Ölünün borcu varsa ödenmeden Rasûlullah namazını kılmazdı ve şöyle buyururdu: «Müminin ruhu (nefsi), ödeninceye kadar borcuna takılıp kalmaktadır.» (Tirmizî, Ahmed, İbn Mâce) Ölünün borcu, varsa malından ödenir. Malı yoksa bazı müctehidlere göre beytü’l-maldan ödenir. Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: «Hiçbir mü’min yoktur ki ben ona dünya ve âhirette kendinden daha yakın olmayayım. -İstersen «Peygamber mü’minlere kendilerinden daha yakındır» âyetini oku – (23) Hangi mü’min ölür de mal bırakırsa bu vârislerine aittir. Her kim de borç veya bakılacak çoluk-çocuk bırakırsa bana gelsin; ben onun yakınıyım, velisiyim.) (Buhâri) Ödemek niyetinde olduğu halde imkânsızlıklar yüzünden borcunu ödeyemeden ölen kimsenin borcunu, Allah’ın ödeyeceğini ifade eden sahih hadisler mevcuttur. Netice olarak ölünün borçlarını bir an önce -namazdan önce- ödemek sünnettir. (24)
Ölünün Borçlarını Ödeme
05
Eyl