Leonardo da Vinci

(d. 1452, Vinci, Horansa Cumhuriyeti – ö. 2 Mayıs 1519, Cloux, Fransa), dehasıyla Rönesans hümanizminin simgelerinden biri olmuş İtalyan ressam, heykelci, mimar ve mühendis. “Son Akşam Yemeği” (1495-97, Sta. Maria delle Grazie Manastın, Milano) ve “Mona Lisa” (1503-06, Louvre Müzesi, Paris) adlı
Kendi Portresi”, Leonardo’nun tebeşir çizimi, Kraliyet Sarayı, Torino, İtalya
Alinari-Art Resource/EB Inc.
yapıtlan Rönesansm en tanınmış ve etkili resimleridir. Tuttuğu defterler bilimsel araştıncılığını, buluşlan da çağından yüzyıllarca ilen olan düşünce yapışım ortaya koyar.
Gençliği ve yetişmesi. İlk Floransa dönemi. Leonardo, Floransalı bir noter ve toprak sahibi olan Ser Piero’nun evlilik dışı çocuğuydu. Köylü bir kadın olan annesi Cateri-na onun doğumundan sonra o yöredeki bir sanatçıyla evlenmişti. Ser Piero birkaç kez evlenmesine karşın bir çocuk sahibi olama-nuştı. O nedenle Leonardo babasının evinde, onun meşru çocuğuymuş gibi büyüdü, o çağa özgü temel eğitimi aldı; yani okuma ve yazma, biraz da aritmetik öğrendi. Latince-yi ise çok daha ileride, çalışmalan için kendisine gerektiğinde öğreninceye değin
ciddiye bile almamıştı. Daha yüksek düzeydeki matematik ve geometri ile de ancak 30 yaşına gelince ilgilenecekti.
Leonardo’nun sanatçı eğilimleri daha erken yaşlarda ortaya çıkmış olmalıdır. On beş yaşındayken babası onu Andrea del Verrocchio’nun yanma verdi. Bu sanatlının atölyesinde çok yönlü bir eğitim gördü, yalnız resim ve heykel konusunda değil, araç yapımı gibi teknik ve mekanik sanatlarda da bilgi edindi. Aynı zamanda komşu atölyenin sahibi Antonio Pollaiuolo’nun yanında da çalıştı. Büyük bir olasılıkla onu buraya bu sanatçının yaptığı anatomi incelemeleri çekmişti. 1472’de Floransa Ressamlar Loncası’na alınmasına karşın öğretmeninin atölyesinde beş yıl daha çalıştığı anlaşılmaktadır. Bundan sonra da 1481’e değin bağımsız olarak gene Floransa’da çalıştı. Yeteneğinin bu dönemde kendini göstermeye başladığı söylenebilir. Özellikle keskin gözlemciliği ve yaratıcı zekâsıyla öne çıkıyordu. Ustalığı Verrocchio’nun bazı resimlerine yaptığı katkılarda görülür. Bu dönemde az sayıdaki yağlıboya resimlerinin yanı sıra kurşunkalem ve mürekkeple de pek çok çizim yapmıştı. Bunlann arasında pompalar, silahlar, bazı mekanik araçlar vardı. Bu yetkin çizimler onun bu konulardaki ilgi ve bilgisini ortaya koyuyordu. Birinci Milano dönemi (1482-99). Leonardo 1482’de Milano dükü Ludovico Sforza’ nın hizmetine girdi. Bu onun için biraz beklenmedik bir gelişmeydi, çünkü henüz 30 yaşındaydı. Aynca kendi yurdu olan Floransa’da da ustasının atölyesinde başlamış olduğu bazı yapıtlan bitirmek için siparişler almıştı. Büyük bir olasılıkla, Milano’da bulmayı umduğu daha serbest çalışma ortamı bu karannı önemli ölçüde etkilemişti.
Leonardo, Ludovico Sforza’nın yönetimi yitirdiği 1499’a değin Milano’da kaldı. Kayıtlarda adı pictor et ingeniarius ducalis (dükün ressam ve mühendisi) olarak geçiyordu. Burada ressam, heykelci ve saray eğlenceleri için tasanmcı olarak çalıştı. Ayrıca mimarlık, savunma yapılan ve askerlik konularında danışmanlık yapıyor, su yapılanyla ilgili mühendislik işlerini de görüyordu. Yaşamının bu döneminde dehasının doruğuna ulaştığı söylenebilir. Ama kendi kendine koyduğu amaçlann sınırsızlığına bakıldığında, onun yaşamım bir bitmemiş senfoni olarak nitelendirmek de olanaklıdır.
Leonardo, Milano’da bulunduğu 17 yıl idinde yalnız altı resim bitirdi. Bunlar Cecilia Gallerani ile bir müzikçinin portreleri, iki çeşitleme olarak yaptığı “Kayalıklar Madonnası” (y. 1483-85, Louvre Müzesi, Paris; 1494-1508, Ulusal Galeri, Londra) adlı altar resmi, Sta. Maria delle Grazie Manastın’ndaki “Son Akşam Yemeği” adlı anıtsal duvar resmi ile Sforzesco Şatosu’nun Asse Salonu’ndaki tavan resmidir. Bunlann dışında yaptığı söylenen üç resim ise ortada yoktur. Bunlar ya kaybolmuş ya da hiç başlanmamıştır.
