Paris antlaşmaları

Paris antlaşmaları (1947), İkinci Dünya savaşını kazanan devletler (bk. PARİS KONFERANSI, 21 Millet konferansı denir) ile 1-talya, Romanya, Macaristan, Bulgaristan ve Finlandiya gibi Mihver devletlerinin müttefikleri arasında imzalanan antlaşmalar (10 şubat 1947). Bu antlaşmalar savaş suçlarının cezalandırılması, naziliğin ortadan kaldırılması, demokratik bir rejim kurulması, silâhlı kuvvetlerin azaltılması, zarar görmüş devletlere tazminat ödenmesi ve Tuna üzerinde sefer serbestliği gibi maddeleri kapsıyordu.
Foto. LAROUSSE
İtalya, Fransa’ya küçük Saint-Bernard geçi-ti, Mont-Cenis yaylası, Thabor tepesi, Cha-berton bölgesi, Tinée, Vesubie, Roya yüksek vâdileri, Tende ve La Brigue’i, Yugoslavya’ya İstria’nın bir parçasını (Zara), Pe-lagosa adasını, Yunanistan’a Oniki adayı, Arnavutlukla Saseno adasını, Çin’e T’ien-Tsin’i bıraktı; Trieste’nin bağımsız devlet olmasını kabul etti, sömürgelerinden vaz geçti ve 360 milyon dolar tazminat ödemeğe razı oldu. Romanya, Besarabya ve Kuzey Bukovina’yı kesinlikle S.S.C.B.’ye bıraktı ve 8 senede 300 milyon dolar değerinde mal vermeyi kabul etti; fakat Macaristan’dan Erdel’i geri aldı. Macaristan 1938’-den önceki sınırlarına (Tuna kıyısında, Bratislava karşısında Çekoslovakya’ya bıraktığı üç köy dışında) geri döndü ve 40 milyon dolar tazminat ödemeğe razı oldu. Bulgaristan 7 milyon dolar tazminat ödedi, Romanya’dan aldığı Güney Dobruca’yı muhafaza etti, fakat Yugoslavya’ya Makedonya’daki topraklarını, Yunanistan’a Doğu Makedonya ve Batı Trakya’yı geri verdi. Finlandiya 19 eylül 1944 Moskova mütarekesinin şartlarını kabul ederek Petsamo ve Salla bölgelerini, Güney Karjala ve Viipuri’yi S.S.C.B.’ye bıraktı, 6 yılda 300 milyon do* lar ödemeyi kabul etti ve Sovyetlere Pork-kala’da bir askerî üs kurma izni (elli yıl için) verdi. (L)
Paris antlaşması (1259), 28 mayıs 1258’de kararlaştırılan ve 4 aralık 1259’da Louis IX ile İngiltere kralı Henry IIFün huzurunda imzalanan antlaşma. Bu antlaşma sonucunda İngiltere kralı Akitanya düklüğü üstünde Fransa kralının hakkını yeniden kabul etti ve Yurtsuz John’un kaybettiği topraklardan (Normandiya, Maine, Anjou, Touraine, Poitou) vaz geçti. Louis IX, Limoges, Périgueux ve Cahors piskoposluklarındaki fief’ler (kralın tasarruflarına karşı garanti imtiyazı olanlar dışında) üstünde metbuluk haklarını Henry’ye geri verdi; Alphonse de Poitiers çocuksuz ölürse «Saintonge»a, Jeanne de Poitiers’nin çocukları olmazsa «A-genais»nin bir kısmına Henry’nin el koymasını kabul etti; ayrıca yüklü bir para verdi (bu para İngiliz baronlarına karşı mücadelede kullanıldı). Cömertliğinden dolayı Fransızlar tarafından tenkit edilmesine rağmen Aziz Louis, yeniden kurduğu vasallık bağlarıyle Güneybatıyı parlamentosu ve «baüli»leriyle kontrol altına aldı. (L)
