Lalo, Edouard
(Victor-Antoine) (d. 27
Ocak 1Ş23, Lille – ö. 22 Nisan 1892, Paris, Fransa), Fransız besteci. En çok Ispanyol Senfonisi ile tanınmış, orkestra düzenlemelerinin duruluğu ile dikkati çekmiştir.
İspanyöl kökenli bir asker ailesinin oğluydu. 1839’da beş parasız olarak Paris’e gitti. Paris Konservatuvan’nda François Habe-neck’ten keman, aynca Julius Schulhoff ve Crevecoeur’den özel kompozisyon dersleri aldı. 1848’de ilk şarkılanm yayımladı. 1855’te viyolacı olarak Armingaud Dörtlü-sü’ne katıldı. Keman ve orkestra için İspanyol Senfonisi ilk kez 1875’te Pablo de Sarasate tarafından çalındı ve büyük başan-ya ulaştı. Daha sonra viyolonsel konçertosu (1876) ve Namouna (1882) balesiyle de Lalo başansını sürdürdü. Namouna, İcoreografi-sinden çok müziğiyle dikkat çekmesi bakı-
195 lama
Lalo
J P. Ziolo
mından Diaghilev’in balelerinin habercisi niteliğindeydi. 1887’de Sol Minör Senfoni’ sini yazan ve 1888’de Le Roi d’Ys operasına (Ys Kralı) son biçimini veren Lalo, oda müziği yapıtlanyla da etkili oldu; bunların başlıcalan bir adet yaylı çalgılar dörtlüsü, üç adet üçlü ile piyano ve keman sonatlanydı. Aynca keman ve piyano konçertolan da yazdı. Müziği bir ölçüde Robert Schumann ve Carl Weber’inkini andırmakla birlikte son derece özgün bir yeteneğin ürünüdür.
Lalor, Peter (d. 5 Şubat 1827, Tinakill, Queen’s County, İrlanda – ö. 9 Şubat 1889, Melbourne, Avustralya), Avustralya’daki Ballarat’ta (Victoria) altın arayıcılannın 1854’te başlattığı Eureka Ayaklanması’nm İrlanda asıllı AvustralyalI önderi. Altın arayıcılannın meclise seçilen ilk temsilcile-rindendir.
İrlanda’da mühendislik öğrenimi gördü. 1852’de Victoria’ya göç etti. Once Melbourne demiryolunda, 1853’te de Eureka altın
Lalor, L. Becker’ın bir taş baskısından ayrıntı, 1856
National Library of Australia
madeninde çalıştı. Arama ruhsatlan için istenen harçlann yüksekliğine, polisin kaba davranışlanna, mecliste temsil hakkının tanınmamasına ve bazı bölgelerde maden aramanın yasaklanmasına tepki gösteren madencilerin 11 Kasım 1854’te kurduğu Ballarat Reform Birliği’ne katıldı. Birliğin reform taleplerine hükümetten olumlu yanıt alamayan madenciler 30 Kasım’da savaşmak üzere örgütlenerek Lalor’u önder seçtiler. 3 Aralık’ta isyancılar Eureka madeninden çıkanldılar; kaçıp saklanan Lalor af ilan edilince geri döndü. Eureka Ayaklanmasından sonra madencilerin sorunlannın çoğu çözüldü.
LamGiang bak. Ca Irmağı
lama (Lama glama), Artiodactyla (çifttoy-naklılar) takımının Camelidae (devegiller) familyasından memeli türü. Lama cinsi altında toplanan yakın akrabalan alpaka, guanako ve vikunya gibi Güney Amerika’
lama 196
da yaşayan bu türde de develerin tinit “ı hörgüÇ bulunmaz. İnce vanılı ayvanlar olan lamaların bacakları ve bo-
SSttkSSr kUyrUklan- ^
nK î ve sıvn uçludur. Ot ve riîfn »-Î1 f beslenır’ rahatsız edildikle-
türferleUdW«eh |Lama!ar aynı cinsten öbür verir Çiftleşebilir ve kısır olmayan döller
k^maet1ndIİkle bİ~ yİk hayvanı basına va™!ü nl yönünden, derisinden, mum yapımı için yağından ve tezek olarak dışkısından yararlanılır. Ortalama 120 cm’lik omuz yüksekliğiyle Lama cinsinin en iri uyesı olan bu tür 45-60 kg yük taşıyabilir ama aşın yüklendiğinde ya da yoruSun-’ da yere yatıp t.slar, tükürür ve debe enfrek zoriamaya kaj^, koyar. Postu bey^;e^J
tümüyle siyah, kahverengi ya da bevaz ustune siyah ya da kahverengi lekelidir Kaba yapağısı alpakanın verdiği yün kadar
âae8vlnfidİr ^‘PakKa «İbİ Iama da S-
*t
avn tıVWnKar ‘f”13: alpaka ve guanakoyu ayn türler, bazıları ise Lama elama tıini-nuıj alttürleri olarak sınıflandınrlar.
