Hz. Ömer : «Vahiy gelirken, Resûlullâhın yanında arı uğultusuna benzer bir uğultu duyulurdu!» der. (Ahmed b. Hanbel• Müsned, c. 1, s. 34).
Hz. Âişe de : «En soğuk bir günde, Resûlullâh’a Vahiy gelirken görmüşlüğüm var : Kendisinden Vahiy hâli geçince, alnından ter damlaları dökülürdü.» der. (ibn-l Sa’d -Tabakat, c. 1, s. 198, Buhârt – Sahih, c. 1, s. 4).
Peygamberimiz, deve üzerindeyken Vahiy gelecek olursa, deve. Vahyin ağırlığına dayanamayarak yere çöküverirdi. (ibn-i Sa’d – Tabakat, c. 1, s. 197).
Vahiy Yazıcıları da, inen Vahyi yazup bitirinceye kadar kendilerinde Vahyin ezici ağırlığını bütün şiddetiyle hissederlerdi. (Ahmed b. Hanbel – Müsned, c. S, s. 184, 190, 191, Buhârt – Sahih, c. 5, s. 182).
Peygamberimiz, önceleri, Cebrail’le birlikte tekrarlamağa çalışırdı.
Bunun üzerine, Allah : (Sana indirilen âyetleri, Cebrâil okuyup bitirmeden, ezberleyeyim diye dilini kımıldatıp durmal j Onu, sana ezberletmek v6 okutmak Bize aittir.
Biz, onu sana okuduğumuz zaman, sen, yalnız, dinle. Sonra, onu, ezberletmek ve okutmak bize düşer. «Kıyâme: 16-19») ayetlerini indirdi.
(4) ibrvl Abdul Ber – btiâb, c. 1, s. 66, Zehebî – S. Âlâm, c. 1, s. 281.
(5) Buhârî – Sahih, c. 1, s. 22, 26, İbn-i Mâce – Sünen, c. 1, s. 77.
(6) Ebû Dâvûd – Sünen, c. 2, s. 578.