Lancaster, Joseph
(d. 25 Kasım 1778, Londra, İngiltere – ö. 24 Ekim 1838, New York kenti, ABD), kendi adıyla anılan toplu eğitim sistemini geliştiren Ingiliz eğitimci. Daha parlak ya da yetenekli öğrencilerin, bir yetişkinin yönetiminde öteki
Joseph Lancaster, J. Hazlitt’in bir portre çalışması;
Ulusal Portre Galerisi, Londra
National Portrait Gallery, Londra
çocukları eğitmeleri temeline dayanan Lan-caster sistemi(*) Avrupa ve Kuzey Amerika’da çok sayıda .yoksul çocuğun asgari düzeyde eğitilebilmesi amacıyla yaygın biçimde kullanılmıştır.
Lancaster 1789’da bazı yoksul çocuklara babasının izniyle evinde okuma öğretmeye başladı. Kısa sürede çok sayıda öğrencisi oldu. Başka öğretmen ya da yardımcı çalıştıracak parası olmadığı için, daha yetenekli öğrencilerin ötekilere ders vermesi düşüncesini geliştirdi ve bunu uygulanabilir kılacak bir sistem tasarladı. Kurduğu okul, verdiği dersler ve Improvement in Educati-on as It Respects the Industrious Classes of the Community (1803; Toplumun Çalışan Sınıflarının Eğitimini Geliştirme) başlıklı kitabı hayırsever insanlardan ilgi görünce okulunu genişletti ve yeni okullar açtı. Ama kibirli, aceleci ve savurgan davranışlarıyla çok geçmeden ağır bir borç yükü altına girdi. Okulun destekçileri Lajıcaster’ın borçlarını ödeyip bir mütevelli heyet oluşturdular, daha sonra İngiliz ve Yabancı Okullar Demeği (1810) adıyla tanınan Lancaster Kraliyet Enstitüsü’nü kurdular.
Lancaster, Sir Osbert 212
Lancaster’m toplu öğretim teknikleri hıyia yayıldı ve çok geçmeden 95 Lancaster başladı ^a ^ 30 bin öğrenci okumaya
Bu arada Lancaster ilk kurduğu okulla bağlarım kesti ve ortaöğretim düzeyinde yem bir yatılı okul açtı. Ama bu okul çok geçmeden iflas ederek kapandı. 1818’de çalışmalarıyla yakından tanındığı ABD’ye göç etti, ama buradaki projeleri de sonuç vermedi. Bunun üzerine 1825’te Simön Bolıvar m davetini kabul ederek Venezuela ya gitti. Latin Amerikalı önderle anlaşmazlığa düşünce 1827’de Kuzey Amerika’ya dondu. Yaşamının geri kalan 10 yılını Kanada ve ABD’de kendi sistemi üzerinde çeşitli deneyler yaparak geçirdi.
Lancaster, Sir Osbert (d. 4 Ağustos 1908 Londra – ö. 27 Temmuz 1986, Londra,’ İngiltere), Ingiliz karikatürcü, sahne tasarımcısı ye yazar. 1939’dan başlayarak Daily Express te (Londra) yayımlanan ve İngiliz yüksek sınıfım, özellikle de bu sınıfın toplumsal değişime gösterdiği tepkiyi hicveden karikatürleriyle tanınmıştır. Mimarlıkla ilgili yazılarıyla ve anılarıyla da dikkati çekmiştir.
1930’da Oxford’daki Lincoln College’dan mezun oldu. Avukatlık öğrenimi yapma girişimi başarısız kalınca Londra Üniversitesi Slade Sanat Okulu’na girerek resim ve sahne tasarımı bölümlerini bitirdi. Daha sonra Architectural Review adlı derginin sürekli yazarlarından biri oldu ve köşesinde çızımlere yer verdi. Bu çizimlerini topladığı ilk kitabı Progress at Pelvis Bay’de (1936-Pelvis Bay’de Gelişim) bir Ingiliz kıyı’ kasabasının uzak geçmişten “planlı” geleceğe doğru mimari gelişiminin iğneleyici bir /ıenİonVyerdi’ Bundan sonraki Pillar to Post (1938; Oradan Oraya) adlı kitabında tngil.V ™ H^lık tarihini, Homes, Sweet Homes’ da da (1939; Evler, Güzel Evler) İngiliz iç mimarlığını nükteli bir biçimde anlattı. Bu çalışmalarını daha sonra, Amerikan mimarlığıyla ilgili bilgiler de eklediği Here, of Ali Places (1958; Başka Yer Yokmuş Gibi) adlı kitapta birleştirildi.