Leonardo’nun bitmemiş yapıtlan arasında heykeller de vardı. Sforza soyunun kurucusu olan Francesco Sforza’yı at üstünde gösteren anıtsal heykel bunlardan biriydi. Leonardo, bu yapıt üzerinde aralıklarla tam
12 yıl çalışmıştı. Heykelle ilgili pek çok taslak çizmiş, bunlann en etkileyici olanlan
20. yüzyılda, not defterlerinden birinin Madnd’de bulunmasıyla ortaya çıkmıştı. 1493’te heykelin kilden yapılmış modeli halka gösterildi. Verrocchio’nun yaptığı atlı Bartolomeo Colleoni heykelinin yaklaşık iki katı, yani 5 m yüksekliğinde olacak bu yapıtın tunçtan dökülmesine başlanmadan
savaş çıkması üzerine eldeki malzeme top yapımında kullanıldı. Dükün yönetiminin sona ermesiyle de tasan tümüyle bırakıldı; kil model ise savaştan sonra parçalandı.
Leonardo Milano’dayken bilimsel çalışmalarla da uğraştı. Bunlan düzenli ve neredeyse zamanının tümünü alacak biçimde sürdürüyordu. Gözlemlerim ve deneylerini yazmak isteği, sanat tarihinde bir benzeri bulunmayan not defterlerini ortaya çıkardı. Büyük bir olasılıkla o çağlarda sanat konu-lannı ele alan yapıtlann yayımlanması onun bu davranışı üstünde etkili olmuştu. Leon Battista Alberti’nin De re aedificatoria (Mimarlık Üzerine) adlı yapıtı 1485’te basılmış, Francesco di Giorgio ise mimarlığa ilişkin yapıtının ilk baskısını Leonardo’ya armağan olarak vermişti. Piero della Francesca’nın De prospectiva pingendi (Resimde Perspektif Üzerine) adlı yapıtı, derinlik çizimini konu alan örnek bir kitaptı. Leonardo’nun arkadaşı olan matematikçi Lucas Pacioli 1494’ü izleyen yıllarda iki kitap çıkarmış, bunlardan Divina Proportione’ıûn (İlahi Oran Üzerine) çizimlerini de Leonardo hazırlamıştı.
Bütün bunlar Leonardo’da düşüncelerini dile getiren bir yapıt yazma isteğini uyandırmış olmalıdır. Amacı “resim bilimi” üstüne bir kitap yazmaktı. Biri derinlik
‘Kayalıklar Madonnası”ndan bir ayrıntı, 1494-1508; Ulusal Galeri, Londra
Anadolu Yayıncılık Arşivi
çizimini, öteki de oranlan konu alan Alberti ile Piero della Francesca’nın yapıtlan, bu yoldaki ilk adımlar olmuştu. Ama Leonardo bunu daha da ileri götürmek istiyordu. Ona göre duyulann en önemlisi görsel algılamaydı. Çevresinde gözlenebilecek ne yarsa onlan gözlemeye, gözlemlerini de en ince aynntılanna kadar yazmaya başladı. 1490-95 arasında onu yaşamının sonuna değin uğraştıracak konular belirlenmişti Kitaplanndai) biri resim, biri de mimarlık üstüne olacaktı. Üçüncü konu mekanikti, dördüncüde ise anatomiyi ele alacaktı. Jeofizik, botanik, hidrolik ve havacılık konulan üstündeki araştırmalannı da bu rlönemA. yaptı. Kitaplardan edindiği bilgilere kendi gözlemleriyle öğrendiklerini de katıyordu Pek çok çizimle desteklenmiş bu bilgilen sık bir yazıyla not defterlerine işledi. Her biri tek tek yapraklar üstüne yazılı bu notlar binlerce sayfa tutuyordu. Bunlara Leomv-do’nun başka yapıtlardan çıkardığı hiİ£îi<-i yapacağı resimlere ilişkin taslaklan, «tin«-« ya da sivil mimarlıkla ilgili notlannı da eklemek gerekir. Otuz bir tanesi günümüze ulaşan bu not defterleri çeşitli ülkelerin müzelerinde saklanmaktadır.
eme top etiminin ıırakıldı; alandı, çalışma-»eredey-le sürdü-rini yaz-benzeri çıkardı, at konu-ası onun u. Leon tria (Mi-jasılmış, ¡a ilişkin armağan ssca’nın Perspek-çizimini ırdo’nun ı Pacioli »karmış, a (İlahi eonardo
ışûncele-isteğini ı bilimi” derinlik
t Alberti Han, bu Leonar-tdyordu. i görsel lecek ne ni de en başladı, sonuna lemnişti. nimarhk ekanikti, ktı. Jeo-konulan löoemde te kendi |byorda. bilgileri Her notlar —narken, dinsel da
Leonardo’nun notlannda iki özellik kendini gösterir. Bunlardan biri yazıyı tersten yazması, öteki de yazılı sözle çizili resim arasında ilişki kurmasıdır. Ters yazı, solak olan Leonardo’ya zor gelmemiş olmalıdır. Onun amacı kimsenin okuyamayacağı gizli bir yazı kullanmak değildi, çünkü bunlan okumak isteyen birinin, karşısına bir ayna tutarak yazdıklarını açık ve seçik olarak okuma olanağı vardı. Oysa o, taslaklarını bile böyle yazıyordu.