Paris antlaşması (1763), 10 şubat 1763’te imzalanan antlaşma, Yediyıl savaşlarına son verdi ve Fransa ile Ispanya’yı denizde ve sömürgelerde yenen (1755/1756-1763) în-gilizlerin zaferini onayladı. Kanada’yı ve Mississippi’nin doğusundaki topraklan (New – Orléans dışında) kaybeden Fransa’nın elinde Amerika kıtasında yalnız Saint -Pierre-et-Miquelon kaldı; ama Newfoundlands balık avlama hakkını muhafaza etti. Ayrıca, Dominik, Saint – Vincent, Ta-bago, Grenada ve Senegal*! (Goree adası dışında) bırakan Fransa, Hindistan üstündeki (5 ticaret acentesi dışında) her türlü hakkından vaz geçti. Flonda’yı İngiltere’ye bırakan İspanya, karşılığında Fransız Louisana’sını aldı. İngiltere’nin başarılarına rağmen şeker adaları (Guadeloupe ve Martinik) Fransa’ya bırakıldığı için bu antlaşma İngiliz kamuoyu tarafından tenkit edildİ. (L)
Paris antlaşması (BIK INC i), 30 mayıs 1814’te imzalanan ve müttefiklerin (İngiltere, Avusturya, Prusya, Rusya) Napolyon Fransa’sına karşı zaferini onaylayan antlaşma. Louis XVIII Fransa’sı, Devrim ve imparatorluk döneminde kazanılan toprakları (Mulhouse, Montbéliard, Savoia’nın üçte biri, Chambéry, Annency, Venaissin kontluğu ile Philippeville, Mariembourg, Saarlouis ve Landau müstahkem mevkileri dışında) geri verdi ve 10 ocak 1792’deki sınırlarına döndü. Ayrıca Napolyon, imparatorluğunun bölüşüleceği Viyana kongresinde alınacak kararları kabul etmeğe söz verdi. Büyük Britanya’ya Anti! adalarından Taba-go adalarını ve Sainte-Lucİlle’i, France adasını (Mauritius adası adını aldı) ve Hint okyanusundaki Seyşel adalarını bıraktı; Ispanya’dan San Domingo’nun doğu kısımlarını geri aldı. (L)
Paria antlaşması (IKINCt) [1815], 20 kasım 1815’te Yüzgün sonunda bozguna uğrayan Fransa ile dört müttefik ülke (Avus-
turya, Büyük Britanya, Prusya, Rusya) arasında imzalanan antlaşma. Fransa Bouillon, Philippeville ve Mariembourg stratejik mevkilerini Hollanda’ya, Saar bölgesini Prusya’ya, Landau’yu Bavyera krallığına, Gex ülkesinin bir kısmını, yani Versoix, Pr^gny ve Grand-Saconnex’i, İsviçre konfederasyonuna bıraktı. Chamblry ve Annecy, Sardinya kralına geri verildi. 150 000 Kişilik bir ordu Fransa’nın kuzeyini ve doğusunu 3-5 yıl süreyle işgal edecek, Fransa müttefiklere 700 milyon, özel kişilere de 240 milyon tazminat ödeyecek, Devrim ve İmparatorluk sırasında elkoyduğu sanat eserlerini geri verecekti. Bu antlaşma ile Fransa XV. yy.ın sonundan beri ilk defa toprak kaybediyordu. (L-)
Paris antlaşması, Kırım savaşından sonra Paris’te Osmanlı imparatorluğu, İngiltere, Fransa, Piemonte, Prusya, Avusturya ve Rusya arasında imzalanan antlaşma (30 mart 1856).
