NOVGOROD, S.S.C.B.’de şehir, Volhov ırmağı kıyısında. ırmağın İlmen gölünden çıkışında; 215 000 nüf. (1990). Şehir Ortaçağdan beri Baltık-Volga yolu üzerinde bir konak yeridir. Kereste sanayii ve çeşitli (keten, deri, vb.) sanayi.
• Tarih. Novgorod, Rusya’nın en eski şehirlerinden biridir. İskandinavyalIlar tarafından ilmen gölü kenarında kurulan şehir, Baltık ile Karadeniz arasında ulaşımı sağlayan büyük «Varyağlardan Yunanlılara» yolu üzerindedir. Büyüklüğünün bir sebebi de bağımsızlığıydı: Ryurik’in var-
T
yağlarını imdada çağıran (862) Novgorod, prensi Yaroslavl’dan bir şart (charte) elde etti; aslında Novgorod’da hiç prens sülâlesi olmadı. Kiev prensine bağımlı olan Novgorod, genellikle bu prensin oğlunun yurtluğuydu; ama prensin oğlu şehirde pek az oturuyor ve yetkilerini valilere
(posadniki) ve piskoposlara devrediyordu.
XI. yy.da Kiev prensleriyle, halkın desteklediği posadniki’ler arasındaki birçok çatışmadan sonra, Kiev’e bağlı olmayan bir vali idareyi ele aldı (1016); zorla bir otorite temsilcisi yerleştirmek isteyen prensler, birçok isyana yol açtılar (1068-1118); özellikle 1136’daki isyan çok şiddetli oldu; tacirler ve zanaatçılar prensi kovdular ve Vyeçe (bütün sınıfların temsil edildiği ama zengin mülk sahipleriyle tüccarların ağır bastığı meclis) hükümetini kurdular. Ryurik’in soyundan gelen bir askerî kumandan, (Tıysyaçnik) bir piskopos ve bir posadnik seçen Vyeçe, önce Tver, sonra da Moskova prenslerinin nazarî otoritesine rağmen gerçek iktidara sahipti. XIII.yy.da kesinlikle bağımsız olan şehir (1270’ten sonra prensi yoktur), o sırada İdarî bakımdan muhtar dört idare bölümüyle iki ayrı semtten (Azize Sofya ve Tacirler semtleri) meydana geliyordu. XII. yy.dan sonra topraklarını genişletmesi sayesinde Novgorod, XIII. yy. başında topraklarının nüfus yoğunluğu az, ama ticarî bakımdan çok önemli bir devlet haline geldi. Boyarların yanı sıra, bankacılıkla uğraşan eski toprak sahipleri, metal işleyen zanaatçılar (halkın çoğunluğunu meydana getiriyorlardı) ve büyük tacirler şehri zenginleştirdi. Loncaların yönettiği nakliyat ise zenginliğin başlıca sebebidir. Mübadeleler, Bizans (X.-XIII. yy. arası), İskandinav ve baltık ülkeleriyle, bazı hansa şehirleriyle, (özellikle Lübeck), hattâ Beyaz deniz ile (XI. yy.dan itibaren avcılık ürünleri ticareti) yapılıyordu. Kuzeydoğu Rusya’da koloniler (Vyatka, Vologda) kuran Novgorod, bir yandan Rusya ve Doğu, öte yandan Almanya ve Baltık arasında aracı haline gelmişti; gelip geçen tacirler için özel binalar yapılmıştı; batılı tacirler şehirde güneyden gelen buğday ile, kürk, balmumu, tuz, kurutulmuş balık, keten, kenevir satın alıyorlardı. Zenginleşme yeni inşaatlara yol açtı. Novgorod’un nüfusunun XI. yy.da 10-15 000 ve XIII. yy.da