Tnhlf’n i? ,dlhnde BLA MA (“üstün olan”) W ®!ld^,ll|,nda dinsel önder. Önceleri guru yla( ) eşanlamlı olarak ve yalnızca
Sn^ kuiffln’f*-riy,e ,büyük itmenle? ıçm Kullanılan terimin kapsamı bucün hir
3eriadteSİ 0,ara]! bütün -h,pU8 a da keşişlen kapsayacak biçimde genişletil-
Bazı lamaların, öncellerinin yeniden be-denleşmesı olduklanna inanılır. Bunlar sprul-sku lamalar olarak adlandıniır ve val nızca ulaştıkları yüksek ruhani düzey nede-
ayS fdİrSTerleYifŞmİŞ” «“”daıdan sav^lan lâırıai j1″ bedenleşmesi
^fi c^f ırQİorM,nda en üstün tu(ulan nTdeii^h.!^ su,igune gönderilmesi-^ürüten nl/ V” Slyasal yöneticiliğini de yunıten Dalay Lama soyudur. Tibet Buda-cılan arasında en güçlü tarikat olan rw fafS pa nm (?an §apka) başkanı bu unvanı RnîL^ mf ?n?et bodhisattva’sı (geleceğin
savÎır kÎhnah \Vra’nin bedenleşmesi ayılır. Tashılhunpa Manastın’nın baskesisi
a “, It ,kendl kendini doğurmuş B^a
PançeÎ L”^ ,|bedet’eŞmeSİ kabul edilen rançen Lamalar ıkmcı sırada ver alır
Sıralamada onlan izleyen sprul-sku lamaların ^• azİ2İer*e bilgelerin bedenleşmesi
büvükUnortâanilli Ve ?alay Lama tarafından E;® Y® kuçuk olarak sınıflandınlır Bu inanç buyuk olasılıkla çoğu önceki bil«* İw^ŞmeSİ «’arak kabuî edileni
ZSZSr USta y°P* yan> mucizeler gerçekleştiren çılecı) geleneğinden kavnaklan
SeîmSf “1″‘” ,“’d“ «NN ¡“«ayl.
kİtİS^ e§yaların tan.n-masını da kapsayan bedensel ve zihinsel sınavlardan geçirilir. Karar verilemen
ra^ocuk çolf3ifüc”Îfbll’r SeÇİmden son-
Sta; “sm
ssssrffsrsa“-«**
lama yünü, lamadan elde edilen ve doku l.n.»l.r ytnka’Llndb„,î
r.s?;,rve^ a”a
^ srata.’s.ttsîf
Sj^ir^fisıs’ssîî
i ’ kalanını yalıtım işlevi gören kısa
kah™“„5\JSd/””Ur f'””1,11’ >’*»”
değişir- kahâ t,Moi !. u8‘25 cm arasında ı-ıiu ı ’ . kıllar daha uzundur Kaha
çap, genellikle 10-20 mikrL arasmdad,nr,n
d.v’İ°KtU|,klllanndak* pullar belirgin değil dır; kabuk katman.n içerdiği değişin mS
ve dağılımdaki pigmentler çeşitli renk ve
fonlarm ortaya çıkmasma yol acar Fn
kılların ortasında bir
1 X ‘medulla) bulunur. Bu özellik
asasr“””1-k,,m
&£££ ?”■ d£y“,dî!‘ıi”“>”a5|”d‘’. »yi» yere! kullanılır. ’ VC ma§ yapımında
çıkan anlaşmazlıkları gidermek için düzenlenen konferansta Wilson’i
Lamar, Lucius Q(uintus) C(inc‘
Ocak fs93 1V5’ fut”am’ Georgia ucak 1893, Vineland, Georgia
Amerikan Iç Savaşı (1861-65) ’
a,,?n,fe.decraSyon yanl,sı siyasetçi, hu avukat. Sonradan ABD Yüksek V-s’ uyf,l*ğ|ne getirilmiştir.
185TİP rGe°-8İTda bar°ya kabul
dP 18WHa°r Anie,^silciler Mec«sT _ , i- ” da ABD Temsilciler V
Ocak ı^nS1lSİÎîpİ ayr,l,k karamam ucak 1861) kaleme aldı. Savaş *-
Konfederasyon Ordusu’nda görev” ‘d®n inşa dönemindeki polit’ vmaS,nda onadığı rolden Buyuk Yatıştırıcı” lakabıyla anıldı Grover Cleveland tarafından 1885’te ‘ bakanlığına, 1888’de ABD Yüksek mesı üyeliğine atandı. Yargıçlık görevi sındakı en önemli içtihadı /„ 8°/7* davasında (1890) federal yürütmenin
fayasa ve yasalarla sınırlı yolundaki muhalefet şerhidir.