Rumeli’de, Kırım’da ve Kafkaslar’da iki yıl süren savaşlar (1853-1855) Rusların yenilgisiyle sonuçlandı. Müttefik cephesinde ise savaşlar, Osmanlı devletinin bütün maddî gücünü tüketti. Askerî masrafları karşılayamaz duruma gelen Osmanlı devletinin ilk borçlanması bu sırada oldu. Savaşa devam isteği gösteren tek devlet İngiltere idi. Fakat bu hususta Fransa ile anlaşmazlığa düştü. Fransa kendisine pahalıya mal olan bu savaşa, ancak savaş sonunda imzalanacak antlaşmada Lehistan’ın Rusya’dan, Macaristan’ın Avusturya’dan ayrılması; İtalyan birliğinin kurulması; Ren’in sol kı-yısıyle Belçika’nın Fransa’ya katılmasının kabul edilmesi şartıyie devam edebileceğini bildirdi. Bu şartları İngiltere kabul etmeyince Fransa barış istedi. Avusturya imparatoru, tarafları barışa davet etti (16 aralık
1855) ve imzalanacak barışa esas olan şartları bir ültimatom şeklinde bildirdi. Bu şartlar: 1. Eflak, Boğdan ve Sırbistan büyük devletlerin himayesi altında olacak; Osmanlı devleti, bu beylikleri himaye eden devletlerin onayını almadan silâhlı bir müdahaleye girişmeyecek; 2. barış antlaşmasını imzalayan devletlerin denetimi altında olmak üzere Tuna’da gemi işletilmesi serbest olacak; 3. Karadeniz tarafsız kalacak ve Osmanlı devleti Avrupa devletler topluluğuna girecek; 4. osmanlı ülkelerinde bulunan hıristiyan halkın hakları padişahın hâkimiyet ve bağımsızlığına bir zarar gelmeyecek şekilde teminat altına alınacaktı. Rusya bu şartları kabul ettiğinden barış konferansı 25 şubat 1856’da Paris^te toplandı. Konferansta Osmanlı devletini sadrazam Âli Paşa, Paris elçisi Mehmed Cemil Bey, Beylikçi Afif Bey, divan tercümanı Nureddin Bey, sır kâtibi Arifî Bey, Tanzimat meclisi kâtiplerinden Celâl Bey, tercüme odası kâtibi Kostaki Efendi; Fransa’yı hariciye nazın kont Welewski ve Baron de Bourqueney; İngiltere’yi lord Clarendon ve lord Cowley; Avusturya’yı kont Buol – Schavensteİn, baron Hübner; Rusya’yı prens Orloff ve baron Brunnow; Pie-monte’yi kont Cavour ile marki Salvatore di Villamarina; Prusya’yı baron Otto Theodor von Manteuffel ile Paris elçisi Franz von Hatzfeldt temsil etti.
Müttefik devletler savaşta gösterdikleri birliği konferansta gösteremediler. Osmanlı -İngiliz, Avusturya – Prusya yakınlaşmasına karşılık, Fransa da Rusya ile işbirliği yaptı. Antlaşma 30 mart 1856’da imzalandı. 34 Maddeden meydana gelen bu antlaşma gereğince Osmanlı devleti, Fransa, İngiltere, Piemonte ve Rusya aralarındaki savaşa son Yerdiler. Rusya, Kars ile bu savaşta ele geçirmiş olduğu yerleri Osmanlı devletine, müttefikler de Sivastopol, Balaklava, Göz-leve, Kerç, Yenikale, Kılburun’u Rusya’ya geri verdüer. Bütün savaş esirleri karşılıklı olarak serbest bırakıldı. Fransa, İngiltere, Avusturya, Rusya, Prusya ve Piemonte, Osmanlı devletinin Avrupa devletler topluluğuna girmesini ve Avnıpahukukundan yararlanmasını kabul ederek topraklarının bütünlüğünü ve bağımsızlığını garanti altına aldılar. Ayrıca antlaşmayı imzalayan devletlerden biri veya birkaçıyle Osmanlı devleti arasında bir anlaşmazlık çıkarsa kuvvete başvurmadan önce antlaşmayı imzalayan öteki devletlerin arabuluculuğuna başvurulması kabul edildi. Osmanlı padişahının antlaşma imzalanmadan önce hıristiyan te-
