a. (fars. pay). 1. Bir sözleşmede, yüklenen tarafın ötekine, anlaşmalarının kanıtı olarak verdiği para: Pey almak. Pey vermek. (Hukukta pey akçesi denir.) [Eşanl. KAPARO.] (Bk. ansikl. böl.) —2. Pey sürmek, artırmayla satılacak bir şey için ön- ceden belli bir miktar para önermek. || Peyi tutulmaz, ciddiye alınmaz, güvenilmez —Huk. Pey süren, açık artırmaya katılarak fiyat veren kişi. —ANSİKL. Huk. Pey akçesi sözleşmenin yapıldığı sırada verilir. Bununla taraflar kendilerinin sözleşmeyle bağlandıklarını gösterecek bir kanıt sağlamış olurlar. Pey akçesinin, kural olarak asıl borçtan ayrı bir niteliği vardır ve asıl borca karşılık tutulmaz. Bu kural aksine örf ve âdet ya da anlaşma olmadıkça geçerlidir. Pey akçesi borç ilişkisinin kurulduğuna bir kanıt olmak üzere verildiği için asıl borçla sıkı bir bağlantısı vardır. Asıl borç herhangi bir nedenle geçerli olmazsa, bunu kanıtlamak için verilmiş pey akçesinin de ödenme nedeni kalmaz. Geçerli olmayan bir sözleşme için verilmiş olan pey akçesi, sebepsin zenginleşme hükümleri gereğince geri istenebilir.
PEY
22
May