Lamalar bak. Lambalar
öumı – *■ 15 olr lamanın doğdu-
&ölan DalavT“’ ozell.ikle siyasa’ sonuç-, -y- L3™3 seçiminde büvük bir mızhk gerektmr. Yeniden doğuş bir öncekJ ^mn olumunü izleyen herh^ıj aralığında, bir gun ıçmde ya da yıllarca
sonra gerçekleşebilir.V Yeni doğan Daiav Lama nın nerede olduğunu öğrenmek için Neçung’dakı devlet kâhinine da„,şTr Da ay Lama nın ölümünden önce söyledikleri nm olumü sırasında ya da sonraki bir doğum sırasında dikkat cek™ „u7 . W.Ue™ ge«“™„g„“dS“g
SSİVS 5?!,”?*’ t,,bo1
lkl ya da daha çok aday, bir önceki
^ap’„JosePh R(«cker) (d. 14 Ekin, 1857, Elbert, Georgia – ö. 2 Ocak 101^ Washington, D.C. ABDİ »mv,; Mahkemesi yargıcı (1911-16)
18.78’de .baroya kabul edildi 1880’de r.P
snVF’kn¥e^’s~^
sereri
(1911). Öteki dava ise ABD h^TS1’yd’ Davası’ydı (1914) Company
Lamar, Mirabeau Buonaparte (d
Ağustos 1798, Louisville, Georgia – 5
Texas cîmıh’ Rlch,mond’ Texas, A
SSST?1″! İkİnCİ ba§ka™-
iNisan 1836 dakı San Jacmto Carpism-da suvar, komutanı olarak kendim gösr K>sa sure sonra geçici Texas hükü Tpy» 5 bakanlığına getirildi. Aym Texas cumhurbaşkanı Sam Houston’m dimes, seçildi. 1838’de cumhurba5
-.PS yHık başkanlığı döneminde ABD’ ilhak, engellemek amacıyla Texas’in b sizliğin, güçlendirmeye çalıştı Ama dan köleliğin sürekliliğini güvence
v?kaa8t’,lmU5ÜnCeSİyle 1844’te Texas’ln ye katılmasını savundu.
^Ar^niSVaJyesİ)V Jean-Baptiste ( ?^ !îto,ne) de Monet (d. l a&-
a ^azentm-le-Petit, Picardy ö
Aralık 1829, Pans, Fransa), Fransız biy~
Sam”/,’ LamarckÇilık olarak bilinen ve”
kuTaktan“/ – “”5 özelliklerin kalıt kuşaktan kuşağa geçtiği ilkesine day
J
1
3
A
Lamarck, W. H. Lizars’ın bir *
oymabaskısından ayrıntı
Museum National D Histoire Naturelle, Paris j
aeST§Ü’ Char’eS Darwi”’in kuram^
vftld7w- 1761-68 arasında orduda göre# 1 ■. ‘.. Iera da bulunduğu sırada bitkilnt
sonucunda topladığı bilgileri 1778 de uç k Flore française (Fransa Florası) adlı tında yayımladı. İsveçli botanikçi Caro-Linnaeus’un sınıflandırma sistemine kö-körüne bağlı kalmayan yapıt, Lamarck ın dönemde yalnız 42 üyesi olan Fransız mler Akademisi’ne kabul edilmesini adı. Sonraki yıllarda Diderot’nun unlu ‘Encyclopédie’sinin (Ansiklopedi) devamı
— Encyclopédie méthodique ou par ordre matières’in (Sistematik ya da Konulara
“‘-e Düzenlenmiş Ansiklopedi) kapsamlı nik maddelerini yazan Lamarck, bir dan da kraliyet herbaryumunun yönetici yaptı.
Sınıflandırma çalışmalarına katkısı. La-ck, bitki ve hayvan örneklerinin bilgili anların denetiminde sınıflandırılmasını ören çağdaş müze koleksiyonculuğu amini ilk ortaya atanlardandı. Bir doğa ıhi koleksiyonundaki parçalar rasgele de-
– belirli bir sisteme göre sınıflandırılarak _!rgilenmeli, doğadaki nesnelerin her biri Aayvan, bitki ya da mineral) sınıflara, —tunlara ve cinslere ayrılmalıydı; bunların
alı olduğu kataloglar da sistemli bilginin -ıelini oluşturacaktı. 1793’te kurulan Ulu-ıı Doğa Tarihi Müzesi’nde omurgasızlar “lümünün yöneticiliğini üstlendi; önceden bu alanda büyük bir kişisel koleksiyon ışturmuştu. Fosillerle canlılar arasında
İrlantı kuran ilk kişinin de Lamarck uğu sanılmaktadır.