baa hakkında ilân ettiği fermanı üzerine (bk. ISLAHAT FERMANI), antlaşmayı imzalayan devletlere, Osmanlı devletinin içişlerine ka-nşmalan için bir hak vermeyeceği kabul edildi. Akdeniz ve Karadeniz boğazlan için 1841’de Londra’da imzalanan antlaşma yürürlükte kalacak; Karadeniz bütün milletlerin savas gemilerine kapalı, ticaret gemilerine açık olacak; Karadeniz kıyılannda savaş gemileri yapılması için tersane bulunmayacaktı. Karadeniz kıyılarında sahil hizmetlerinde ve sahillerin korunması için kullanılacak olan küçük gemilerin sayısı Rusya ve Osmanlı devleti arasında imzalanan özel bir antlaşma ile tespit edilecekti. Birkaç devletin topraklarından geçen ırmaklarda gemi işletmecileri için Viyana kongresinde alınan kararlar Tuna ırmağında da uygulanacak; Tuna’da gemi işletmeciliğini düzenlemek için Osmanlı devleti, Fransa, İngiltere, Avusturya, Prusya, Rusya ve Piemonte devletleri üyelerinden meydana gelen bir komisyon kurulacaktı. Eflak ve Boğdan beylikleri Osmanlı devletine bağlı olarak ve antlaşmayı imzalayan devletlerin garantisi altında daha önce elde ettikleri imtiyazlardan yararlanacaklar; kendi iç idarelerinde, dinlerinde, ticarette ve gemi işletmeciliğinde serbest olacaklardı. Bu beyliklerde bir karışıklık çıkarsa, Osmanlı devleti gereken tedbirleri, antlaşmayı imzalayan devletlerle görüştükten sonra uygulayacaktı. Sırp beyliği de antlaşmayı imzalayan devletlerin garantisi altında ve daha önce kazanmış olduğu imtiyazlara göre Osmanlı devletine bağlı kalarak iç işlerinde ve dinî meselelerinde tamamıyle serbest olacaktı. (M)
Paris antlaşması (1898), Fransa’nın ara-buluculuğuyle imzalanan ve ispanya – Amerika savaşına son veren antlaşma (10 aralık 1898). İspanya Küba’nın bağımsızlığını kabul etti, Porto Riko ve Guam’ı A.B.D.’ye bıraktı ve Filipinler’i 20 milyon dolara A. B.D.’ye sattı. (L)
Paris Barış konferansı, Birinci Dünya savaşından sonra Osmanlı devletiyle yapılacak olan antlaşmanın şartlarını kararlaştırmak üzere, İtilâf devletleri tarafından Paris’te düzenlenen konferans (şubat 1919). San* Remo konferansında hazırlanan banş şartlarını bildirmek için, Osmanlı devietı delegelerinin 10 mayıs’ta Paris’te hazır bu-lunmalan istendi. Eski sadrazam Tevfik Paşanın başkanlığında dahiliye nazın Reşid Bey, maarif nazırı Fahredin Bey ve nafıa nazırı operatör Cemil (Topuzlu) Paşa ile maiyetlerinde bulunan uzman ve memurlardan kurulu heyet Paris’e gitti. Osmanlı heyetine bildirilen barış şartlarına göre, Trakya, İzmir bölgesi, ödertıiş, Tire, Söke, Akhisar ve Kırkağaç Yunanlılara yeriliyordu. Türkiye’nin güney sınırı Mardin, Urfa, Antep, Amanos ve Osmaniye’nin kuzeyinden geçecekti. Doğuda bir ermeni devleti kuruluyor ve bunun sınırının tespiti A.B.D. başkanı Vilson’a bırakılıyordu. Bunlardan başka Silifke, Ulukışla, Niğde, Aksaray, Ilgın, Akşehir, Afyonkarahisar, Kütahya yöresi ve Balıkesir İtalya’ya; Diyarbakır, Sivas, Harput ve Tokat yörelerine kadar olan bölge Fransa’ya bırakılıyordu. Ayn-ca, İstanbul, İzmit, Edremit ve Bursa’yı kapsayan boğazlar bölgesinde bayrağı ve bütçesi olan bağımsız bir yönetim kurulacaktı, Antlaşmanın imzalanmasından