1951’de sahne tasarımına yönelen Lancaster, sonraki 20 yıl boyunca sayısız oyun j ah <ÎPera ‘Ç’n dekor ve kostüm hazırladı. All Done from Memory (1953; Hepsi Akıldan Yapıldı) ve With an Eye to the Future (1967; Geleceği Düşünerek) adlı iki Kitapta topladığı anılarından sonra Sailing ΰ,nÂZa^ium: An Architectural Companion Yolculuk: »ir Mimarlık Rehberi)^Noblesse Oblige: An Enquiry into the Identifiable Characteristics of the English Aristocracy (1973; Soyluluğa Yakışan: Ingiliz Aristokrasisinin Saptanabilir Özellikleri Uzenne Bir Araştırma), The Pleasure Gar-MK An Illustrated History of British Gardening, (1977; Zevk Bahçesi: Ingiliz Bahçecilikti ceuimIi.Tarihi) ve Scene Changes
rassasE®
hamptonm gelişimini gösteren seçme karikatürlerim The Life and Times of Maudie Lutlehampton (Maudie Littlehampton’m . Ças0 başlığıyla derleyen Lancas-
ter 1975 te sır” unvanı aldı.
Derby ve Leicester kontluklarının basma geçti. Lincoln kontu Henry de Lacy’nin varisi ve kızı Alice’le yaptığı evlilik yoluyla da Lincoln (1311) ve Salisbuıy (1306-10) kontluklarını ele geçirdi. II. Edward’ m başdanışmanı Piers Gaveston’la kral arasındaki yakınlığın baronlar arasında SCÎÎ doğurduğu bir dönemde siya-
setle ilgilenmeye başladı. 1308’de Edward’
?fınn.JGa,Vest.on’1 sürgüne göndermesini, 1310 da da yönetmelikler çıkarma yetkisine sahip 21 barondan (lord omainer) oluşan bir komite atamasını isteyen baronlar arasında yer aldı. Gaveston’m Aralık 1311’de Ingiltere ye dönmesinden sonra, komitenin Edward a kabul ettirdiği “Yönetmelikler”i savunmak amacıyla başka baronlarla ittifak kurdu. Bunu izleyen savaşta yenik düşen
edlldiSt(1312)anCaSter m toPra^annda idam Lancaster 1313’te II. Edward tarafından bağışlandıktan sonra, kralı saray görevlileri arasında göreV değişiklikleri yapmaya zorlayarak 1315 te Ingiltere’nin yönetimini fiilen ele geçirdi. Ama hırslı kişiliği ve devlet adamlığındaki başarısızlığı baronları yeniden harekete geçirdi .ve baronların araya g‘™efy’e imzalanan Leake Antlaşması’yla (1318) kralla uzlaştı. Ama bir süre sonra baronların büyük bir düşmanlık beslediği Despenser’lann Edward’in en yakın danışmanları durumuna gelmeleri kralla arasının bir kez daha açılmasına neden oldu. Des-penser lann baronların baskısıyla sürgüne gönderilmelerinin (1321) ardından, onlar adına harekete geçen Edward, Lancaster’ı Boroughbndge de yenilgiye uğrattı. Ponte-tract Şatosu yakınlarında idam edilen Lancaster m mezarı sonradan bir hac yeri oldu
bu öğrencilerin aileleri çocuklarının örtenim saatlerinin boşa harcandığı gerekçesnfc sisteme karşı çıktılar. Ayrıca, ders verca öğrencilerin öğretim yöntemleri konusunda da eğitilmesinin gerektiği anlaşıldı. İngiltere de 1840’tan sonra, okul öğrenimlerim sürdüren kız ve erkeklerin 13 yaşınd* sonra beş yıllık bir öğretmenlik stajı gördi-ğu öğrenci-öğretmen” sistemine geçilÆ.’-1
Lancelot, Kral Arthur efsanesinin en iM yuk şövalyelerinden biri ve Kraliçe Guin& vere’m sevgilisi. Saf şövalyelik örneği Sir Galahad ın babasıdır.