18. yüzyılın sonunda kimya ve fizyoloji imlerinin ulaştığı nokta, temel bağlantılara ilişkin ipuçlarının sabırla aranmasıyla, ¿nemli sonuçlar doğuracak yeni gelişmeler sağlanabileceğini ortaya koyuyordu. La-‘narck ise, o dönem yazarlarının doğal ritim w kozmik birimlere ilişkin daha az eleştirel görüşlerini yeterli buluyordu. Ona göre, Antoine Lavoisier’nin geliştirdiği yeni kım-ja, önemli gerçeklerden uzaklaşarak ayrıntılara saplanmıştı. Bilimin, bütün insanların dünyayı ve dünyadaki kendi yerlerim kavlamasını sağlayan tutarlı bir sistem olmak »erine, birkaç uzmanın sınırlı alanı durumuna düşmesinden korkan Lamarck, fiziksel süreçler ile kimya, jeoloji, iklim ve yasama birleştirici bir açıyla yaklaşan incelemeler yazmaya girişti. Bunların ılkı madde ve enerjiye ilişkin spekülatif bir yapıt olan Recherches sur les causes des principaux faits physiques, et particulièrement sur celles de la combustion’du (1794, 2 cilt; Temel Fiziksel Olguların ve Özellikle Yanmanın Nedenleri Üzerine Araştırma). Ar-
dından yazdığı Réfutation de la théorie pneumatique, ou de la nouvelle doctrine des chimistes modernes’de (1796; Pnömatık Kuramın ya da Çağdaş Kimyacıların Geliştirdiği Yeni Doktrinin Reddi), Lavoisier ve Kont Antoine de Fourcroy’nın kuramlarına karşı kendi yanma kuramını savundu. Hydrogéologie (1802; Hidrojeoloji) adlı yapıtında ise Yer’in, bütün yüzeyim kaplayan bir denizin art arda taşması sonucun-da biçimlendiğini, taşkınlarla ortaya çıkan organik çökellerin birikerek kıtaları oluşturduğunu öne sürdü. Ayrıca, çökel katmanı içindeki fosillerin türüne bakarak söz konusu katmanın kökeninin belirlenebileceğini gösterdi. Jeolojik zaman dilimlerinin ne kadar geniş olduğunu o döneme göre şaşırtıcı ölçüde iyi kavramıştı. ,
Omurgasızlar üzerine çalışmaları. 18UU ae, Linnaeus’un basit yapılı hayvanlar üzerine giriştiği, ama karışık bir durumda kalmış olan sınıflandırmayı gözden geçirmeye başladı. Temel organların işlevleriyle yapısını inceleyerek çeşitli solucanlar ve yumuşakçalar arasındaki yüzeysel benzerliklerin derinine inip farkları bulmayı başardı. Système des animaux sans vertèbres, ou table général des classes (Omurgasızların Sistemi ya da
Sınıfların Genel Çizelgesi) adıyla yayımlanan ve omurgasızlara ilişkin ilk büyük yapıtı olan bu çalışma, özellikle Cuvier’nın anato-mi araştırmaları gibi, dönemin önde gelen incelemelerinin sonuçlarını yansıtıyordu. Lamarck’ın, 30 yıllık koleksiyon çalışmalarının ürünü olduğunu söylediği bu kitap, 19. yüzyılda omurgasızlarla ilgili araştırmalara yol göstermiş olmasının yanında bugün de geniş ölçüde kabul görmektedir. Sistemli çalışmalarının en yetkin ürünü olan Histoire naturelle des animaux sans vertèbres (1815-22• Omurgasızlar Biyolojisi), Lamarck ın, sistemli biyoloji çalışmalarının gözden geçirilmesini sağlamak amacıyla müze koleksiyonları oluşturulması yolundaki önerisini tümüyle doğrulamıştır.
Lamarck bütün canlılann, bir merdivenin basamakları gibi en basitten en karmaşığa doğru ilerlediğini ileri sürmüştü. Buna göre organlar; “uyarımlar” ve “sürekli hareket eden sıvılar”ın etkisiyle gittikçe daha fazla ‘ karmaşıklaşarak bir üst basamakta yer alıyordu. Lamarck bu görüşünü Recherches sur l’organisation des corps vivants (1802, Canlılann Yapısı Üstüne Araştırma) ve Philosophie zoologique (1809; Zooloji Felsefesi) adlı yapıtlannda açıkladı. Philosophie zoologique’le aynca, yaşamın daha üst aşamalara doğru gelişmesini yöneten ıkı yasa ortaya attı. İlk yasa, organların kullan-dıkça geliştiği, kullanılmayanlannsa korel-diği yolundaydı. İkinci yasaya göre de organın çevre koşullannm etkisiyle farklılaşmış olması üreme sürecine de yansıyor ve sonraki kuşaklara aktanlıyordu. Bu konuda ünlü bir örnek, zürafaların önbacaklan ile boyunlarının, ağaç yapraklarını yemek için yukan doğru uzanma alışkanlıktan yüzünden uzamış olduğu savıydı. Elli yıl kadar sonra Charles Darwin’in Türlerin Kökeni adlı yapıtı yayımlandığında, Lamarck ın görüşleri bir ilgi ve tartışma odağı oluşturdu. Darwin’in evrim sürecinin işleyişini açıklayan doğal seçme kavramı zürafa örneğine uyarlandığında, bu hayvanlann boyunlan-nın zamanla uzamadığı, yalnızca kısa boyunlu zürafa türlerinin beslenemeyerek yok olduğu görüşü ağırlık kazanıyordu. Lamarck-çılık 1930’lardan sonra geçerliliğim yıtır-diyse de SSCB’de Lisenkoculuk adı altında 1960’lara değin etkisini sürdürdü. Biyoloji sözcüğünü ilk kullanan (1802) Lamarck tır.