bir yıl sonra doğuda ayn bir kürt devleti kurulabilecekti. İzmir’de yalnız dış kalelerin birinde bir türk bayrağı bulunacak, ama yönetim Yunanistan’ın elinde olacaktı. Tehcir işlerine karışanlar için kurulacak hakem heyetleri, sürgün ve mal müsaderesi cezası verebilecekti. Yabancı okul ve yüksekokul mezunu olanlar osmanlı ülkesinde her işi serbestçe yapabileceklerdi. Antlaşmanın azınlıklarla ilgili bölümlerinin uygulanması için İtilâf devletleri her tedbiri almakta serbest olacaktı. Osmanlı devletinin silâhlı kuvvetleri azalacak, her türlü tahkimat yasaklanacaktı. Polis, gümrük, memuru, orman bekçisi sayılan 1913 yılındaki kadar olacaktı. Savaş suçlusu sayılacaklar yargılanmak üzere itilâf devletlerine teslim edilecekti. Devletin malî işlerini Fransa, İngiltere ve İtalya’nın üye bulunduğu bir komisyon yürütecek, osmanlı üyelerin ancak danışma niteliğindeki konuşmalarda oy hakkı olacaktı; devletin bütçesini bu komisyon yapacaktı. 1600 Tonluk ve daha büyük bü-
tün deniz vasıtaları teslim edilecekti. Devam edecek olan kapitülasyonlardan İtilâf devletleriyle Ermenistan, Bulgaristan ve Hicaz devleti uyrukları eşit olarak yararlanacaklardı.
Paris’te bu şartları öğrenen osmanh heyeti, İtilâf devletlerine bir muhtıra vererek şartları protesto etti: «…… Türkiye’nin ortadan
kalkmasını istiyorlar; o halde hükümlerini kendileri yerine getirmelidirler; dinlenmemiş bile olan mahkûmdan hükmü imzalamasını ve kendilerine yardım etmesini is-tememelidirler». 10 Haziranda Damat Fe-rid Paşa da Paris’e geldi; yeni müzakereler başladı ve Osmanlı devletinin şartları ileri sürüldü. İtilâf devletleri cevap veıme-diler; osmanlı heyeti İstanbul’a dönmek zorunda kaldı (11 temmuz 1919). 17 Temmuz 192Û’de, fransız delegesi, Paris Barış konferansı adına Osmanh devletinin tekliflerinin reddedildiğini bildirdi. İtilâf devletleri 22 haziran 1920’de Paris Barış konferansının şartlarını Osmanlı devletine kabul ettirmek ve millî direniş hareketini boğmak amacıyle yunan ordusunu yeniden taarruza geçirdiler. Bk. KURTULUŞ SAVASI. (M)
Paris camii» Paris’te 1922-1925 arasında Puits-de-L’Hermite meydanında yapılan cami. Tek minarelidir. Caminin bütünü, dinî binaların yanı sıra bir kültür enstitüsünü kapsar. Camiye Gımata’daki Elhamra sarayının avlusuna benzeyen bir avludan girilir; camiyi zengin süslemeli sedir ağacından bir kubbe örter. (L)
Paris Coğrafya derneği, dünyanın en eski, Fransa’nın en önemli coğrafya demeği; 1821’de Jomard, Barbié du Bocage, Malte-Brun, Langlès ve Walckenaer tarafından kuruldu. Yayımı 1822’de başlayan Bulletin, genişleyip gelişerek la Géographie, Bulletin de la Société de Géographie (Coğrafya, Coğrafya Derneği Bülteni) adını aldı (1901) ve 1939’a kadar aralıksız yayımlandı. 1829’-da René Caillié’den başlayarak, her yıl fransız veya yabancı bir gezgine ödül verildi. Dernek 1866’dan sonra, özellikle Afrika’da keşif gezilerini destekledi. Bulle-tin’in yerini İkinci Dünya savaşından sonra Açta Geographica aldı (1948). Dünyanın en zengin coğrafya eserleri koleksiyonunu barındıran kütüphanesi, 1942’de Bibliothèque Nationale’in yönetimine girdi. (L)

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*