İlk kez Chrétien de Troyes’m 12. yüzyj kahramanlık öyküsü Erec’te Arthur’un şövalyelerinden biri olarak sözü edilen lot aynı yazarın Guinevere’in kaçınhşı» konu alan Lancelot, ou Le Chevalier à !■ charette (Lancelot ya da Arabalı Şövalye) başlıklı daha sonraki öyküsünde de Guin3
UI*rA m lrıırtoM/Mnı .S__î.. _ t « « . •
Lancaster Boğazı, Kanada’da, Kuzeybatı Topraklan na bağlı Franklin ilinin doğu kesiminde Baffin Körfezinin batı kolu. Uzunluğu 320 km, genişliği 64 km’dir. Kuzeydeki Devon Adası ile güneydeki Baffin Adası arasında uzanır. Somerset Adasının kuzeydoğusunda Barrow Boğazıyla birleşir. Atlas Okyanusunu Kuzey Kutup Takımadaları üzerinden Büyük Okyanusa bağlayan bütün açık yollar bu boğazdan geçer Ingüiz denizci William Baffin’in 1616’da keşfettiği boğaza, bu keşif seferini destekleyen Sır James Lancester’ın adı verilmiştir.
Lancaster (2. Kontu), Thomas (d. yv
1278 – ö. 22 Mart 1322, Pontefract, Yorkshire, Ingiltere), Ingiltere kralı III. Henry’nin torunlarından. Baronların II. Edward’a karşı yürüttükleri mücadelenin ön saflarında yer almıştır.
Lancaster 1. kontu Edmund’un (Kambur) oğluydu. Babasının ölümüyle Lancaster,
Lancaster sistemi, yaşça büyük ya da başarılı öğrencilerin kendilerinden küçük ya da başarısız öğrencilere ders vermesine dayalı ogretım yöntemi.
İngiliz eğitimci Joseph Lancaster’ın(*) geliştirdiği yöntem, başarılı öğrencilerin okul öğretmeninden dinledikleri dersleri zayıf öğrencilere aktarmalarım öngörüyordu. Bunun için 200-1.000 öğrenci büyük bir mekanda toplanıyor ve genellikle 10’ar kişilik sıralarda oturuyordu. Ders verenler dışında bazı öğrenciler de devam cetveli tutuyor, sınavları uyguluyor, yazı tahtalarını ve kitapları hazırlayıp dağıtıyordu. Dersa-nedekı çalışma, Lancaster’m .yönergeleri doğrultusunda askeri bir düzen içinde yürütülüyor, en küçük bir ihmale bile izin verilmiyordu. Bu sistemin kusuru, çok sayıda öğrenciyi en ekonomik biçimde eğitmek gerekçesiyle öğretmeni bir seyirci konumuna indirmesi, öğrenmenin tekrar ve ezbere müfredatın da parçalanmış bir bilgi toplanana ve birtakım kalıplara indirgenmesiydi Sistem 19. yüzyılda birçok Avrupa ülkesinde özellikle de Fransa ve İngiltere’de uygulandı. Öncelikle yetişkin öğretmen gereksinimim azalttığı ve öğretmenlerin başarılı öğrencilere daha çok zaman ayırabilmesini sağladığı için hızla yaygınlaştı. Buna Karşılık, ders veren öğrencilerin çoğuna az da olsa belli bir haftalık ödenmesine karşın,
L,wı*uıu \JJ&U9U11UÇ UC VJU1D&-
*™rtancısı ve âşığı olarak geçiyordu. Oolde bir peri tarafından yetiştirilmişti. Lancelot of the Lake” (Göllü Lancelot) olarak anılmasına yol açan bu tema Alman-cadakı Lanzelet şiirinde ayrıntılı olarak işlendi Her iki tema, 13. yüzyılda Vulgata da Lancelot (y. 1225) çevriminde daha da geliştirildi. Buna göre Lancelot, babası Benoıc krah Ban’ın ölümünden sonra Göl Kraliçesi büyücü Vivien tarafından kaçırıldı ve özenle eğitilerek Kral Arthur’un sarayına gönderildi. Eğitiminin yanında Guineve-r® e duyduğu aşkın da gücüyle Lancelot, şövalyeliğin timsali haline geldi.
