OBA i. (esk. türk. oba). Çadırlarda yaşayan göçebe ailelerin meydana getirdiği topluluk, çadır halkı: Oba ağası genç kızlardan birisini katarbaşı seçer (Cahit öz-telli). || Göçebe topluluğunun bir süre için konakladığı yer: Gülnar kızın bütün gün obada görünmeyişi, nişanlısının da içten içe gönlünü sızlatıyormuş (N. Araz). || Esk. Birkaç bölmeden oluşan büyük ve uzun göçebe çadırı.
— İzcilik. En küçük izci kuruluşu. (En az 6, en çok 8 kişiden kurulur. Obalar bir-leşerek oymakları meydana getirir.)
— Tar. Dor ülkesinin teşkilâtlanmasında, birkaç komai veya köyle sitenin ilkel hücrelerinden birinin (polis) birleşmesinden meydana gelen mahallî kabile. (Phyle ile bir arada bulunurdu. İsparta yurttaşları oturdukları yere göre bu beş obai’den birin-dendi.)
— ANS1KL. Tar. Oba, oğuzca bir kelime olan oba’nın Divanü Lûgat-it-Türk’de kabile anlamına geldiği belirtilir, Islâmiyet-ten sonra Oğuzlar oba kelimesini boydan daha küçük şube anlamında kullandılar. XV. ve XVI. yy. osmanlı tahrir defterlerinde oba, cemaat adını aldı. Genellikle boylara bağlı olan cemaatlerin (oba) otur-dukarı yere yurd denir. Bugün Anadolu’da oba kelimesi göçebelerin aileleri, göçebe çadırları, çadırların bulunduğu yer anlamlarında kullanılır ve beş-altı çadırdan ibaret bir göçebe ailesine de oba denir. Kırım, Anadolu ve Uygur Türkçesinde göçebe çadırı, çadırda yaşayan aile; Azerî Türkçesinde taştan yapılan çoban kulübesi; Kır-gızcada tepe, toprak yığını, Sagay Türkçesinde nezir adamak için yol kenarında yığılı taş yığınından ibaret tepecik, müfreze, karakol mevkii anlamlarına gelir. Etnogra-fik araştırmalara göre, bugün eski türk dininin basit bir şeklini sürdüren Altay, Yenisey ve Urenha-Tuba Türklerinde «oba» veya «obo»lar kutsal sayılır. Bunların inanışlarına göre bu «obo»larda kabileyi koruyan ruhlar yahut «yer-su» tanrıları bulunur. Genellikle bu obalar dağ tepelerinde, ırmak boylarında, yol üzerinde bulunur. Urenha-Tuba Türkleri bugün oba-ta-gir (oba âyini) yaparlar; âyinin yapıldığı yer sun’î bir tepeden ibarettir ve «oba» adını alır. Bugün türk kültürünün etkisi altında kalan Mançularda «obo» kelimesi tepe anlamına gelir. Eski türk dininin kalıntılarından olan obo (oba) kültü, Is-lâmiyeti kabul eden Türkler arasında da bir süre devam etti. (ML) i. (esk. türk. oba). Çadırlarda yaşayan göçebe ailelerin meydana getirdiği topluluk, çadır halkı: Oba ağası genç kızlardan birisini katarbaşı seçer (Cahit öz-telli). || Göçebe topluluğunun bir süre için konakladığı yer: Gülnar kızın bütün gün obada görünmeyişi, nişanlısının da içten içe gönlünü sızlatıyormuş (N. Araz). || Esk. Birkaç bölmeden oluşan büyük ve uzun göçebe çadırı.
— İzcilik. En küçük izci kuruluşu. (En az 6, en çok 8 kişiden kurulur. Obalar bir-leşerek oymakları meydana getirir.)
— Tar. Dor ülkesinin teşkilâtlanmasında, birkaç komai veya köyle sitenin ilkel hücrelerinden birinin (polis) birleşmesinden meydana gelen mahallî kabile. (Phyle ile bir arada bulunurdu. İsparta yurttaşları oturdukları yere göre bu beş obai’den birin-dendi.)
— ANS1KL. Tar. Oba, oğuzca bir kelime olan oba’nın Divanü Lûgat-it-Türk’de kabile anlamına geldiği belirtilir, Islâmiyet-ten sonra Oğuzlar oba kelimesini boydan daha küçük şube anlamında kullandılar. XV. ve XVI. yy. osmanlı tahrir defterlerinde oba, cemaat adını aldı. Genellikle boylara bağlı olan cemaatlerin (oba) otur-dukarı yere yurd denir. Bugün Anadolu’da oba kelimesi göçebelerin aileleri, göçebe çadırları, çadırların bulunduğu yer anlamlarında kullanılır ve beş-altı çadırdan ibaret bir göçebe ailesine de oba denir. Kırım, Anadolu ve Uygur Türkçesinde göçebe çadırı, çadırda yaşayan aile; Azerî Türkçesinde taştan yapılan çoban kulübesi; Kır-gızcada tepe, toprak yığını, Sagay Türkçesinde nezir adamak için yol kenarında yığılı taş yığınından ibaret tepecik, müfreze, karakol mevkii anlamlarına gelir. Etnogra-fik araştırmalara göre, bugün eski türk dininin basit bir şeklini sürdüren Altay, Yenisey ve Urenha-Tuba Türklerinde «oba» veya «obo»lar kutsal sayılır. Bunların inanışlarına göre bu «obo»larda kabileyi koruyan ruhlar yahut «yer-su» tanrıları bulunur. Genellikle bu obalar dağ tepelerinde, ırmak boylarında, yol üzerinde bulunur. Urenha-Tuba Türkleri bugün oba-ta-gir (oba âyini) yaparlar; âyinin yapıldığı yer sun’î bir tepeden ibarettir ve «oba» adını alır. Bugün türk kültürünün etkisi altında kalan Mançularda «obo» kelimesi tepe anlamına gelir. Eski türk dininin kalıntılarından olan obo (oba) kültü, Is-lâmiyeti kabul eden Türkler arasında da bir süre devam etti. (ML)
OBA
21
Oca