Mimarların ömrü Uzun Olur
Sosyal hizmetlerin gerçekleştirildiği müesseseler olan vakıflar, asırlardan beri faaliyet göstermektedir. Gayesi; karşılık beklemeden, sadece Allah rızası için insanlığa hizmet etmek üzere yollar,köprüler, camiler, hanlar, hamamlar, hastaneler, aşevleri, ,imarethaneler, kervansaraylar, darüşşifalar, medreseler ve benzeri kurumlar tesis etmektir. Bir vakıf kuranlar, insanların ihtiyaçlarına cevap verecek bu eserlere, başkasına yük olmadan kendi masraflarını karşılayabilmesi için, gelir getirecek mülkler de bağla- mışlardır (tahsis etmişlerdir). İslâm devletleri hükümdarları bu işe çok önem vermiş ve her za- man talip olmuşlar, hatta bu hiz- metlerin çoğunu kendilerine ayrılan şahsî servetlerinden karşılamışlardır. Bu hükümdarlardan biri de Kara- hanlı İbrahim Tamgaç Han’dır. Bir hayli hayır, hasenat ve hayratı bulu- nan Tamgaç Han inşaat iş- !erinden hoşlanır, zaman zaman, yaptırdığı eserlerin inşaatlarını dolaşırdı. Bina ettirdiği en büyük eserlerden birisi de Semerkand Sarayı idi. Bir gün bu sarayın inşaatını teftiş ederken ustalara şöyle söylemişti: “Mimarların ömrü uzun olur. Zira onların meydana getirdiği eserler, kendilerinden sonra da yıllarca yaşar.”