ÖTE6ENGİLLER çoğl. blş. i. ötleğenleri, ardıçkuşlannı v.b. kapsayan ötücü kuşlar familyası. (L)
ÖTEKİ sıf. ve zam. (öie’den öte-ki). Sözü edilen veya benzer iki nesnenin önem yahut konum bakımından uzakta olan: iskeleden kalkmışız, ne olacak şimdi? — Ne olur canım. öteki iskeleye çıkarız (B. Felek). Sen kendine yetmiyorsun hiç kimse sana yetmiyor / Birini bitirmeden aklın Öteki yolculukta (Attilâ İlhan). j| Diğer, başka, öbür: Öteki masrafları neye hesaba katmıyorsun? (R.N. Güntekin). || Bahsedilenden başka olan şey veya kimse: Doktor, sedirde, bir bacağını altına alıp ötekini dikerek oturuyor, gene dikkatle Naima tarihini okuyordu (Kemal Tahir). Yine adamlar değişmiş. ötekiler nereye gittiler? (Namık Kemal). J| öteki beriki, olur olmaz birtakım kimseler: Zaten o Baudelaire, bize dedikleri gibi pek yüksek bir insan olsaydı,
Foto. LAROUStiE
ötekini berikini şaşırtmağa kalkar mıydı.
(N. Ataç). [Bk. EKCILT]
* ötekisi i. öttde bulunan şey veya kimse. (aOtexnin iyelik şekli olan bu kelime zamir yerine kullanılır.) (MJ
ÖTE6ENGİLLER
10
Mar