Nefrotik sendrom
Nefrotik sendrom genel olarak, gün dr
3 Gr’nın üzerinde proteinüri ile buna bağlı hipoalbuminemi ve yaygın ödemin oluşturduğu bir tablo olarak tarif edilir. Çofcu zaman buna hiperlipidemi ve lıpidüri d* eşlik eder. Nefrotik sendromda hipertansiyon seyrek olarak bulunur ve bulunduğu zaman da prognozun ağırlığının delili sayılmalıdır. Klinik belirtilerin hemen hap- sine hipoalbüminemi neden olduğu için nefrotik sendromu basitçe hipoalbüminemi yaratacak yeterlikteki albüminüri olarak ta nımlayanlar da vardır.
Proteinüri ile ödemin ilişkisine dahi 200 yıl önceleri işaret edilmişti. Bir asır ka dar önce richard bright ise, nefrotik send romu, proteinüri ve ödemin böbrektek lezyon ve hipoproteinemi ile kombinasyo nu olarak tarif etti ve otopsiyle böbrekti lezyon bulduğunu gösterdi. Daha sonrı patologlar böbrekte iltihabi hastalıklar veyı glomerülonefritteki tipik değişikliklerin bu lunmadığı ve buna karşılık tubuler hücrele: de yağ bulunduğunu ileri sürerek nefrotik sendromu, renal tubuler bir hastalık olnrıl değerlendirmişlerdi. Bu bulgulara dayan* rak da muller 1905’de bu durumu nefroı olarak adlandırmıştı. Bundan sonra im araştırıcılar nefrotik sendromdıı idrarda bu lunan ve başlıca albüminden ibarel tılaı proteinin, kan proteinlerine idantlk oltluğı nu ve glo menülerden geldiğini, tubulsr nrl jinli olmadığını, belki glom»rllld«n flıt.r olduktan sonra tubuler reabaorbıiyona u£ ramayan kan proteinleri olduğunu yttatm düer. Bununla beraber n*frotlk »nnılron ile renal morfoloji arasındaki ilişki ancal 1950 lerden sonra böbrek blnpslsintn yay gınlaşması ile daha iyi araşiırılabildi. Hu gün böbrek dokusunun ışık, elektron v> immunfiuoressan mikroskobu iu* yapıla