OBUA

OBUA i. (fr. haut, yüksek ve bois, tahta’-dan fr. hautbois). Çift kamışlı (yani kamışlan üst üste duran) tahta nefesli çalgı; hafif konik olan kavrağı (gövdesi) fazla hunileşmeyen bir kalakla sona erer.
Yunan çalgısı aulos, obua’nın atasıdır; bir benzeri daha önce Mısır’da görülmüştü. Obua terimi ancak XIV. yy.-da kullanılmağa başlandı ve XVI. yy.da gittikçe yayıldı. O zamanlar kaval soyundan bazı tiz sesli çalgılar için kullanılırdı. Eski obua, resimlerde çoğu zaman kalaklı ve beş delikli olarak ^görülür; kamışın yanında küçük bir hava deposu bulunduğu da olur. Bazı iki kavraklı çalgılar, belki de çift obuaydı. Kır çalgısı olan obua dans için kullanıldı, dinî müzik topluluklarında görüldü, askerî bandolarda yer aldı. XVI. yy.da fransız saray bandosuna girdi. XVIII. ve XIX. yy.da tam ve eşit ses çıkarması için geliştirildi. Obuanın altı deliği ve on anahtarı vardır. Sesi en az iki sekizli ve bir dörtlü aralığı kromatik olarak kapsar; birinci oktav tabiî sesleri, daha üstteki notalar ise oktavlanmış sesleri verir.
Mekanizmasının büyük esnekliği, obuaya notaları iyice belirtme yeteneği sağlar. Kesik ve tekrarlı notaları çok belirgindir; hızlı trilleri, gamları ve arpejleri kolaylıkla çıkarır. Obuadan ses elde etmek için oldukça az nefes harcanır. Böylece notaları uzatmak mümkün olur. Bu özellik ince a-yırtılı uzun cümleler çalmak için elverişlidir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*