25-30 000 kişi (çağ için yüksek bir sayı) olduğu sanılır. Volhov bölgesindeki şehirlerin çoğu (Ladoga, Pskov) ticarî bakımdan Novgorod’a sıkıca bağımlıydı ve aralarından Pskov dışında hiç biri şehrin etkisinden kurtulamadı. Novgorod aynı zamanda da mimarîde veya şehirde kaleme alman önemli kroniklerde bizans etkisinin ağır bastığı büyük bir fikir merkeziydi. Ama en parlak dönemine erişir erişmez (XIII. yy.) şehri, Volga ile Oka arasında kurulan, güneydoğu ovalarından yapılan buğday ikmalini engelleyen ve isteklerini birçok kere kabul ettiren Suzdal prensliği tehdit etmeğe başladı, öte yandan alman «Schwertträger» şövalyelerinin bakışından kurtulmak isteyen Novgorod, prens Aleksandr Nevski’ye başvurdu; Nevski şehri kuıtardı (1242); ama haraca bağladı. XIII. yy. sonunda Novgorod’u başlıca merkezlerinden biri haline getiren hansa tacirleri şehrin ticaretine hâkim oldular. Şehir o sırada rus medeniyetinin en parlak şehirlerin-dendi: yunan ressamlarının etkisiyle bir resim okulu gelişti. Rus genişlemesine karşı bağımsızlığını korumak isteyen Novgorod, Polonya ile ittifak yaptı; durumda kendi için tehlike sezen Moskova prensi Vasiliy II, şehri haraca bağladı (1456), sonra İvan III ilhak etti (1475), ve bütün muhtariyetini kaldırarak (1478) yabancı tacirleri çıkardı (1495). 1570’te Litvanya partisinden çekinen Ivan IV şehrin gerilemesini tamamladı. O tarihten sonra ticaret çok azaldı. İktisadî gerileme XV. yy. başında sanatın gelişmesine engel olmadı; bu çağ Novgorod’da resmin en parlak dönemidir. Şehrin fikir hayatını bir yunan bilgesi (Logothetes Pakhumios) ve özellikle Nil Sorskiy etkiledi. XVI. ve XVII. yy.da Novgorod, Batı ile ilişki kuran bir ticaret merkezi olmağa devam etti; birkaç büyük ailenin çabalarına rağmen (Stroga-nov’lar v.b.) resim hızla gerilemekteydi. XVIII. yy. sonunda Baltık kıyısında yapılan savaşlar ticareti azalttı. Petersburg’-un kurulmasıyle (1703), Novgorod ve Batı arasındaki ticaret hemen hemen tamamıy-le durdu ve bir iç istasyon haline gelen şehir keten sanayiiyle yetinmeğe başladı. Şehir İkinci Dünya savaşı sırasında tahrip edildi.
• Güzel sanatlar. Bu rus medeniyeti mer-
NOVGOROD’un genel görönü$ü ön planda,Azize Sofya katedrali; sağda,Volhos nehri
NOVOSIBIRSK
tiyatro
kezinde bizans etkisi, mimarînin orijinal bir özellik kazanmasını engellemedi. Kiliseler küçük ve alçaktır. Mahallî ahşap mimarîden ilhamlı kubbeler XII. yy.dan itibaren rus sanatının başlıca özelliği haline geldi. Güzellikleri taşın gerçek bir dantel gibi işlenmesindedir. Azize Sofya katedrali (1045-1052) Novgorod’un en eski yapısıdır. Doğuya yönelmiş üç apsidli bir küp şeklinde olan Azize Nikolay Çudot-vorets katedralinin (1113) bir tek kubbesi vardır; freskleriyle tanınmıştır. Yuryvskiy manastırındaki (Aziz Georgiry katedralinin (1119-1130) üç kubbesi ve iki kulesi vardır. Yunan Theophanes’in süslediği (1378 Aziz Fyodor Stratilat kilisesi (1360), Preobra-jenskiy katedrali de (1374) sayılabilir. Novgorod resim okulu (XI. – XVI. yy), halk sanatından ilham alması ve ciddiyetiyle tanınır (ikona, fresk ve minyatürler).