KULAK AKUPUNKTURU
Kulak akupunkturu, akupunktur tedavi yöntemlerinden en sık kullanılanıdır. Sadece kulak akupunkturu uygulayarak kesin ve devamlılık sunan iyileşme sağlanamaz. Basın yayın organlarında son zamanlarda sıkça, özellikle şişmanlık tedavisinde kullanıldığı ve belirgin sonuçlar alındığı ifade edilmektedir. Kısa zamanda alınan bu sonuçların kalıcı ve uzun süreli olmadığım biliyorum. Şişmanlık birçok değişik mekanizmanın bozulmasıyla meydana gelmekte ve tedavisi kapsamlı ve kombine yaklaşımı gerektirmektedir. Kulağın iç organlarla bağlantısı iki bin yıldır biliniyor. Kulak akupunkturu, Çin’de son elli yıldır uygulanmaya başlanmıştır. Ufak bir alan olmasına rağmen, kulak akupunkturu tecrübe ister. Kulaktaki bir noktanın vücudun bir kısmı ya da organı ile ilgili olması, düz mantıkla yaklaşıldığında insana saçma gibi gelmektedir. Bunu ilk öğrendiğimde bana da mantıklı gelmediğini sizlere rahatlıkla itiraf edebilirim. Bu şekilde düşünülmesine saygıyla yaklaşmakla birlikte, artık dünyanın akupunktur noktasında geldiği yerin ve ona verdiği önemin tüm şüpheleri ortadan kaldıracak boyutta olduğunu da söylemeliyim. Yaşanılan deneyimler ve elde edilen sonuçlara bakıldığında, bu gerçek zaten belirgin şekilde görülecektir.
Kulağın şekli, parmak izi gibi kişiye özeldir. Kulağın şekli, girinti ve çıkıntıları kafa ve yüze göre anatomik duruş pozisyonu; kişilik, muhakeme ve düşünme kabiliyeti gibi birçok özellik hakkında bilgi verir. Bu öylesine farklı bilgiler sunar ki artık farklı bir uğraş veya ilim haline gelmiş bulunmaktadır. Bu sadece kulağın şekliyle sınırlandırılamaz. Dudaklar, gözler, burun, tüm kafa yapımızın kendine has yapısı kişiliğimiz hakkında genel olarak yanılma payı bırakmaksızın bilgiler verir. Bunun eğitimini almış kişiler zaman zaman basında; özellikle siyasîlerin kişilikleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunurlar. Kulak memesine küpe takılması sonucu birçok kişi belirli bir süre görme netliklerinde düzelme olduğunu ifade etmektedir. Küpe takılma bölgesi kulak akupunkturunda göz noktasına isabet ettiği için bu değişim hastalar tarafından hissedilmektedir. Tüm organlarımızın kulak üzerinde projeksiyonları vardır. Bu sadece bir nokta şeklinde değil, ufak bir alan biçimindedir. Kulağın alt meme kısmı tüm baş bölgesini, üst kısmı da ayakları temsil eder. Bu alanlar vücudumuzun herhangi bir yerinde meydana gelmiş rahatsızlığın teşhisinde ve tedavisinde kullanılır. Ayrıca, çene ve damak bölgelerimizdeki dişlerimizin uyuşturulmasında diş hekimlerinin lokal anestezi kullanmalarına gerek bırakmayacak şekilde anestezi sağlayan bölgeler vardır. Bazı eğitim almış diş hekimleri kulak akupunkturunu kullanarak hastalarının damaklarını uyuşturmakta ve tedavilerine bu uyuşmadan sonra devam etmektedir. Patolojik noktalar kulağa dikkatlice bakıldığında kendilerini belli ederler. O noktalarda bir renk değişikliği, hafif bir şişkinlik veya kabuklanma gelişmiştir. Bu değişimlerden yararlanarak Çin’de kırsal kesimde bazı kişiler bu bölgelere müdahale ederek hastaları tedavi etmeye çalışmışlardır. Bu uygulama pek sağlıklı değildir. Hekim olmayan bu kişilerin bu uygulamaları ve sadece kulak akupunkturu ile hastaları tedavi edeceklerini ifade etmeleri bir tür şarlatanlık örneği olarak görülebilir. Tıbbî açıdan önemli olan teşhis yöntemi; hekimin, elektriksel potansiyel farkı bulunan noktaları dedektör yardımıyla bulmasıdır. Bu yöntemle kulak içi alkollü pamukla temizlenip kurulandığında ve dedektörün kullanımı dengelendiğinde, tüm patolojik noktalar kolaylıkla bulunur. Burada dedektörün dengelenmesi önemlidir. Eğer usulüne uygun yapılmazsa, kulakta hasta olmayan vücut bölgeleri ve organlardan da hastalık sinyali alınır ve teşhiste yanlışlıklar yapılır.