Daha sonra çeşitli yönlerde geliştirilen etsanede bu dünyaya özgü şövalyelikle tiu-aşktan esinlenen şövalyelik karşı karşıya getirildi. Lancelot, kusursuz şövalye olarak yerim, Kutsal Kâse’nin koruyucusu Kral Pelles’in kızı Elaine’den doğma oğlu Sir Galahad’a bıraktı. Ayrıca kraliçeye olan yasak aşkı, Kutsal Kâse’yi bulmasını engellediği gibi, Yuvarlak Masa şövalyeleri arasındaki dayanışıpamn yıkılmasına yol açan olaylar zincirini de başlattı.
Lancelot, 14. yüzyıl sonu İngiliz kahra-manlık öyküsü Le Morte Dartnur’un baş-kahramanlanndan biriydi. Öyküde Astarlı Elaine in, Lancelot için duyduğu ölümcül tutku ile Lancelot’un Guinevere’e aşkının acıklı sonu anlatılıyordu. Ma-lory’nin 15. yüzyıl düzyazı yapıtı Le Morte Darthur (1469; Arthur’un ölümü, 1948) ise Lancelot’un Guinevere’e aşkı ile efendisine bağlılığı arasındaki çatışma üzerine kurulmuştu; Arthur’un keder içinde ölme-sı de buna bağlanmıştı.
Lancet, 1823’te yayımlanmaya başlayan Ingiliz tıp dergisi. Derginin kurucusu ve ilk yayın yönetmeni o dönemde radikal bir reformcu olarak büinen Thomas Wakley’di Wakley yem derginin amacım kent hastanesinde verilen konferansları aktarma ve önemli güncel vakaları tanıtma biçiminde belirledi. Ingiltere’de tıp ve hastanelerle ilgili reform hareketlerinde önemli rol oynayan Lancet, Ingiltere dışında da son derece saygın bir yer edinmiştir.
Lanchester, Frederick William (d. 23
Elam 1868, Londra – ö. 8 Mart 1946 Birmingham, Warwickshire, İngiltere), İngiliz mühendis. Ingiltere’de otomobil ve havacılık sanayisinin gelişmesine öncülük .je ÎHSİli2 otomobilini üretmiştir.
1891 de Hartley University College (bugün Southampton Üniversitesi) ve Ulusal Bilim Okulu nda öğrenim gördükten sonra, Birmingham’da bir gaz motoru fabrikasında çalışmaya başladı. Burada sarkaçlı bir gaz ayarlayıcısı ile ateşleyici geliştirdi. Beş yıl sonra bu fabrikadan ayrılarak kendi otomo-bil şirketini kurdu. Lanchester Engine
Company adlı şirket 1896’da tek silindirli ve beş beygir gücündeki ilk otomobilini üretti. İki silindirli olarak üretilen ikinci model Kraliyet Otomobil.Kulübü’nün Altın Madalya’sım kazandı. Üçüncü modeliyle hızlı bir gelişme gösteren şirket birkaç yıl içinde yüzlerce otomobil imal etti. Lanches-ter’m ürettiği otomobillerin en önemli özellikleri motor vuruntusunun oldukça az olması, daha az kumanda kolunun bulunması, daha zarif görünümlü olması ve araca bagaj bölümünün eklenmiş olmasıydı.
Lanchester 1897’de yazdığı bir makaleyle havacılığa duyduğu ilgi ve uçuş ilkelerini kavrayışı açısından döneminin ilerisinde olduğunu gösterdi. 1907-08’de aerodinamik üzerine belirgin biçimde ileri görüşler içeren iki ciltlik çalışmasını yayımladı. 1909’.da Havacılık Danışma Komitesi’nin üyesi ye daha sonra Daimler Motoren-Gesellschaft’ m danışmanı olarak yöneylem araştırmasının gelişmesine de katkıda bulundu.
Lanciani, Rodolfo Amadeo (d. 1 Ocak 1847, Roma, Papalık Devletleri – ö. 21 Mayıs 1929, Roma, İtalya), İtalyan arkeolog, topograf ve Eski Roma uzmanı.
Roma, Tivoli ve Ostia’da Antik Çağa ait birçok kalıntı bulmuş, Forma Urbis Ro-mae’de (1893-1901) Roma’nın klasik, ortaçağ ve modern dönemlçpfiie ait 1:1.000 ölçekli bir haritasını yayımlamıştır.