Leonardo’nun notlanndaki ikinci özellik yazının yanında çizime verdiği ağırlıktı. Açık, ama gene de etkileyici bir anlatım sağlamaya özen gösteriyordu. Canlı ve zengin sözcük dağarcığı, Italyan bilim dilinin gelişmesine önemli bir katkıdır. Gene de Leonardo’nun not defterlerinde ağırlık çi-zimlerdeydi; öyle ki, çizimi yazılanı açıklayacak biçimde kullanacağı yerde, yazıyı çizimi tamamlayacak biçimde kullanıyordu. Böylece bilimsel çizimin de öncüsü oldu.
İkinci Floransa dönemi (1500-06). Fransız-lann Milano’yu işgal etmesi üzerine Leonar-do 1499 sonu ya da en geç 1500 başında Lucas Pacioli ile birlikte bu kenti terk etti. Önce Mantova’da kaldı, orada kendilerini ağırlayan Düşes Isabella d’Este’nin bir portresini yaptı. Oradan Venedik’e gitti. Kısa bir süre sonra Floransa’ya geçti ve büyük bir coşkuyla karşılandı. Bir manastır için yapması istenen “Meryem ve Çocuk Isa Azize Anna ile Birlikte” (1501-12, Louvre Müzesi, Paris) adlı yapıtının taslaklan (1499, Ulusal Galeri, Londra) üstünde çalışmaya başladı. “Madonna ve Yün Eğiren” (1501, Buccleuch Dükü Koleksiyonu, Bo-ughton, Kettering) adlı resmi de bu dönemde yaptı. Büyük bir olasılıkla bitirilmemiş olan bu yapıtın yalnız kopyalan günümüze gelmiştir.
1502’de Floransa’dan aynlan Leonardo askeri mimar ve mühendis olarak Papa VI. Alexander’m oğlu Cesare Borgia’nın hizmetine girdi. O sıralarda 27 yaşında olan Cesare Borgia büyük bir hırsla, papaya bağlı bölgelerde egemenlik kurma mücade-lesindeydı. Gücünün doruğunda ve çağının en korkulan kişisiydi. Leonardo, Borgia’nın yatımdayken çeşitli yerleri dolaştı, gördüğü kentlerin planlarım, çevrelerindeki arazinin de haritalannı yaptı. Bu çahşmalan da çağdaş haritacılığın öncüsü oldu.
1503’te Floransa’daki Vecchio Sarayı’nın Beş Yüzler Salonu için bir duvar resmi siparişi alan Leonardo üç yıl bu anıtsal yapıt üstünde çalıştı. “Anghiari Savaşı” (1503-06) adh 7 m x 17 m boyutlarındaki bu resim “Son Akşam Yemeğı”nden neredeyse iki kat daha büyüktü, ama o da Michelangelo’’ nun “Cascina Savaşı” gibi bitirilemedi. Leonardo “Mona Lisa” f‘La Gioconda”) adh portresi ile “Leda” (1503, Borghese Galerisi, Roma) adh resmini de bu yıllarda oluşturdu. Bitirilemeyen bu sonuncunun da günümüze ancak kopyalan ulaşmıştır. Leonardo Floransa’da da bilimsel araştır-malannı sürdürdü. Sta. Maria Nuova Hastanesinde insan anatomisi üstündeki çalış-malannı derinleştirdi. Aynca sistemli bir biçimde kuşlann uçuşunu gözlüyordu. “Suyun doğası ve devinimi” konulu çalışmasında bu sıvının özelliklerini, akıntılann bağlı olduğu kurallan araştınyor, bunlan hava akımlarıyla karşılaştırıyordu.
İkinci Milano dönemi (1506-13) . 1506’da Fransa kralı adına Milano’da valilik yapan Charles d’Amboise, Leonardo’nun bir süre Milano’ya gelmesi için Floransa Yürütme Konseyi’nden (Signoria) izin istedi. Kısa olacağı düşünülen bu gidiş, politik nedenlerle, beklenenden uzun sürdü. Leonardo’
nun öneriyi hemen kabul etmesi “Anghiari Savaşı”nın yanda kalmasına yol açtı. Ama bunun gerçek nedeni, Leonardo’nun boyalar üstünde yaptığı başansız deneylerden sonra bu resme ilgisini yitirmesi olmalıdır; yoksa hem tasan hem de uygulama açısından büyük bir yapıtı yanda bırakmasını açıklamak zordur.
