MEHMED KAPLAN; Türk edebiyat târihi
araştırmacı ve tenkidcisi. Eskişehir’in Sivrihisar kazasında
1915 yılında doğdu. İlk ve orta tahsilini
Sivrihisar ve Eskişehir’de tamamladı. 1935’te girdiği
İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümünü 1939’da bitirerek, aynı bölüme
asistan oldu.
1942 yılında Namık Kemâl hakkında yaptığı
araştırma ile doktor, 1946’da da Tevfik Fikret üzerine
yaptığı inceleme ile doçent, 1952 senesinde de; Yeni
Türk edebiyatı sâhasında profesör ünvanım aldı.
1958 senesinde Erzurum Üniversitesini kurmakla
görevlendirilen kurucu profesörler arasında
yer aldı. Bu üniversitenin Edebiyat Fakültesi
Dekanlığı, Rektör Yardımcılığı ve Vekilliği görevlerinde
bulundu. Prof. Ahmed Hamdi Tanpınar’ın
ölümü üzerine İstanbul Üniversitesi, Edebiyat
Fakültesi, Yeni Türk Edebiyatı Kürsüsü Başkanlığını
yaptı.
Yazı hayâtına 1939’da başlayan Mehmed Kaplan,
Yeni Türk Edebiyatı profesörü olmasına rağmen,
Türk Edebiyatını bir bütün olarak ele alıp, edebiyatımızın
sadece bir devrine bağlı kalmadan, belli
başlı metinlerini incelemiştir. Onun edebiyatımıza
getirdiği en büyük yenilik, metin tahlili metodudurİncelemeye başladığı her metne, bu metodunu büyük
bir ustalıkla uygulamasını bilen Mehmed Kaplan
sâhip olduğu geniş kültürü sâyesinde edebî metinleri
târihî ve sosyal çevreleri içinde değerlendirmiştir.
Edebî eserlerde insan faktörüne ve tiplerine çok
dikkat etmiş, eserlerde anlatılan insanların zaman,
mekan ve çevreleriyle birlikte var olduklarına devamlı
şekilde dikkat çekmiştir.
Fransız filozofu Alain’in, yazarak düşünme görüşünü
benimseyen Mehmed Kaplan, edebî meselelerin
ağır bastığı çeşitli konular üzerinde fikirlerini,
deneme türündeki yazılarıyla; İnkılapçı Gençlik,
Hareket, İstanbul, Bayrak, Hisar, Türk Edebiyatı,
Meydan, Türk Yurdu, Türk Kültürü,
Türk Düşüncesi ve Millî Kültür gibi dergilerde yayınlamıştır.
Bu mecmualarda çıkan denemelerinin
bir kısmı; Nesillerin Ruhu (1967), Büyük Türkiye
Rüyâsı (1969), Edebiyatımızın İçinden (1976)
isimleriyle kitap hâline getirilmiştir.
Yazıldığı devirlerin ana meselelerini yansıtan
edebî eserleri seçip tahlil eden Mehmed Kaplan,
bu tür eserlerden hareket ederek, bilhassa
Tanzimat sonrası edebiyâtımızın geçirdiği merhaleleri
tesbit etmiştir. İncelediği her şâiri, kendisinden
öncekilere ve geleneğe bağlılık veya gelenekten
ayrılma açısından değerlendiren, şâirlerin
dünyâlarını ve şahsiyetlerini ortaya koyduğu iki
cildi bulan geniş araştırma ve incelemesi, Şiir
Tahlilleri ismini taşır. Kendi türünde klasikleşmiş
olan bu incelemelerin birinci kitabı; Âkif Paşadan
Yahya Kemal’e kadar gelen şâirlere; ikinci kitabı
da, Cumhûriyet devri Türk Şiirine ayrılmıştır. Birincisi
1954, İkincisi ise 1965’te basılmıştır. Bu türde
verdiği önemli bir eser de; Tanpınar’m Şiir
Dünyâsı (1964) isimli araştırmasıdır.
Mehmed Kaplan, Tanzimat sonrası edebiyatımızın
hikâye ve romanları üzerinde de geniş bir incelemede
bulunmuştur. Hikâye Tahlilleri (1979),
isimli eseri edebiyatımız için, sâhasmda ilk ve tek
eserdir.
Türk edebiyatının başlangıcından îtibâren belli
başlı metinleri üzerinde duran Mehmed Kaplan;
Oğuz Kağan, Göktürk Kitabeleri, Dede
Korkut Hikâyeleri, Köroğlu Destanı ve Yunus
Emre Divanı gibi eserleri incelemek sûretiyle
kültürümüzü meydana getiren temel değerler ve bu
değerler içinde insanımızın durumunu tesbite çalışmıştır.
Bu metinlerden Oğuz Kağan Destanı’nın
tahlili kitap olarak (1979) da yayınlandı.
Edebiyat târihçisi olarak ortaya koyduğu eserlerin
başında; Nâmık Kemâl Hayâtı ve Eserleri
(1948), Tevfik Fikret (1946) isimli monografileri
gelmektedir. Edebiyat târihimizin İslâmiyet Öncesi,
İslâmî Devir ve Tanzimat Sonrası üzerindeki
araştırmalarının bir kısmı Türk Edebiyatı Üzerine
Araştırmalar I (1976) ismiyle basılmıştır.Metin tahliline verdiği önem, onu antoloji çalışmalarına
sevk etmiştir. Başkanlığında bir ekip tarafından
ve on cilt olarak tasarlanan Yeni Türk
Edebiyatı Antolojisi isimli eserinin ilk üç cildi basılmıştır
(1985). Bu eser Tanzimattan sonraki edebiyatımız
ve fikir akımları bakımından önemli bir
kaynaktır. Ayrıca Yeni Türk Edebiyatı Kürsüsü
doçent ve asistanlanndan meydana getirdiği bir heyetle;
Millî Mücadele devri fikir hayatını ve edebiyatını
aksettiren antolojiler hazırlamıştır. Yine liseler
için hazırladığı Edebiyat I., II., III. (1976-
77) ders kitapları da mevcuttur.
Mehmed Kaplan, dil konusunda da çalışarak ilkokullardan
üniversiteye kadar tesirini gösteren dil
anarşisinin Türk maârifini tehdîd eden en mühim
hastalıklardan biri olduğuna, yazdığı birçok yazısında
dikkat çekmiştir. O, yaşayan Türkçemizdeki,
Arapça ve Farsça kelimelerin atılarak dilimizin
bozulmasına şiddetle muhâlefet etmektedir. Yaşayan
Türkçeye girmiş olan bu kelimeler atıldığında,
millet, kendisini yaşatan ananevî kıymetlerden
mahrum kaldığı gibi, istikbâlini meydana
getirecek İçtimaî bir fikir nizamı da kuramayacağı,
böyle bir cemiyette derin ve ince bir ilim ve tefekkür
hayatı doğamayacağı kanaatindedir. Bu sebeple
uydurukçaya şiddetle karşı çıkılmasını savunmaktadır.
Mehmed Kaplan’a edebiyat sâhasmda verdiği
hizmetlerden dolayı Türkiye Millî Kültür Vakfı
tarafından, 1981 yılında “Millî Kültüre Hizmet
Şerfef Armağanı” verilmiştir. 1983 yılında da Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu üyeliğine
seçildi. 23 Ocak 1986 târihinde İstanbul’da vefât
etti. Kabri Karacaahmettedir.
MEHMED KAPLAN
26
Eki