Yirmi yaşındayken İmparator lïaianus döneminden kalma Porto limanının kazılarına katıldı. Ertesi yıl bu konuda günümüzde de temel kaynak sayılan bir çalışma yayımladı. 1878’de Roma Universitesi’nde kazı işleri yöneticiliğine ve topografya profesörlüğüne atandı. 1886-87 yıllarında ABD ve İngiltere’deki üniversitelerde ders verdi.
En önemli yapıtları arasında Arıcient Rome in the Light of Modem Discoveries (1888;
Caâàasi Yş&’aâaı NsSöl’Rsmb»);
Stona deali scavv âi Roma VJSÖÎAT., ^
Roma Kazısının TariYûî) ve ‘Wondenngs in tVve Roman Camçaçna Câjbç»®»
■Roma’âa GeÄnÄef) sayÂstoûas.
İVaVy&’TOft ortaşitıey Abrazzi yönetim bolleşme bagtt Oaetı ilinde kent. Anxonum adım taşıyan bir , Roma kenti olarak kurulan Lanciano günümüzde bir başpiskoposluk ve tarım merkezidir. Kentte dokuna, makine ve mobilya üreten sanayi kuruluşları vardır. En önemli tarihsel yapı 1227’den kalma, Cistercium üslubundaki Sta. Maria Maggiore Kilisesi’ dir; kilisenin katedralinin 137 yüzyıl sonlarından kalma bir çan kulesi vardır. Lancia-no’da 17. yüzyıla değin İtalya, Fransa ve Balkanlar’dan gelen tüccarların katıldığı fuarlar düzenlenmiştir. ‘Nüfus (1989 taYı.) belediye, 34.541.
Lancret, Nicolas (d. 22 Ocak 1690, Paris -ö. 14 Eylül 1743, Paris, Fransa), kır sefaları (fêté galante) betimlemeleriyle döneminin toplumunu yansıtan Fransız tür ressamı. Hem Antonie Watteau, hem de Claude Gillot’dan etkilendi. Çok beğenilen bir dekoratör olduğundan pek çok önemli koleksiyoncunun malikânesi için resimler yaptı. Çoğunlukla balo, panayır ve köy düğünleri gibi konulan işledi. 1719’da Kraliyet Akademisi’ne kabul edildi ve 1735’te akademi başkanlığına getirildi. En ünlü yapıtı La Fontaine’in Contes (Masallar) adlı yapıtı için gerçekleştirdiği kitap resimleridir.
Land, Edwin Herbert (d. 7 Mayıs 1909, Bridgeport, Connecticut – ö. 1 Mart 1991, Cambndge, Massachusetts, ABD), fotoğrafların banyo ve baskı işlemlerinin tek aşamada yapılmasını sağlayan yöntemi geliştirerek fotoğrafçılık alanında yeni bir çığır başlatan ABD’li mucit ve fizikçi.
Harvard Üniversitesi’ndeki öğrencilik yıl-lannda ışığın kutuplanması (tüm ışık ışınla-nnın aynı doğrultuda dizilmesi) olayıyla ilgilenmeye başlayan Land, okuldan bir süre izin alarak çeşitli deneyler yapmaya başladı. 1932’de, mikroskopaltı boyutlardaki iyodokinin sülfat kristallerini belirli bir doğrultuda yönelmiş halde dizmeyi ve bu dizileri ince bir plastik katman üzerine aktarmayı başardı. Bu çalışmaları sonucunda Land’ın geliştirdiği ve Polaroid 3 kâğıdı olarak adlandırdığı kutuplayıcı, kısa sürede yaygın kullanım alanı buldu. Land’ın, hemen her boyuttan kutuplayıcınm kullanılmasını olanıklı duruma getiren buluşu, aym zamanda maliyetleri de büyük çapta düşürdü.
1932’de Boston’daki Harvard Universitesi’nde fizik öğretmenliği yapan George Wheelwright III ile birlikte I
________ _______ Land-Wheel
wright Laboratuvarlan’m kuran Land,
1936’da geliştirdiği Polaroid malzemeleri güneş gözlüğü ve öteki optik aygıtlarda kullanmaya başladı. Polaroid malzemelerden daha sonralan fotoğraf makinesi filtrelerinde ve optik donanımlarda da yararlanılmaya başladı.