Leonardo Milano’da altı yıl kaldı. Yalnız bir kez, 1507-08 yıllannda altı aylık bir süre için Floransa’ya gidebildi. Bu sırada da heykelci Giovanni Francesco Rustici’ye, Floransa Vaftizhanesi heykellerinin tunç döküm işinde yardım etti. Milano’da Fransa kralı XII. Louis ile vah Charles d’Amboise’ m saygı ve sevgisini kazanmıştı. Kendisine 400 dukalık bir yıllık bağlanmıştı, bunun karşılığında, özellikle mimarlık konulannda düşüncelerine başvuruluyordu. Leonardo bu arada Milano ile Como Gölünü birbirine bağlayacak Adda Kanalı tasanmı üstünde de çalışıyordu. Milano’da kaldığı sürede çok fazla resim üretmedi. Fransa kralına söz verdiği iki Madonna’jra başlamadı bile. “Meryem ve Çocuk Isa Azize Anna ile Birlikte” ve “Leda” üzerinde çalışmayı sürdürdü. Çevresine gene öğrenciler toplanmıştı. Bunlardan Ambrogio de Predis ile “Kayalıklar Madonnasf’nm İkincisini bitirdi. Eski öğrencileri olan Bemardino de’ Conti ile Salai de atölyedeki yerlerini almışlardı. Bunlara Cesare da Sesto, Giampetri-no, Bemardino Luini gibi yeniler katıldı. Ölümüne değin Leonardo’nun dostu ve yoldaşı olarak kalan Francesco Melzi adlı
fenç bir soylu da Leonardo’nun çevresinde-iler arasındaydı.
Leonardo bu arada önemli bir heykel siparişi aldı. Ludovico Sforza’nm düşmanı olan Gian Giacomo Trivulzio, kenti alan Fransız ordusuyla birlikte Milano’ya dönmüştü; mezan için bir heykel istiyordu. Komutam ata binmiş olarak gösterecek yapıt S. Nazaro Maggiore Kilisesi’ne konacaktı. Leonardo’nun bununla ilgili olarak hazırladığı çizimlerin bir bölümü günümüze kalmıştır. Ama yıllar süren hazırlıklardan sonra Trivulzio kendisini daha alçakgönüllü bir anıtın temsil etmesine karar verdi. Böylece Leonardo’nun almış olduğu bu ikinci önemli ljeykel siparişi de gerçekleşti-rilemeden kaldı.
Buna karşılık bilimsel çahşmalan ilerliyordu. Paviah Marcantonio della Torre ile işbirliği yapması, anatomi çalışmalarına yeni bir boyut kazandırmış, genel bir anatomi kitabının çatısını kurmuştu. Yapıt, insan gövdesi ile çeşitli organlannın ayrıntılı çi-zimlerinin yanı sıra, karşılaştırmalı anatomi, hatta fizyoloji alanının tümünü kapsayan bilgiler de içerecekti. Leonardo anatomi bölümünü 1510-11 kışında bitireceğini düşünüyordu. Bunlann ötesinde matematik, optik, mekanik, jeoloji ve botanik konulannda sayısız araştırma ile dolan not defterlerinin sayısı artıyordu. Bütün bunlar onun “algısal evreni” için birer veri niteliğindeydi. Kuvvet ve hareketin, temel mekanik etkenler olarak canlı ve cansız doğada görülen bütün biçimleri yarattığına inanıyor, aynca bu güçlerin düzenli, uyumlu yasalara bağh olarak işlediğini kabul ediyordu.
Son yılları (1513-19). 1513’te Fransızlann geçici olarak Milano’dan çıkartılması gibi siyasal olaylar yüzünden 60 yaşındaki Leonardo gene yollara düştü. Öğrencileri Melzi ve Salai ile birlikte Roma’ya gitti. Orada eski işverenlerinden biri olan Papa X. Leo’nun kardeşi Giuliano de’ Medici aracılığıyla iş bulacağım düşünüyordu. Giuliano onu çok iyi karşıladı, ona sarayında bir oda ayırdı; yüklüce bir aylık bağladı. Ama Leonardo’nun beklediği siparişler gelmedi.
345 Leonardo
Bu kentte üç yıl neredeyse bir köşeye atılmış olarak yaşadı. Oysa burada canlı bir çalışma ortamı vardı, bir yandan Donato Bramante San Pietro Bazilikası’m yapıyor, öte yandan Raffaello papanın yeni sarayının duvar resimleri üstünde çalışıyordu. Michelangelo da Papa Julius’un mezarım bitirmeye uğraşıyordu. Aynca Peruzzi, Timoteo Viti ve Sodoma gibi daha genç sanatçılar da oradaydılar. Gönderilmemiş mektup taslaklan, ya atölyesinde matematik üstünde çalışmakla ya da kenti dolaşıp eski yapıtlan incelemekle zaman geçiren bu yaşlı ustanın düş kınklığım yansıtır. Yalnız 1514’ten kalan usta işi bir harita, onun Giuliano de’ Medici tarafından Pontino Bataklıklarını kurutma projesinde görevlendirildiğini gösterir.
