Kurşun

Kurşuna ne olduğunu, herşeyden önce yeleğin içinde ha­yal edilen kişinin vücuduna ne olduğunu saptamak için, me­rakla materyale yaklaştık. Yelekte, takılan iki kurşun ortaya çıktı. Hayret, konik metal başlıktan geriye sadece yamyassı olmuş bir mantar kalmış. Tekstil ürünü bir maddenin metali yamyassı edip deforme etmesi inanılmaz. Fakat bu iki kur­şunun çarpma sırasında uyguladıkları enerji, 30 km/h’la gi­den bir motosikletinkine eşit. Bu hızla bir köprü ayağına çarp­tığı zaman motosiklet onu deforme edebilir. Yeleğin arka­sında hamurlaşmış bir lastik tabaka göze çarpıyordu ki, bu­rası kurşunun geçmesini sağlayan yerdi. Burada 19 mm ka­lınlığında iki yumru ölçüyoruz. Demek ki, vücuda giden kur­şun ancak bu kadar yol alabilmiş. Arkasında mavi bir leke bırakmış. Bu yönde bir kaburga olsaydı, kaburga kırılması teşhis edilebilirdi. Omurgaya rastlasaydı, felç vakaları söz ko­nusu olabilirdi. Kontrolörler, en fazla 20 milimlik (bazı özel durumlarda 40 milimlik) yumrular teşhis ettiler. Bu, yalnızca Almanya için geçerli. Amerika’da ilgililer standartları daha ge­niş saptıyorlar.

Yeleğin en arkasına yerleştirilen bir basınç ölçer santi- metrekrede 50 barı, yani 50 kilogramı gösterirse (otomatik tabanca kurşunun korumasız bir vücuda girmesinde meyda­na gelen basınç, ortalama 3000 bardır.) Delik olmasa bile, yelek denemeyi atlatmıştır denilemez. Çünkü bu derece yük­sek bir basınçta, yeleği kullananın, meydana gelen şoktan ölme tehlikesi vardır.

Yeleğin bir bölümü tahtayla beslendiğinde ise kurşun delip geçiyor. Çünkü, eğer lifler esneyemezlerse, çürük iplik gibi yırtılıyorlar.

 

 

 

Atış ne derece sert, mermi ne derece ince ve fazla ba- rutlu olursa, etkide o derece korkunç oluyor. Çeşitli mermi­ler gözönüne alınarak yelekler 4 değişik sınıfa ayrılıyorlar:

  • Birinci sınıf, 9 milimlik parabellum gibi yumuşak mer- mili otomatik silahlara karşı.
  • İkinci sınıf, sert mermili el silahlarına karşı. (Birinci sı­nıf, yelekler, çelik tabaka ile beslenmek suretiyle ikinci sınıfa girebiliyorlar.)
  • Üçüncü sınıf yelek, NATO birliklerinin kullandığı yumu­şak mermili 7.62 milimlik ve 51 milim kovanlı silahlara karşı.
  • Dördüncü sınıf yeleklerde aynı silahlara karşı, ama sert mermili.

Bu sınıfta kevlar yelekler seramik ve çelik tabakalarla bes­leniyor. Öreğin Rus Kalaşnikov’unun mermilerinden korun­mak için on kilonun üzerinde kevlar ve çelikten oluşmuş bir yeleğe gereksinim vardır.

Kevlar yeleği kullanana yaralanma korkusunu yok eden bir güven veriyor. Bu da Almanya’da yeleklerin ordu ve gü­venlik kuvvetlerinde onbinlerce yayılmasının temel nedeni. Çünkü çok nadir durumlarda yeleğe iş düşüyor. Yedi yılda, yeleğin korumak zorunda kaldığı sadece iki olay belgelenmiş. Biri 1977’de Mogodişu’da antiterör grubu GSG 9’un hücu­munda bir görevlinin kalçasından isabet alması.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*