1937’de Massachusetts’taki Cambridge’de Polaroid Corporation^ kuran Land, dört yıl sonra da gene ışığın kutuplanması olgusundan yararlanarak üç boyutlu sinema filmi tekniğini geliştirdi. II. Dünya Savası sırasında ışığın kutuplanması ilkesini, kızılötesi filtreler, kısa erimli tarayıcılar, uçaksavarlarda ve öteki silahlarda hedefi görmeyi kolaylaştıran düzenekler ve karanlıkta kullanılabilen gözlükler gibi askeri donanımlara da uyguladı.
Savaştan sonra Land, çok kısa bir süre içinde geliştirilebilen (banyo ve baskı) bir film üzerinde çalışmaya başladı. 1947’de Polaroid Latıd Fotoğraf Makinesi denen ve sam’)e vjaâe \>a%\\nvv% ioUyejai -veiceVAetv \ssr iöıofeA mî&İTiesi ‘&’» ‘jö-cvvem
\ican, asViefv vebVİMnse\
Vw\Vm\wv aYara \sa\dft. B\ı yötıtemm atdm-
da içeren birçok yenilik ortaya çıktı.
Ne tenV faerâft Wr
tna\aî, yem bu lenk. a\gı\ama tavramaaft ortaya çıkmasına yol açtı. Bir dizi deney yaparak, o dönemde kabul gören renk algılama kuramında bazı çelişkiler olduğunu ortaya çıkardı. Rengi algılamanın, göze giren mavi, yeşil ve kırmızı ışıkların görece miktanna bağlı olmadığım buldu. Ayaca gözde, retinex olarak adlandırdığı, iarkb renklere duyarlı en az üç bağımsız görüntü oluşturucu mekanizmanın olduğunu ye banların rengin görülmesini sağlayacak biçimde aym anda çalıştığını ileri sürdü.
Land, ışık ve plastik konusunda gerçekleştirdiği 500’ü aşkın buluşun patentini aldı. 1980Me Polaroid’in yönetim kurulu başkanlığından emekliye aynldı, ama Rowland Büim Enstitüsü ile birlikte yürüttüğü ışık ve renk araştırmalannı sürdürdü. Kâr amacı gütmeyen ve Rowland Foundation, Inc. tarafından desteklenen bu enstitü 1960’ta Land tarafından kurulmuştur. Land’ın yönetimi .altında Rowland’daki araştıncılar, renk ve ışık algılama sürecinin, daha önceden sanıldığı gibi gözün retina katmanındaki bir tayf sisteminin aracılığıyla değil, beyin tarafından düzenlendiğini ortaya çıkardılar.
213 Landau, Ezekiel
hastalık ve açlık nedeniyle sayılan çok azalmış olan Amerika Yerlilerine yardım etmeye çalıştı ve onlan İspanyol yetkililerden elinden geldiği kadar korudu. 1561’de Yucatân’ın Fransısken temsilcisi oldu. Mayalann yaşam biçimi ve din üzerine keskin ve zekice gözlemlerim Relación de las cosas de Yucatán (1566) adlı yapıtta topladı. Mayalara sempati duymakla birlikte, onlann bazı geleneklerine, özellikle insanlan kurban etmelerine karşı çıktı. Kutsal Maya heykellerinin bulunduğu bir mağarada insanlann kurban edildiklerine ilişkin izler saptayınca, bütün Maya putlarının ve Maya kitaplanmn yok edilmesini emretti. Böylece yapıtında canlı bir biçimde betimlediği bir uygarlığın bazı izlerinin ortadan kalkmasına yol açtı. Bu olay arasında 157 Yerlinin öldüğü bildirildiyse de kraliyetçe yaptmlan soruşturma sonunda aklandı ve 1572’de Yucatán piskoposluğuna getirildi. Landa’mn ancak 1864’te basılabilen yapıtında yer alan fonetik alfabe, Maya hiyero* glifİPTinin vaklpşık üçte birinin okunmasına olanak vermiş, geri kalan hiyerogliflerin birçoğu da sonradan çözülmüştür. Bununla birlikte Maya uygarlığına verdiği zarar, bu alandaki katkısına gölge düşüren bir nitelik taşımaktadır.