Leonardo’nun arkadaşlık ettiği Bramante de 1514’te ölmüştü. Bunun dışında Roma’ da bulunduğu sırada başka sanatçılarla yakınlık kurduğuna ilişkin bir kayıt yoktur. Bütün bunlar onun, 65 yaşında olmasına karşın, birdenbire genç Fransa kralı I. François’nın önerisini kabul edip hizmetine girmesini açıklar. 1516 sonunda kendisine en bağlı öğrencisi Francesco Melzi ile birlikte İtalya’dan aynldı. Yaşamının son üç yılım François’nın Loire Irmağı kıyısında, Amboise’daki yazlık sarayının bulunduğu küçük bir kent olan Cloux’da (sonradan Clos-Luce) geçirdi. “Kralın birinci ressamı, miman ve makine mühendisi” gibi şatafatlı bir unvanı vardı, ama genç kral onu istediğini yapması için tümüyle serbest bırakmıştı. Artık resim yapmıyor, yalnızca elindeki, Aragon kardinalinin portresi olduğu bilinen “Vaftizci Yahya” (Louvre Müzesi, Paris) adh resmi bitirmeye çalışıyordu.
Fransa kralı için Romorantin’de yapılacak bir saray tasarlamıştı. Fransız ve İtalyan yapı geleneklerinin özenli bir bireşimi olan bu tasarım da bölgede sıtma salgım çıkması üzerine uygulanamadı. Saraydaki eğlenceler için de bazı taslaklar yapıyordu, ama kral ona saygın bir konuk gibi davranmaktaydı. Kral yıllar sonra Benvenuto Cellini ile konuşurken bile, ona karşı duyduğu hayranlığı dile getirecekti. Leonardo ise zamanının çoğunu araştırmalanm düzene sokmakla geçiriyordu. Resim bilimine ilişkin çalışmasının son bölümü ile anatomi kitabının birkaç sayfası ortaya çıkmıştı. Ama Leonardo bunlar da tamamlanamadan öldü ve sarayın kilisesi Saint Florentin’e gömüldü. Burası daha sonra, Fransız Devrimi sırasında hasara uğradı, 19. yüzyılın başında da yıktınldı. Bu nedenle bugün Leonardo’nun mezannın yeri bilinmemektedir. Yapıtlan ve bilimsel çahşmalan Francesco Melzi’ye kalmıştır. Değerlendirme. Leonardo’nun resimlerinin sayısı çok değildir. Onun olduğu kesin olarak bilinen yalnız 17 yapıt günümüze kalmıştır; bunlann bir bölümü de bitmemiştir. “Anghiari Savaşı” ile “Leda” adlı iki önemli yapıtın ise yalnız kopyalan vardır. Gene de bunlar, onun ressam olarak büyüklüğüne tamkhk edecek kadar yetkindir. Leonardo temelde bir ressamdır; geniş renk bilgisi, perspektif, anatomi, mekanik gibi bütün öteki konulardaki araştırmalannın tek amacı, daha iyi resim yapabilmektir. Onun için anlatım önde gelmiş, her zaman daha iyi bir anlatıma ulaşmak için çalışmıştır. Yapıtlan taslak durumunda bile olgun-luklanyla, erişmiş olduktan plastik anlatım gücüyle, yetkin düzenlemeleriyle dikkati çeker.
Leonardo en ünlü yapıtlanndan biri olan “Mona Lisa”yı Floransa’da bulunduğu 1500-06 arasında yapmıştır. Bir tüccann
Leonardo 346
kansının portresi olan bu resim, gerek yumuşak çizgilerle sağladığı üçboyutluluk duygusu, gerekse arka plandaki renklerin maviye kaçarak uyandırdığı derinlik duygusuyla Leonardo’nun bilim alanındaki bilgilerini de kullandığı bir başyapıt olmuştur. Mona Lisa’nın yüzündeki gizemli gülümseme ise yüzyıllar boyunca sanatçılar kadar bilim adamlarının da ilgisini çekmiş, bu anın nasıl yakalandığını açıklamaya çalışan kuramların ortaya atılmasına neden olmuştur. Resim, üstünde çalışıldığı sırada bile hayranlıkla izlenmiş, daha sonra da ideal bir portre için örnek sayılmıştır. Leonardo bu yapıt üstünde çalışırken Raffaello’nun onu izlediği, kendisi için taslaklar çizdiği, bunları da daha sonra. “Maddalena Doni Portresinde (y. 1505, Pitti Sarayı, Floransa) kullandığı bilinmektedir.
Leonardo resmin yanı sıra heykelcilikle de uğraşmış, ama iki önemli yapıtı da uygulanmadan taslak halinde kalmıştır. Francesco Sforza ile Mareşal Trivulzio’yu canlandıracak bu heykeller için çizdiği taslaklar günümüze ulaşmıştır. Bunlar Leonardo’nun ne denli iyi bir gözlemci olduğunu, canlı bir atın oranlarından duruşuna, kaslarının gerginliğine kadar nasıl en küçük ayrıntıları bile kaçırmadığını gösterir. İki yapıt da anıtsal boyutlarda olmak üzere tasarlanmıştır. Leonardo’nun bunlan, düşündüğü gibi bir seferde, tek parça olarak dökebilmesi, çağının teknik olanakları düşünülürse biraz kuşkulu gibi gözükmektedir. Böyle bir girişimi göze almış olması bile onun bu tür sorunlara ne kadar yürekli yaklaşabildiğini gösterir.
