PİRE; Aim. Floh, Fr. Puce, İng. Flea. Familyası:
Piregiller (Pulicidae). Yaşadığı yerler: Yetişkinleri
insan, kuş ve memeli hayvanların derileri
üzerinde. Kurtçukları konak üstünde veya döşeme
çatlakları arasında. Özellikleri: Yandan basık
vücutlu, ufak yapılı, kanatsız böcekler. Boyları
1 -5 mm kadardır. Arka bacakları uzundur. İyi sıçrarlar.
Kan emerek beslenir ve birçok hastalık
mikroplarını bulaştırırlar. Ömrü: 1 yıl kadar. Çeşitleri:
Binden fazla türü vardır. İnsan piresi, kedi
piresi, köpek piresi, sıçan piresi, kuzu piresi, kuş
piresi meşhurlarıdır.
Pireler (Siphonaptera) takımına bağlı, insan,
kuş ve bâzı memeli hayvanların kanını emerek
beslenen kanatsız, sıçrayıcı küçük asalak böceklerin
genel adı. Tıknaz ve yandan basık vücutları
gri-kahverengidir. Delip emici ağızları ile insan,
memeli hayvan ve kuşlardan kan emerek beslenen
dış parazitlerdir. Bu arada vebâ gibi birçok hastalık
mikroplarını da bulaştırırlar. Geriye yatık tüyleri
ve yassı vücutları ile saç ve kıllar arasında
rahatça kayarlar.
Üstün sıçrama kâbiliyetleriyle rahatça kaçar ve
yol alırlar. Arka uzun bacakları ve vücutlarında
enerji kaynağı olarak depoladıkları “resilin” adlı
madde sâyesinde aralıksız birkaç saat sıçrayabilirler.
Aç ve birarada bulunduklarında bu sıçrama
daha fazla olur. Fâre piresi yalnız olmadığı takdirde
saatte 600 defâ olmak üzere aralıksız 72 saat (üç
gün) sıçrayabilir. Sıcak günlerde saatte 1000 defâ
sıçradıkları görülmüştür. Pirelerde göğüs çıkıntısının
küçük oluşu ve arkaya doğru bacaklarının
uzunluğunun artışı, sıçrama kâbiliyetlerini arttırır.
Türlere göre ortabacaklarm da sıçramaya yardımcı
oldukları tetkikler sonucunda anlaşılmıştır.
Pire sıçrayacağı zaman bacaklarını toplayarak
çömelir, vücûdunu büzer ve başını aşağı doğru
indirir. 1-2 mm uzunluğundaki fare piresi 90 mm
yüksekliğe ve 180 mm uzağa rahatça sıçrar. Kedi
ve insan pireleriyse 33 cm yükseğe sıçrayabilir. Pireler,
hayvanlar âleminde yüksek atlama rekortmenleridir.
Pire, boyunun 300 misli yüksekliğe
sıçrayabilir. İnsanoğlu da pire gibi sıçrayabilseydi,
bir sıçrayışta Eyfel Kulesini aşardı.Pirelerde petek göz bulunmaz.Çoğunun kafalarının
bir tarafında tek bir osel (nokta) göz mevcuttur.
Bâzılarmda nâdiren iki göz vardır. Bir kısmının
gözleri olmayıp tamâmen kördür. Antenleri
çok kısadır ve baş içindeki oyuklara yerleşmiştir.
Her cinsi kan emer. Çok değişik şartlara kendilerini
uydurabilirler. Çöl ve kutuplarda yaşayabilir,
dokuz ay kar ve buzlar altında donmuş hâlde
kalabilirler. Pireler gececi hayvanlardır. Gündüz
gizlenir, gece aktifleşirler.
Dişi pireler, yumurtalarını yere veya konak
hayvanda bırakırlar. Yumurtalar kurudur ve hayvan
hareket hâlindeyken yere düşerler. 1 0 gün kadar
sonra ayaksız, kurtçuğa benzer larvalar çıkar. Boyları
5 mm kadardır. Tuzlu ve organik maddelerin
bol olduğu yerde gelişirler. Kan emmezler. 11 gün
sonra etrafına ipek bir koza örerek pupalaşırlar. 2 –
3 hafta içinde erginleşerek, kozalardan yetişkin
pireler çıkar. Dıştan uyancı bir etki gelmedikçe, gelişmiş
bir pire kozada durabilir. Etki olarak, kozayı
sallayabilecek bir hava titreşimi bile kâfidir. Bu durum,
boş bir bina doldurulduğunda pirelerin birden
bire artmasının sebebini ortaya koyar.
Bâzı türler bir yıldan fazla yaşayabilir. 1000’den
fazla türleri vardır. En önemli pire çeşitleri içinde insan
piresi (Pulex irritans), kedi piresi (Ctenocephalides
felis), köpek piresi (C. canis), birçok kuş ve
sıçan pireleridir. Bunların içinde en tehlikelisi sıçan
piresidir. Bu, önce bir sıçanı ısırır, sonra da başka bir
konağı ısırarak vebâ mikroplarını bulaştırır. İnsan
piresinin erkekleri 2-2,5 mm, dişisi 4 mm boyundadır.
İnsan kanından başka köpek ve kedi kanı da
emebilir. İnsanda devamlı kalmaz. Gündüz şuraya
buraya gizlenir, gece çıkar.
Pire ve bunların taşıdığı mikroplardan korunmak
için en etkili tedbir; temizlik ve güneş ışığıdır.
Pireler ışıktan kaçar, sıcağı severler, Kum piresinin
döllenmiş dişisi insan ve memeli hayvanların
ayak tırnaklarının dibini oyarak deri altına
yerleşir. Bezelye iriliğinde şişkinlikler yapar. 12
gün sonra yuvasını kendisi terk eder. Apsenin içinde
ölünce veya çıkarılmaya çalışılırken parçalandığında
kangrene ve kemik nekrozuna sebep olabilir.
Anavatanı Brezilya olduğundan Amerika Piresi
olarak da bilinir. Afrika gibi tropik bölgelerde
bol rastlanır.
PİRE
22
Eki