Lamartine, Alphonse de (d. 21 Ekim 1790, Mâcon – ö. 28 Şubat 1869, Pans, Fransa), Fransız şair ve devlet adamı. Méditations poétiques’teki (1820; Şiirsel Düşünceler) şiirleriyle Fransız romantizminin en önemli adlanndan biri olmuştur.
Lamartine, François Görard’ın bir yağlıboya çalışması; Versailles ve Trianorı Ulusal Müzesi
Giraudon-Art Resource/EB Inc.
197 Lamartine, Alphonse de
Terör Dönemi sırasında giyotinden kılpayı kurtulan bir soylunun oğluydu. Belley deki bir Cizvit okulunda öğrenim gordu. Orduda ya da dışişlerinde görev almak istediyse de, kral yanlısı anne ve babası Napoléon’a hizmet etmesine razı olmadılar.
Bu yüzden Lamartine, uzun süre hiçbir işe giremedi. 1814’te Bourbon hanedanı yemden başa geçince, XVIII. Louis’nin muhafız alayına girdi. Ama ertesi yıl sürgünden dönen Napoléon imparatorluğunu yemden kurmaya girişince, Lamartine İsviçre ye gitmek zorunda kaldı. Napo|éon’un Water-loo’da yenilmesinden ve ikinci Bourbon Restorasyonu’ndan sonra, askerlik mesleğini terk etti.
Lamartine, zamanla edebiyata ılgı duyarak manzum trajediler ve birkaç ağıt kaleme aldı. 1816’da sağlığının kötüleşmesi üzerine tedavi amacıyla gittiği Aix-les-Baıns de, ölümcül bir hastalığa yakalanmış olan Julie Charles’la tanıştı. Daha önce, 1812 başlann-da Antoniella adlı bir işçi kıza âşık olmuş, 1815’te kızın öldüğünü öğrenmişti. Daha sonra kaleme alacağı Graziella (1852; Gra-ziella, 1934,1991) adlı “anektod”unda onu anlatacaktı. 1816’da, bu kez tutkuyla Charles’a bağlandı. Charles ın 1817 de ölmesi üzerine, onun anısına “Le Crucı:ııx (Haç) gibi birçok şiir kaleme aldı. Daha önce de onun için, başta “Le Lac (Gol) olmak üzere birçok şiir yazmıştı.
Lamartine 1820’de, İngiliz Maria Ann Birch’le evlendi. Aynı yıl ilk şiir kitabı Méditations poétiques’i yayımladı ve Napoli’deki Fransız elçisinin sekreteri oldu. Méditations, romantik tonu ve içten anlatımıyla kısa sürede büyük başarı kazandı. Lamartine hem dinsel, hem de son derece kişisel temaları işleyen bu şiirleriyle Fransız şiirine yeni bir müzik getirdi. Sözcük dağarcığı bakımından bir önceki yüzyılın dil ve üslubuna bağlı kaldıysa da, cümlelennın yankılanması, yarattığı güçlü ritim ve yansıttığı yaşam tutkusuyla 18. yüzyılın kuru şiirinden tümüyle farklı bir şiir yarattı. Méditations o kadar başanlı oldu ki, Lamartine yapıtın kapsamını genişleterek ıkı yıl sonra Nouvelles méditations poétiques (1823; Yeni Şiirsel Düşünceler) ve metafizi-ce duyduğu ilginin kendini ilk kez belli ettiği La Mort de Socrates (1823; Sokrates in Ölümü) adlı kitaplannı yayımladı. 1825’te yayımladığı Le Dernier Chant du pèlerinage d’Harold (1825; Harold un Kutsal Yolculuğunun Son Şarkısı) adlı kitapta topladığı şiirlerini ise, İngiliz şair Lord Byron’dan etkilenerek kaleme aldı. 1829 da Académie Française üyeliğine seçilen Lamartine, ertesi yıl iki ciltlik Harmonies poétiques et religieuses (1830; Şiirsel ve Dinsel Uyum) adlı yapıtını yayımladı. Bu yapıt yaradancı, hatta “L’Hymne au Christ (İsa’ya İlahi) gibi şiirlerde olduğu gibi, Hıristiyanlıktan beslenen bir coşkuyu yansıtıyordu.