Ludovico Sforza’ya iş için başvurduğu mektubunda Leonardo kendini deneyimli bir mimar, askeri mühendis ve su yapıları mühendisi olarak tanıtmaktadır. Gerçekten de mimarlık konularıyla yaşamının sonuna değin ilgilenmiştir. Ama bu alandaki etkinliği çoğu kez danışmanlık düzeyinde kalmıştır. Çeşitli yapılar için hazırladığı taslak çizimleri vardır. Bir de Milano Katedrali’ nin kubbesi için bir maket hazırlamış, ama önerisi benimsenmemiştir. Fransa’da yapılacağım düşündüğü Romorantin Sarayı ile bahçesine ilişkin tasarımlan onun bu konuyu hem estetik, hem de teknik sorunları başanyla çözecek düzeyde bildiğinin en iyi kamtidır; Daha sonra bulunan not defterlerinden, savunma yapılan ile su yapılan alanında da başanlı tasarimlanmn bulunduğu, bunlann bir bölümünün de uygulandığı anlaşılmaktadır.
Leonardo’nun bilimsel araştırmalannın odağı resim bilgisi üstündeki çalışmalandır. Aynca not defterlerine yaptığı çizimler resimleme alanında da büyük bir usta olduğunu ortaya koyar. Dünya görüşünü en iyi yansıtan çalışmalannı ise anatomi alanında yapmıştır. Anatomi başlangıçta onun için daha iyi resim yapma amacına yönelik bir çalışmayken, kısa zamanda kendi başına bir araştırma konusu olup çıkmıştır. Leonardo gördüklerini en ince aynntısına kadar çizmiş, göremediklerim de doğruluk oranı çok yüksek kestirimlerle tamamlamıştır. Hazırladığı insan gövdesine ilişkin kesit çizimlerini, arka arkaya konduklarında birbirini tamamlayan saydamlar gibi düzenleyerek, insan vücudunun nasıl çalıştığını anlamak istemiştir. Kendisinin de kadavralar üstünde çalıştığı, Milano’daki Sta. Mana Nuova Hastanesi’nde 30 kadar otopsi yaptığı bilinmektedir.
Leonardo mekanik konusunda da incelemeler yapmış, pek çok makine tasarlamıştır. 1490’lann sonunda Milano’da yayımla-
mış olduğu küçük bir kitapçık bu konudaki kuramsal çalışmalannı yansıtır. Makinelerin çalışması hep ilgisini çekmiş, bununla insan gövdesinin çalışması arasında ilişkiler kurmaya çalışmış,- sonunda da doğadaki en önemli öğenin hareketi sağlayan güç olduğu düşüncesine varmıştır. Bu konulardaki çahşmalan için de sorunlan en açık biçimde anlatan yetkin çizimleri vardır.
15. yüzyıl sona ererken skolastik öğreti gerilemeye, yerini hümanist düşünceye bırakmaya başlamıştı. Leonardo ise çağdaş denebilecek üçüncü bir yaklaşımın temsilcisiydi. Bu yaklaşımda, duyulanyla edindikleri izlenim ve deneyimleri başkalanna aktaran sanatçılar önemli bir rol oynarlar. Leonardo da sanatçı gözüyle doğaya bakmış, onun gizlerini ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Her alanda ansiklopedik bilgi sahibi olunabileceğini düşünmesi, onun hâlâ skolastiğin etkisinde olduğunu gösterir. Ama araştırmalannı deneye dayandırması yeni, bilimsel bir çağın açılmasına katkıda bulunan en önemli etkinliklerden biri olmuştur. Leonardo belki kendi kendine dil öğrenen, doğa bilimlerini, düşün konularım, tarihi kavramak için notlar tutan ampirik bir gözlemcidir. Ama tam bu noktada ona özgü “bilgi kuramı” ortaya çıkar. Bu, biümle sanatı birbiriyle kaynaştıran bir yaklaşımdır. Onun yaratıcı dehasına bu gözle bakılınca, kaç yapıtını bitirip kaçım bitirmediği önemsiz kahr. Önemli olan onun içindeki akılcı yaratma gücüdür. İşte bu güç onun yapıtlannda yaşamış, varlığını da günümüze değin sürdürmüştür.
ÖBÜR ÖNEMLİ YAPITLARI. Resim. “Meryem’e Müjde” (1472-77, Uffizi Galerisi, Floransa), “Meryem’e Müjde” (y. 1472-77, Louvre Müzesi, Paris), “Karanfilli Madonna” (y. 1474, Eski Pinakotek, Münih), “Ginevra de’ Benci’nin Portresi” (y. 1475-78, Ulusal Sanat Galerisi, Washington, D.C.), “Madonna Benois” (1478-1500’den sonra, Ermitaj, Leningrad), “Aziz Hieronymus” (y. 1480, Vatikan Müzeleri, Roma), “Müneccim Krallann Tapınması” (1481, Uffizi Galerisi, Floransa), “Müzikçi” (y. 1490, Ambrosius Resim .Galerisi, Milano), “Ermmli Kadın” (“Cecilia Gallerani”, y. 1490, Ulusal Müze, Kraköw, Polonya). Çizim ve not defterleri. Fransız Enstitüsü, Paris; British’Museum, Londra; Uffizi Galerisi, Floransa; Ambrosius Kütüphanesi, Milano; Venedik Akademisi; Kraliyet Kütüphanesi, Windsor Şatosu; Kraliyet Kütüphanesi, Torino; Ulusal Kütüphane, Madrid; Victoria ve Albert Müzesi, Londra.
