Kronik Nefritik Sendrom
Kronik nefritık sendrom, asemptoma- tik uzun süreli pervodlardan nefronlann tamamen oblitere olmasına kadar (kronik re- nal yetersizlik) değişen, yani çok geniş bir klinik varyasyonu içine alan bir sendrom- dur. Erken dönemlerde tek anomali hafif- orta proteinüri ve/veya patolojik idrar se- dimenti, hafifçe azalmış renal fonksiyon olabilir, idrar sedimentinde eritrosit ve lö- kositler, hiyalin, granülö ve hücre silendrle- ri bulunabilir. Son dönemlerde ise serumda bir seri biyoşimik ve metabolik değişikliklerin eşlik ettiği üremik sendrom ile karşımıza çıkabilir. Bu bakımdan hudutlu bir klinik tablo çizmek olanaksızdır, tik teş- hisden terminal üremiye kadar geçen dönem birkaç dekad sürebilir, önceleri semp- tomsuz proteinüri olarak bilinen bazı glome- rülopatilerin sonradan kronik glomerüio- nefrit olduğu anlaşılmıştır. Buna karşılık kronik nefritik sendrom tablosu gösteren amiloidoz, diabetik glomerüloskleroz gibi hsıstalıklar bu sendrom içine girmez. Bazı hastalarda hipertansiyon başlıca belirti olabilir. Mamafı bunlar yakından incelendiğinde hemen daima hematüri, proteinüri, glomerül fıltrasyon düşüklüğü gibi renal hastalık bulgulan yakalanabilir. Akut nefritte görülen kompleman düşüklüğü, immun kompleks gibi serolojik testler ekseri negatiftir. Tablo: 5-5’de görülen minimal lezyon- lu idyopatik glomerülonefrit dışındaki pri- mer glomerüler hastalıkların tümü kronik nefritik sendrom yapabilirler; Fakat evvele«- dö söylendiği gibi aynı histopatolojik bulgular değişik klinik sendromlarla da karşj- nnıza çıkabilir. Erken dönemlerde renal ~mww r —
İH Ih Ih’I ortaya knvmak mümkündür. ll*rl (»♦IttnU ı»t> ^Imıırrulrr hüHUılıkhı nonBİonı«1 illin ıılıııılnıı klinik vı* reiıııl bıopm iltı kvii- inak »in, IihU.n ı;ı»k /.uman imkımNizdır.
I’iiIdIhIi
lleıınl Imıpm hastalıftın erken aaempto- ıııniık /mriHiıİMrındu yaygın olarak yapılma- ılı(ım<lnn hu hutfrojen hastalıklar grubunun lıi»iHİniılı ımıgreıtyonunu tam olarak takip «ımuit İmi* /.lurmn mümkün olamamaktadır. Hnlıreklpr kronik glomerülonefritte makros- k ııpll< ultırıık genellikle küçüktür, korteks lıııolmaıtlnt* bağlı simetrik atrofı görülür. l’»lvlk«liKiyHİ «istemde bozukluk yoktur. Işık mikroskobunda değişik patolojik buldular vardır. Erken dönemlerde glomerüller- ılp görülen değişiklikler değerlendirilerek detaylı teşhis konulabilir. Membranöz glo- ıııprtılopatide glomerüllerde sadece bazal ıııpınbran kadınlaşması, membranoprolife- ı«l.ıf (mezangiokapilier) olanlarda bazal ıııi’mbran kalınlaşması yanında hücre proli- f minyonu ve diffüz lobüler görünüm verebilmek mezangiyal matriks artımı, idyopatik sklerozan glomerülonefritte total skleroze- lıiyalinize glomerüllerin normal veya hiper- t,rofik glomerüller ile birlikte olduğu görülür. Bunu nefrotik sendrom tablosu gösteren fokal sklerozan glomeriilonefritten ayrılması güç olabilir. Yine fokal sklerozan glomerülonefrit ve PSGN kronikleşmesi sonucu kronik glomerülonefrit oluşabilir. İlerlemiş vakalarda böbrek dokusu önemli ölçüde kontraksivona uğramıştır ve glomerüller totale yakın oblitere olmuş, az hücre bulunduran hiyalini madde ile yer değiştirmiştir. Tubulusiarda ağır kayıp inter- stisyumda özellikle lenfositlerin hâkim olduğu infiltrasyon bulunabilir, çok zaman da interstisvumda fibrozis ve belirgin vaskü- ler değişiklikler vardır. Malign hipertansiyon olanlarda afferent arteryolde fîbrinoid nekroz bulunur. Histopatolojik yönden değişik tipteki glomerülopatiler hakkında Resim: 5-1 ilâ 17 bir fikir verrrtektedir.
Klinik Seyir ve Tedavi:
Semptomsuz veya az semptomlu olanlar latant glomerülonefrit olarak kabul edilir, bunların seyri çok değişik olabilir, 2-30 yıl arasında değişir, ortalama 15 yıl kadardır. Araya giren infeksiyonlar, hipertansiyonun bulunuşu, nefrotoksik ilaçlar, kalb yetersizliği, tuz deplesyonu ve diğer metabolik hastalıklar glomerülonefritin seyrini hızlandırır. Renal fonksiyonlarda rnlv» gidi* «Umtlidİr. Konwrv»tîf KrtiVİ ya pılaıılanl» (diyaliz l»davl«l yapılmayanları kroıtlınm kllrmmı 10 ınl/ılk «İlıım lıtiikp vuktılıtrın % 5d’m fi (i *y iyimi» kavbpttlliı Erken ddnemri* Uifhl» kovulanlarda immunosuprtssif tadavidan d»0l*ılt ttlt,>Ud» yararlanma şansı olabilir, bu konu hakkın daki bilgi nefrotik aandrom ladavtılnıU, renal yetersizlik oluştuktan ıımrukl tadavtsl ise kronik renal yetersizlik tedavini brtllı- münde anlatılmıştır.