Temmuz Devrimi’nin ardından Louıs-rnı-lippe meşruti kral olarak tahta çıkınca (1830) Lamartine diplomatlığı bırakarak politikaya atıldı. Ama Temmuz Devrimı’ne bağlanmak yerine bağımsız tavnnı korudu ve toplumsal sorunlara dikkat çekmeye çalıştı. İki başansız girişimden sonra, 1833’te parlamentoya seçildi. Bir yandan da, 1821’den beri yazmayı tasarladığı şıın Les Visions üzerinde çalışmaya başladı. Önce son bölümünü yazdı ve 1836’da Jo-celyn adıyla yayımladı. Lamartine’in “ruhun destanı” olarak nitelediği bu yapıt, bir
Lamaştu 19ü
kadının aşkını Tanrı nın aşkına tercih ettiği için Cennet’ten kovulan ve yeniden Tanrı’yı seçtiği güne değin, ruhu bir bedenden bir başkasına göç etmeye mahkûm edilen bir meleğin öyküsüydü. Bu simgesel öykünün ardında ise, din adamı olmak isteyen, ama devrim sırasında ilahiyat okulundan atılınca genç bir kıza âşık olan, sonunda aşkından vazgeçip yeniden Tann’ya ve kiliseye dönen bir adamın öyküsü anlatılıyordu. Bu uzun metafizik şiirin ilk bölümü de 1838’de La Chute d’un ange (Bir Meleğin Düşüşü) adıyla yayımlandı. 1832-33’te Lübnan, Suriye ve Kutsal Topraklar’ı ziyaret eden Lamartine, artık bu yıllarda Katolikliğe olan inancını tümüyle yitirmişti.
Lamartine, 1839 da Recueillements poétiques (Şiirsel Tefekkürler) adlı yeni bir şiir kitabı yayımladıktan sonra, siyaset alanında daha etkin olmak amacıyla edebiyat çalışmalarına ara verdi. Dönemin başlıca toplumsal sorununun “proletarya sorunu” olduğuna inanıyor, işçilerin içinde bulunduğu insanlık dışı koşullara büyük tepki duyuyordu. Tröstlere ve hükümet politikasını belirlemelerine karşıydı. Tröstlere karsı 1838 ve 1846’da kaleme aldığı yazılarında işçi sınıfı devriminin kaçınılmaz olduğunu savundu. 1847’de, Fransız Devrimi nin ılımlı cumhuriyetçileri Jirondenle-rin tarihini konu alan 8 ciltlik Histoire des Girondins (Jirondenlerin Tarihi) adlı yapıtıyla sol çevrelerin övgüsünü topladı.
• . Şubat 1848 Devrimi’nden sonra Paris’te ikinci Cumhuriyet ilan edilince, Lamartine geçici hükümetin sözcüsü oldu. Nisan 1848’de de 10 ilde temsilci seçilerek Ulusal Meclis’e girdi. İşçilerin silahlanmasından ürken mülk sahibi sınıflar ve onları temsil eden sağcı partiler, Lamartine’in işçileri yatıştıracağını umuyordu. Ama Lamartine, önceden açıkladığı gibi proletaryanın sözcüsü olmayı sürdürünce burjuvazinin büyük öfkesini çekti. 24 Haziran 1848’de meclisteki görevinden atıldı ve ayaklanma bastırıldı. Lamartine’in sonraki yıllan borç içinde geçti. Ayakta kalabilmek için, 20 yıl boyunca kitap üstüne kitap yayımladı. Bunlar arasında Julie Charles’a aşkını anlatan Raphaël, pages de le vingtième année (1849; Raphaël, 1935, 1968), gerçek ve düşsel öğeleri kaynaştıran Les Confidences (1849; itiraflar) ve Nouvelles Confidences (1851; Yeni İtiraflar; Graziella bu yapıtın bir bölümüydü), Geneviève (1851) ve Antoniel-la adlı romanlar, büyük tarihsel önemi olan Mémoires politiques (1863; Siyasal Anılar), Cours familiers de littérature C1856-1868/69) adlı dergide yayımladığı “Là Vigne et la maison” (Bağ ve Ev) ve “Le Désert” (Çöl) gibi şiirleriyle günümüzde de değerini koruyan Histoire des Constituants (1854; Kurucu Meclis Tarihi), Histoire de la Restauration (1851-52; Restorasyon Tarihi), Histoire de la Russie (Rusya Tarihi) ve Histoire de la Turquie (Türkiye Tarihi, 1974) gibi tarihsel konulu yapıtlar yer alır.
Lamartine, çağdaşlarınca neredeyse unutulmuş bir durumda, mülk sahibi sınıflann nefreti hâlâ üzerindeyken öldü. Ama sonradan cesur ve sağduyulu bir siyaset adamı ve büyük bir şair olarak nitelendirilmiş, Arthur Rimbaud’nun sözleriyle “eski prozo-diye bağlı bir kâhin” olarak övgü toplamıştır.
Lamartine’in yaşamım konu alan başlıca yapıtlar arasında, Jean des Cognets’in La Vie intérieure de Lamartine (1913; Lamartine’in İç Dünyası), Louis Barthou’nun Lamartine orateur (1916; Hatip Lamartine) ve C. Latreille’in Les dernières années de
Lamartine, 1852-1869 (1925; Lamartine’in Son yıllan, 1852-1869) sayılabilir. Lamartine’in Türkçede yayımlanmış bir başka yapıtı da Osmanlı Tarihîdir (1992).
