Osman Hamdi Bey
Türk ressamı, bilim adamı ve müzecisi (İstanbul 1842- ay.y. 1910). İbrahim Ethem Paşa’nın oğlu olan, hukuk Öğrenimi için Paris’e giden Osman Hamdi Bey (1857), bu arada G^öme, Boulanger gibi ünlü ressamların ya- nında resim çalıştı. Paris’te açılan uluslararası sergide (1867), Osmanlı devleti komiserliği yapıp, Türkiye’ye döndükten (1869) sonra Bağdat vilayeti Umur-u Ecne- biye müdürlüğüne atandı. Sarayda “Teşrifatı Hariciye” müdür muavinliği ve Viyana’da açılan uluslararası ser- gide komiserlik yapıp, Hariciye Umur-u Ecnebiye kâtipliğine atandı (1875). Matbuat-I Ecnebiye müdürlüğüne getirilip, Türk-Rus savaşı sırasında bir gönüllü birlik kurmak için çalıştı. Beyoğlu Altıncı Daire Belediye müdürlüğü (1877) yapıp, memurluktan ayrılarak kendini resim yapmaya adadı. İstanbul’da Aya İrini kilisesinde kurulan Arkeoloji müzesinin yöneticiliğine getirilip (1881), ertesi yıl Sanayii Nefise Mektebi’nin yöneticiliğini de üstlendi. Müzenin düzenlenmesi ve katalogların yapımıyla uğraşırken yabancı arkeologlarla kazılar da yapıp (1883-1895), Sayda yöresinde Fenike krallarının bir yeraltı mezarlığında, Arkeoloji müzesinin ününü sağlayan lahitleri buldu (1887). Mezarlığın açılması, la- hitlerin çıkarılması ve zarara uğramadan taşınmasını sağlayarak (böylece İstanbul Arkeoloji ؛müzesi, dünyanın en zengin lahit koleksiyonuna sahip oldu), döneminin tanınmış arkeologlarından Th. Reinach’Ia birlikte Une Nécropole Royale de Sidon (Sayda’da Bir Kral Mezarlığı, 1892) adlı yapıtı yayınladı. Lahitlerin saklanmasında Çinili köşk yetersiz kaldığından Lahitler müzesini yaptırarak ( 1892), bu bina da yetmeyince ikinci bir bina yaptırdı. Binanın üst kısmına kütüphane ekleterek, bir araştırma merkezi haline getirdi. Müzeciliğiyle birlikte (1894’ten sonra) Düyunu Umumiye’nin Osmanlı Da- yinler vekilliğinde, başta Tütün rejisi çeşitli kurum ve bankaların idare meclisi başkanlığı ve üyeliğinde bulun-
Müzecilik çalışmalarından ötürü Avrupa’nın çeşitli üniversiteleri tarafından fahri doktor unvanı verilen Osman Hamdi Bey, portre ressamı olarak tanınmış, tablolarında Doğu’dan eşya ve insan figürlerini usta bir işçilikle işlemiştir.