Neden Unkapanı Dendi?
Sözlükte “büyük terazi, kantar” anlamına gelen ‘kapan’ kelimesinin Latince I ‘campana’dan Farsçaya, buradan ‘kabbân’ şeklinde Arapçaya geçtiği, Türkçeye ise ‘kapan’ olarak girdiği sanılmaktadır.
Zamanla, bundan kinaye olarak zahire ürünlerinin toptan satış yeri kastedilmiştir. Bu kelime semtlerin adında yer bulmuştur. Mesela, İstanbul’da Mısır Çarşısı ile Tahtakale arasında bulunan Bizans’tan kalma eski bir hana Balkapanı denmiştir. Burada şehre gelen bal depo edilir ve toptan satılırdı. Zamanla, başka yiyecekler de burada satılır olmuştur. Un, yağ ve baldan başka tahıl, kahve, tütün, ipek, pamuk, kumaş ve çeşitli dokumalar üreticiden satın alınarak başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerdeki kapanlara getirilirdi. Buralarda kadı naibinin nezaretinde esnaf temsilcilerinin de hazır bulunmasıyla mallar tartılır, ağırlık, kalite ve çeşidine göre vergi ve narha tâbi tutulduktan, fiyatları belirlendikten sonra esnaf aracılığıyla tüketiciye arz edilirdi. İstanbul’da, bugün unun depolanıp toptan satıldığı Unkapanı ve yağ için Galata’da Yağkapanı semtlerinin isimlerinde bu tabir yaşamaktadır.