ÖBÜR ÖNEMLİ YAPITLARI. Tarihsel ve siyasal yazı. Histoire de la Révolution de 1848 (1849, 2 cilt; 1848 Devrimi Tarihi), La France parlementaire C1834-1851), oeuvres oratoires et écrits politiques (1864-65; Parlamenter Fransa (1834-1851), Konuşmalar ve Siyasal Yazılar). Öykü. La Tailleur de pierres de Saint-Point (1851; Saint-Point’lı Taş Ustası). Gezi yazısı ve anı. Souvenirs, impressions, pensées et paysages, pendant un voyage en Orient, 1832-33 (1835; Bir Doğu Yolculuğundan İzlenimler. Düşünceler ve Görüntüler, 1832-33), Mémoires inédits (1790-1813; Yayımlanmamış Anılar).
Lamaştu (Akadca), Sümerce dimme, Mezopotamya dininde dişi şeytanlann en korkuncu, Gök Tannsı Anu’nun (Sümerce An) kızı. Çocuklan öldüren, erkeklerin kanını içip etlerini yiyen kötü bir kadındır. Yedi adı vardır; büyülerde çoğunlukla “yedi cadı” olarak anılır. Lamaştu pek çok kötülüğün kaynağıdır: İnsanın uykusunu bozar, karabasanlar gösterir. Bitkileri öldürür, ırmaklan ve çayları kurutur. Erkeklerin kaslanm bağlar, felaket ve hastalık getirir. Lamaştu muskalar üzerinde, genellikle bir eşeğin üzerinde çömelmiş, aslan ya da kuş başlı bir kadın olarak betimlenir, iki dinde, ikişer başlı birer yılan tutar; sağ göğsüyle bir köpeği, sol göğsüyle de bir domuzu ya da başka bir köpeği emzirir.
Lamaze, doğum sancılannı azaltmak ve ilaç kullanmaksızın doğumu kolaylaştırmak amacıyla annenin ruhsal ve fiziksel olarak doğuma hazırlanmasına dayanan doğum yöntemi.
En yaygın doğuma hazırlık yöntemlerinden biri olan Lamaze yöntemi, doğum sırasında ağnlan artıran gerginliği ve bunaltıyı azaltmaya yönelik bir deneme olarak Fernand Lamaze tarafından 1950’lerde geliştirildi. Lamaze doğum süreci konusundaki bilgisizlikten kaynaklanan korkunun yarattığı gerginliği azaltma açısından doğum ağrılarına ve evrelerine ilişkin eğitimin büyük önem taşıdığını savunuyordu. Bu görüşü doğrultusunda doğum ağnları sırasında istençli kasları gevşetmeyi sağlayacak fiziksel ve ruhsal yöntemleri öğretme yoluna gitti. Pavlov’un koşullu refleks kuramını uygulayarak, kadmlann doğum sırasındaki kas gerilmelerinden duydukları rahatsızlığ1 hafifletmek üzere ilgilerini başka yöne çekmeye yarayacak teknikleri öğretti. Bu teknikler arasında derin ve kısa soluk alma, ritmik ve hafif kann masajı, gözleri sürekli belirli bir dış noktaya dikme, kafada canlandualan tatlı bir hayale dalma sayılabilir. Bütün bu tekniklerin amacı dikkati doğum süreciyle ilgili ağn-lardan uzaklaştırmaktır.
Lamaze ve öteki hazırlıklı ya da “do-;al” doğum yöntemleri doğumdan önceki »aftalarda gevşeme teknikleri konusunda yürütülen eğitim ve alıştırmaya dayanır.
Bu dönemde hem anne adayı, hem de anne adayına doğum sırasında destek olacak kişi Lamaze tekniklerini uygulamak üzere yetiştirilir. Aynca, anne adayı kann kaslanm güçlendirecek ve doğum kanalı çevresindeki kaslan gevşetecek egzersizler yapar. Bu hazırlık doğum sırasında daha rahat ıkınmayı sağlar. Bir başka teknik, sancının en şiddetli evrelennde derin soluk alma ile çabuk, kısa soluk alma ahş-tırmasıdır. Dölyatağmdaki basıncı azaltmaya yarayan bu tekniğin sık sık yinelenmesiyle soluk alma tekniği yarı otomatikleşir. Lamaze eğitimi sırasında doğum ağnlan ve doğumla ilgili açıklayıcı bilgiler de verilir.
Lamb, Charles (d. 10 Şubat 1775, ö. 27 Aralık 1834, Edmonton, Mid İngiltere), çeşitli konulan ele alan of Elia” (Elia’nın Denemeleri) ■ ünlü İngiliz denemeci ve eleştirmen, lannı derinlemesine ele alan bir e eleştirmeni olarak tanınan Lamb,
Charles Lamb, Henry Meyer tarzında yapılmış bir yağlıboya çalışmadan ayrıntı; Ulusal Portre Galerisi, Londra
National Portrait Gallery, Londra
zamanda İngiliz edebiyatının en mektup yazarlanndandır. ilköğrenimini Christ’s Hospital’da e yazar Leigh Hunt ve ömür boyu arka yapacağı şair Samuel Taylor Coleri hemen hemen aynı yıllarda orada bul” On beş yaşına gelmeden okulu bır-Hindistan Meclisi’nde bir kâtiplik girdi. 1825’te emekli oluncaya değin orada çalıştı. 1796’da, ruh sağlığı bo kız kardeşi Mary (d. 3 Aralık 1764 – ‘ Mayıs 1847) geçirdiği bir nöbet sı annesini öldürdü. Bunun üzerine Mary’nin bakımını üstlendi ve onun se ni, bağlılığını kazandı.