Leonardo Pisano, asıl adı Leonardo Fibonacci (d. y. 1170, Piza ? – ö. 1240’tan sonra), Hint ve Arap matematiği üzerine Avrupa’da yayımlanan ilk yapıt olan Liber abaci’yi (1202; Abaküs Kitabı) yazan ortaçağ İtalyan matematikçisi.
Yaşamı. Matematik yazılanndan öğrenilen birkaç olgunun dışında Leonardo’nun yaşamına ilişkin olarak bilinenler pek azdır. Çocukluğu sırasında, Pizalı bir tüccar olan babası Guglielmo, Kuzey Afrika’da bir liman kenti olan Bougie’deki (bugün Bica-ye, Cezayir) Pizalı tüccarlar topluluğunun başına yönetici olarak atanmıştı. Guglielmo burada Leonardo’yu hesap öğrenmesi için bir Arap ustamn yamna verdi. Leonardo daha sonralan Liber abaci’de. anlattığı otobiyografisinde “dokuz Hint rakamı sanatı” m öğrenmekten büyük zevk duyduğunu yazacaktı. Leonardo Mısır, Suriye, Yunanistan, Sicilya ve Bizans’a yapılan ticari amaçlı gezilere de katıldı ve buralarda kullanılan değişik sayı sistemlerim ve hesap yöntemlerini öğrendi. Ama hiçbiri onu Hint-Arap sayılan kadar doyurmadı.
Leonardo’nun Liber abaci’si ilk yayımlandığında, Hint-Arap sayılarından yalnızca birkaç AvrupalI aydın haberdardı; onlar da bunu, 9. yüzyıl Arap matematikçisi ve astronomu Harizmi’nin yapıtlannın çevirile-
rinden öğrenmişlerdi. Leonardo kitabına şöyle girer: “Dokuz Hint rakamı, 9 8 7 6 5 4
3 2 l’dir. Bu dokuz rakam ve 0 işaretiyle herhangi bir sayı yazılabilir.” Kitabın ilk yedi bölümünde sayılann gösterimim ele alır, rakamlann yeri (basamaklar) ile sayının değeri arasındaki ilişkiyi açıklar ve aritmetik işlemlerinde bu rakamlann nasıl kullanılacağını gösterir. Daha sonra bu teknikleri kâr marjı, para bozma, takas, ortaklık, faiz hesabı, ağırlıklann ve ölçülerin çevrilmesi gibi pratik ticari problemlere uygular. Yapıtın büyük bölümü orantı, kök bulma ve sayılann özellikleri gibi daha çok kurgusal (spekülatif matematik problemleri üzerinedir; son bölümünde ise bir miktar geometri ve cebir vardır. Leonardo, 1220’de tümüyle geometri üzerine kısa bir kitap olan Practica geometriae’yi (Geometn Uygulamalan) yazdı; sekiz bölümlük bu kitabında Eukleides’in Stoikheia (Elemanlar) ve Peri diaireseon biblion (Şekillerin Bölünmesi Üzerine Kitap) adh yapıtlanna dayalı teoremler verdi.
Kısa sürede yaygın biçimde kopya ve taklit edilmeye başlayan Liber abaci, bilim adamlarını korumasıyla ün salan Kutsal Roma-Germen imparatoru II. Friedrich’in dikkatini çekti. Leonardo, 1220’lerde imparatorun huzuruna çıkanlmak üzere Piza’ya davet edildi ve burada imparatorun maiyetindeki bilim adamlarından Palermolu Giovanni, Leonardo’ya bir dizi problem sordu. Leonardo daha sonralan bu problemlerden üçünü kitaplanna alacaktı. Bu üç problemden ikisi, 3. yüzyıl Yunanlı matematikçi Diophantos tarafından geliştirilen “Arap türü” belirsiz denklemlere ilişkindi, iki ya da daha çok bilinmeyen içeren bu denklemlerin çözümünün rasyonel sayı (tamsayı ya da adi kesir) olması gerekiyordu. Üçüncü problem ise (modem cebirsel gösterimle) X3 + 2×2 + 10x=20 biçimindeki bir üçüncü derece denklemiydi. Leonardo, problemi yaklaşım olarak’ adlandırılan bir sınama yanılma tekniğiyle çözerek sonucu, ]U 22′ 7″ 42″1 33lv 4V 40vl
(1 +w+l60Ö+2İ^»+’ ‘ biçiminde, altmışlık kesirler (tataanı 60 olan Babil sayı sistemine dayalı kesir) halinde elde etti; modem onlu sayı sisteminde bu, 1,3688081075 sayısına karşılık gelir, bu da 9 ondahğa kadar doğrudur. Leonardo’nun problemlere getirdiği çözümler, yaratıcılığın ve kesinliğin birer ürünüydü.
