wiki

MANSÜR BİN ZÂZÂN

, Tâbiînden hadîs
ve kırâat âlimi. Künyesi Ebû’l-Mugîre’dir.
ismi Mansûr bin Zâzân el-Vâsıtî es-Sekafi’
dir. Aslen Vâsıtlı olan Mansûr bin Zâzân’ın
doğum tarihi kesin olarak belli değildir. 129
(m. 746; yılında tâûndan vefât etmiştir.
Mansûr bin Zâzân sika (güvenilir, sağ­
lam; bir râvidir. Hadîs-i şerif işitip, rivâyet
ettiği âlimler, Enes bin Mâlik, Ebu’l Âliye,
Atâ bin Ebî Rebâh, Muhammed bin Şîrîn,
Meymûne bin Ebî Şubeyb, Muâviye bin
Kurre, Hâmid bin hilâl, Katâde bin Diâme,
Amr bin Dinar, Hakem bin Uteybe, Abdurrahmân
bin Kâsım, Muhammed bin Velid
bin Müslim el-Anzî ve diğer âlimlerdir. Kendisinden
ise kardeşinin oğlu Müslim bin
Saîd el-Vâsıtî, Habîb bin Şehid, Cerir bin
Hâzım, Halef bin Halife, Ebû Hamza esSükkerî,
Ebû Avâne ve ba’zı âlimler hadîs-i
şerif rivâyet etmiştir.
Mansûr bin Zâzân bütün gününü ibâ­
detle geçirirdi. Muhalled bin Hüseyin şöyle
bildirmektedir “Mansûr bin Zâzân her gündüz
ve gece Kur’ân-ı kerimi hatmediyordu.”
Ebû Avâne ise şöyle bildirmektedir:
“Mansûr bin Zâzân’a bugün ölüm meleği
kapıda denilse, yaptığı ibâdetten fazlasını
yapamazdı. Çünkü o, bütün zamanını
Allahü teâlâya ibâdetle geçirirdi.”
el-Iclî, Mansûr bin Zâzân’ın sâlih bir
kimse, sika ve kırâatte pek kâbiliyetli bir
âlim olduğunu zikretmektedir.
Hişâm bin Hassan şöyle anlatıyor:
“Vâsıt mescidinde Cum’a günü Mansûr bin
Zâzân’ın yanında namaz kıldım, iki defa
Kur’ân-ı kerimi hatmetti. Üçüncü sefer
Şuarâ sûresine kadar okudu.” Yine aynı zât
şöyle anlatır. “O Ramazan ayında akşam ile
yatsı arasında Kur’ân-ı kerimi iki defa hatmederdi.
Sonra namaza durmadan önce,
Şuarâ sûresine kadar okurdu. O Ramazan
ayında, yatsıyı gecenin dörtte biri gelinceye
kadar geciktirirdi.”
Mansûr bin Zâzân, camiye gidince direğin
yanında namaz kılıp, Kur’ân-ı kerimi
hatmettikten sonra Hasan-ı Basrî ve talebelerinin
yanına gider, onlarla sohbet ederdi.
Buyurdu ki: “Vallahi, ben yanımda oturan
herkesle cihad hâlindeyim! Onunla
yanımdan ayrılıncaya kadar savaşıyorum.
Çünkü nerde ise, o, gerçek dostumla benim
arama düşmanlık sokacak veya beni gıybet
etmiş birisinin gıybetini bana ulaştırmaktan
kendisini alamıyacak da, bu yüzden
beni sıkıntıya uğratacak.”
Mansûr bin Zâzân birçok hadîs-i şerif
rivâyet etmiştir. Hasan-ı Basri’den rivâyetettiği hadîs-i şerifte Peygamberimiz (s.a.v.y
“Hayâ îmândandır, îmânı olan Cennettedir.
F u h ş, kötülüktür. K ö tü ler
Cehennemdedir. ” buyurdu.
Hâris el-Iclî’den rivâyet ettiği hadîs-i
şerifte ise Peygamberimiz (s.a.v.f: “İslâm
dîni beş şey üzerine kurulmuştur;
Şehâdet getirm ek, namaz kılmak,
zekât verm ek, Ramazan’da oruç tutmak
ve hacca gitmek. ” buyurdu.
Muâviye bin Kurre’den rivâyet ettiği
hadîs-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.v./:
“B en ümmetimin çokluğu ile övünü­
rüm .” buyurdu.
1) Hilyet-ül-evliyâ cild-3, sh-57, 62
2) Tehzib-üt-tehzib cild-10, sh-306, 307
3) Tezkirât’ül-huffâz cild-1, sh-141, 142

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir