PALATİUM dağı

PALATİUM dağı, eskiçağ Roması’nda yedi tepeden biri; adını çobanların koruyucusu tanrıça Pales’ten alır. Tepede eskiden üç doruk vardı (Paletinus, kuzeyde Germa-lus, Esquilinus’a doğru Velia). Romulus’-un Roma quadrata’sini çizdiği yer olan dağ cumhuriyet döneminin sonuna kadar özel konutlarla (Cicero, Catilina) kaplıydı, sonra imparatorların eline geçti; ilkel topografya sarayların temelleriyle değişti. Palatium dağında birçok eski anıt vardır: Cacus merdiveni, tüf’ten eskiçağ surları, sarnıç, jupiter tapınağı (M.ö. 295), Magna Mater tapınağı (M.ö. 204), bilinmeyen tanrıya adanmış mihrap, zafer tapınağı, horrea’lar (tahıl ambarları), Apollon ve Vesta tapınakları, Aedes Caesarum, Elagabalus tapınağı, birçok küçük tapmak. Livia ve A-ugustus’un evi fresklerle süslüdür. Bu evin yakınında Tiberius sarayı, Neron «yeraltı revağı», Flavius’lar sarayı (bazilika, aula regia ve sütunlu galeri, triclinium, kütüphane) yer alır. Tapınak ve sütunlu galeri çevresinde iki katlı Domus Augustana (imparatorlar evi) ve Domitianus stadı vardır. Ayrıca Septimus Severus kaplıcalarını, Sep-tizonium’u (yıldızlardaki tanrılara adanan bir çeşit kule) ve Paedagogium’u da (nedimler okulu) saymak gerekir. Harabelerin yerinde Ortaçağda kaleler, XVI. yy.da da Farnese villası inşa edilmiştir. (L) PALATO—, lat. palatum, damak kelimesinden alınan ve bazı kelimelerin yapısına giren önek. (L)

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*