Sayılar kuramına katkıları. Leonardo birkaç yıl boyunca imparator ve onun bilim adamlanyla mektuplaştı, karşılıklı problem değiş tokuşunda bulundu; Liber quadrato-rum (1225; Kare Sayılar Kitabı) adh kitabını da imparatora ithaf etti. Tümüyle Dıop-hantos’un ikinci dereceden denklemleri üzerine olan Liber quadratorum Leonardo’ nun başyapıtı olarak kabul edilir. Yapıt, sistematik biçimde düzenlenmiş bir teoremler topluluğundan oluşur; bu teoremlerden pek çoğunu Leonardo’nun kendisi geliştirmiş ve kendi kanıtlanyla genel çözümlere ulaşmıştır. Belki de en yaratıcı çalışması ise, eşleşik sayılar, yani belirli bir sayıya bölündüklerinde aynı artanı veren sayılar üzerine olanıdır. Bir kare sayıya eklendiğinde ya da ondan çıkanldığmda bir kare sayı veren sayılann bulunmasına yönelik olarak da özgün bir çözüm geliştirdi. Leonardo’nun, x2 + y1 ile x2 — y^’nin ikisinin birden kare olamayacağını belirlemesi, rasyonel dik üçgenlerin alanlarının bulunmasına önemli bir açılım getirdi. Leonardo’nun Liber abaci adh yapıtı çok daha kapsandı ve etkili olmakla birlikte, Uber quadratorum’xx, Diophptus ile 17. yüzyıl Fransız matematikçisi Pierre de Fermat arasında, sayılar kuramına yapılmış en önemli katkı olarak kabul edilir.
Leonardo 1228’de Liber abaci’yi yeniden gözden geçirdi ve imparatorun baş bilgini olan Michael Scott’a ithaf etti. Bu tarihten sonra, Leonardo hakkında bilinen tek şey Piza’ya yaptığı hizmetlerden ötürü 1240’ta
20 Piza Lirası yıllık maaş bağlandığıdır. Ölüm tarihi ise saptanamamıştır. Leonardo, Hint-Arap rakamlarının kullanımını yaygınlaştırmanın yanı sıra, matematiğe pek çok başka katkıda da bulunmuştur. Günümüzde matematikçiler onu, Liber abaci kitabında ortaya attığı ve indirgemeli dizilerin ilk örneği olan Fibonacci dizisiyle anarlar. Leonardo şu soruyu sorar:
Adamın biri her tarafı duvarla çevrili bir yere bir çift tavşan koymuş. Eğer bir çift tavşan her ay yeni bir çift tavşan dünyaya getirirse ve dünyaya gelen her yeni çift bir ay sonra üretken duruma geline, bir yıl sonra kaç tavşan olur?
Leonardo yaptığı hesap sonucunda 1, 1,2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55 sayı dizisini elde etti. Dizideki her sayı, kendisinden önceki iki sayının toplamına eşittir. Bu dizi, 17. yüzyılın başlarında cebirsel gösterimin geliştirilmesinden sonra, 1634’te Fransız asıllı Felemenkli matematikçi Albert Girard tarafından, Un+2 — Un+1 + U„ biçiminde formülleş-tirildi; burada U terimi, alttaki ise terimin dizideki sırasını gösterir. 1753’te Glasgow Üniversitesi’nden matematikçi Robert Sim-son, dizideki sayılar büyüdükçe, ardışık iki sayı arasındaki oranın da giderek, klasik sanatta çok önemli bir yer tutan “altın kesim”i veren 1,6180 (ya da [1 +”‘/5l]/2) sayısına yaklaştığım belirledi. 19. yüzyılda ise Fransız matematikçi Edouard Lucas, Fibonacci dizisinin botanik açısından ilginç özellikler taşıdığını, örneğin papatya tomurcuklarının ortalarında yer alan sarmalların sayısının iki ardışık Fibonacci sayısına eşit olduğunu saptadı. 1962’de de ABD’deki Califomia’da, “Fibonacci sayılan ve ilgili konular üzerine araştırmalan desteklemek amacıyla” Fibonacci Demeği kuruldu.
Leonardo da Vinci Ulusal Bilim ve Teknoloji Müzesi, İtalyanca museo nazio-
NALE DELLA SCIENZA E DELLA TECNICA “LEONARDO da viNcr, Milano’da ulaşım, metalürji, fizik ve denizciliğe ilişkin konularda bilimin 15. yüzyıldan günümüze değin geçirdiği gelişimin Sergilendiği müze. 16. yüzyıl başlanndan kalma San Vittore Manastı-n’nda bulunmaktadır. Yapı Bernardino Lu-ini’nin zarif freskleriyle bezelidir. Leonar-desca Galerisi’nde çeşitli makinelerin ve Leonardo da Vinci’nin icatlannın maketleri sergilenmektedir. Öteki galerilerde de fizik, astronomi, radyo iletişimi, optik ve telekomünikasyona iİışkin aletler bulunmaktadır. Müzenin bir de eski otomobil koleksiyonu vardır. Yapı dışındaki bir pavyonda ise bazı buharlı lokomotifler ve uçaklara yer verilmiştir.
1922’de kurulan ayn bir bölümde gemi maketleri ve seyir süetleri yer almaktadır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*