Lamb’in basılan ilk yapıtları, Col (1796) ve Charles Lloyd’un (1798) kit içinde yer alan şiirleriydi. A Tale of mund Gray (Rosamund Gray’in Ö adlı düzyazı romansı 1798’de, manzum jedisi John Woodvil 1802’de yayım! Ama bunların hiçbiri ona ün ya da kazandırmadı. En tanınmış şiiri “The Familiar Faces” (1789; Eski Tanıdık 1er), en başarılısı ise “On an Infant As Soon As It Was Born”dur (1 Doğar Doğmaz Ölen Bebek Üzerine). Lamb ve kız kardeşi, 1807’de yazar liam Godwin’in isteği üzerine, Shakes in oyunlannı çocuklar için öyküleştirdı Tales from Shakespear’i (Shakespeare Hikâyeler, 1938) yayımladılar. Bunu, çocuklar için bu kez Odysseia’dan u~ dıkları The Adventures of Ulysses (1 Ulysses’in Serüvenleri) ve Hertfordshi ki bir okulun öğrencilerinin ağzından lan Mrs. Leicester’s School (1809; Leicester’in Okulu) adlı öykü kir izledi.
Lamb, Mary’y le ortak ürünleri olan yapıtlann yanı sıra, Elizabeth dönemi ü rosundan seçilmiş bazı sahneleri i Specimens of English Dramatic Poets Lived About the Time of Shakes^ (Shakespeare Zamanında Yaşamış Y Tiyatrocu Şairlerden Örnekler) ya dı. Yapıt, bazı örtük eleştirilere de veriyordu. Lamb aynca, Leigh Hu çıkardıği Reflector adlı dergiye de Sh peare ve Hogarth üzerine eleştiri y~ yolladı. Tek uzun eleştirisi, Wordswo Excursion (Gezinti) adlı yapıtı üze~ di ve Quarterly Review dergisinin y yönetmeni William Gifford tarafından bölümleri çıkartılarak yayımlandı. La kişisel beğenisini yansıtan, en derin el
fennin birçoğu da mektuplan içinde yer ■hr Eleştirilerinin çoğu ise, incelikle söze dökülmüş ama uzun uzadıya tartışılmadan alınmış fasa yorumlardan ya da hEoar notlarından oluşur.
Lamb’in düzyazı alanındaki en büyük ba-
rı, 1820’de çıkmaya başlayan The Lon-Magazine’e Elia takma adıyla yediği denemelerdir. Lamb, bunların neredeyse ■namında kendi deneyimlerim aktarır,
»a bazen başkalannın deneyimlerim de tendi başından geçmiş gibi anlatır. Bu denemelerin hemen hepsinde Elia nın kışı-bh egemendir. Bu kişiliği işlemek amacıyla Lamb, son derece kişisel, hatta üslupçu bir dH kullanmıştır. Bu yüzden de dılı, genellikle kolay anlaşılır olmakla birlikte, asla yalın de&ldir. Lamb bu denemelerinde bazen ■¿ah dolu, bazen de çok duygulu bir f latımla eskiden tanıdığı kişileri anlatır, çocukluğundan ve sonraki yıllardan anımsadığı sahneleri canlandırır. Ama, düşten beslenen eğlenceli bir üslupla yazdığı bu «miarda siyaset, cinsellik, din gibi konulara pek girmez. Lamb’in ilk deneme kitabı Essays of Elia 1823’te, İkincisi The Laşt Essays of Elia (Elia’nm Son Denemeleri)
■e 1833’te yayımlanmıştır. ı amh Hindistan Meclisı’nden emekli olduktan sonra, kız kardeşinin durumunun kötüleşmesi üzerine onunla birlikte Edmon-lon’a taşındı. Ama arkadaşlanndan ayrılması ona iyi gelmedi. İçkiye olan bağımlılığı A.ha da arttı. Edmonton’da, kaza sonucu düşüp yaralandı ve yarasının kötüleşmesi ■zerine öldü. Kız kardeşi ise ondan 13 yıl sonra öldü.
Charles ve Mary Lamb’ın yapıtlarının E.V. Lucas’ın hazırladığı güvenilir basımı 1903-05 arasında yedi cilt olarak yayımlanmıştır. Lamb’in mektuplannın gene Lucas m yayıma hazırladığı basımı 1935 te uç cilt olarak yapılmış, Edwin W. Marrs, Jr. ın altı dit olarak tasarladığı basımın ise yalnızca uç cildi yayımlanmıştır (1975-78). Lucas ın Lamb üzerine yazdığı güvenilir yaşamoy-küsü, ilk kez 1905’te (yb 1921) basılmıştır.