Meşhur Osmanlı denizcisi Pîrî Reis’in kaleme aldığı Kitâb-ı Bahriyye, A’dan Z’ye tam manasıyla bir denizcilik kitabıdır. Pîrî Reis; hangi mevsimde hangi fırtına olur, hangi limanlar güvenlidir, su kaynakları nerelerdedir vb. daha pek çok bilgiyi anlatmış ve haritalarda göstermiştir. Daha evvel birkaç defa farklı nüshaları yayınlanmış olan Kitâb-ı Bayriyye’nin bu sefer yayınlanan nüshası Kanunîye sunulmuştu ve bugün Topkapı Sarayı’nda bulunuyor…
Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki adaların, kıyıların ve yerleşim yerlerinin denizciler için gerekli bilgiler ve haritalarla tasvir edildiği Kitâl-ı Bahriyye, öneelikle Osmanlı ve genelde dünya harita/ coğrafya tarihinin kaynak eseridir. Bu yayın da Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesinde, daha çok sultan! veya erkanı yazmaların bulunduğu Hazine Koleksiyonundaki yegâne Kitâb’1 Bahriyye nüshasının ilk tıpkıbasımıdır.
Bu yeni neşrin girişindeki “Kitâb’i Bahriyye ve Topkapı Sarayı Hazine Nüshası” isimli makalede, eserin muhtevasına ve önemine kısaca işaret edilmiş ve tıpkıbasıma esas olan yazmanın özellikleri üzerinde durulmuştur.
Kitâl>ı Bahriyye bütünüyle düzyazı, kısmen nazım ve nesir olmak üzere iki telifi bulunan veya diğer bir ifadeyle iki kez kaleme alınmış bir eserdir. Kitâb-ı Bahriyye’nin ilk telifi 927 (1520) tarihinde, ikinci telifi 932 (1526) yılında tamamlanmıştır.
Kitâb-ı Bahriyye teliflerinin metin ve harita olarak muhtevaları birbirinden farklıdır, ilk telif bütünüyle düzyazıdır. Temize çekilemeyen ilk teli^shalarındaki farklılıklar, yazmaları kullanan veya kocamanların eklemelerini ihtiva eder, ikinci telifin veya redaksiyonun en azından manzum bölümleri Seyyid Murâdi’nin hüneri olduğu için ilk telif Kitâb-ı Bahriyye Pîrî Reîs’in kalemini daha çok yansıtmaktadır، Eserin temize çekilmesine, ikinci defa kaleme alınmasına ve padişaha sunulmasına vesile olan Veziriazam İbrahim Paşa’dır.
Kitâb-ı Bahriyye’nin ikinci telifi epeyce farklılıklar ihtiva eden Hamdele, sálvele ve mukaddimeden sonra fırtınalar, rüzgârlar, pusula ve haritanın açıklanması, denizler, K. Kolomb’un keşifleri 23 fasıl 972 beyitlik manzum kısımlarda yer almaktadır. 209 fasıl olan kitabın asıl düzyazı metni, Sultâniyye ve Kilîdü’l-bahr ile Çanakkale Boğazı ve önündeki adaların anlatımıyla başlamaktadır.
Pîrî Reîs kuzeyden bakıldığında esas olarak sağ yönü izleyerek Ege ve Akdeniz’i anlatır. Çanakkale Boğazı’nm karşı kıyıları, Selanik Körfezi, Eğriboz Adası ve Tesalya sahilleri, karşı yakadaki Midilli Adası ve yakın kıyılardan sonra Marmaris’in anlatımı ile devam eden Kitâb-ı Bahriyye’de, Mora Yarımadası, ardından Adriyatik Denizi, Katalan adaları ve sahil boyu izlenerek Sebte Boğazı’ndan Kuzey Afrika’ya geçilmiştir. Mısır ve Nil’in ardından Şam, Kıbrıs, Karaman, Antalya ve tekrar Marmaris’e dönülerek Akdeniz havzası anlatılmıştır. Daha sonra Kerpe ve Girid adaları ile yazılmayan diğer Ege adaları tasvir edilmiş ve tekrar Çanakkale Boğazı civarına, Saroz Körfezi’ne gelinerek asıl metin tamamlanmıştır. Yine manzum olan 91 beyitlik hatimede ise kısaca, İbrahim Paşa’yla Mısır seferine gidilmesi ve eserin takdiminden bahsedilmiştir.
Tasvirli haritalarında önemli binaların resimlerine yer verilen Kitâb-ı Bahriyye’de coğrafî ve tarihî bilgiler, sığ yerler, kumsallar, güvenli limanlar, görünen veya görünmeyen kayalıklar, suyun yapısı ve derinliği, rüzgârlar, seyre uygun mevsimler ve istikametler, bitki ve hayvanlar, madenler, su kaynakları ile yerleşim yerleri anlatılmış ve haritalarda gösterilmiştir. Topografik öğelerin özenle belirtildiği yerleşim yerlerine âit haritalar, özellikle İslâm coğrafyasıyla ilgili çizimler (meselâ Nil haritası), bir kaç asır daha eşsizliğini korumuştu. Küçük ölçekli deniz haritaları şeklindeki portolanlarm tüm özellikleri Kitâb-ı Bahriyye’de yer almıştır. Pîrî Reîs’in getirdiği yenilik, haritayla birlikte kullanılacak ayrıntılı metinler kaleme alması ve tüm bilgileri fasıl başlıklarıyla düzenli bir kitaba dönüştürmesidir. Eserde mutlaka belirtilen limanlara yanaşma, bağlanma, çıkma, demirleme gibi klâsik denizcilik bilgilerine hem metinlerde hem de haritalarda işaret edilmiştir.
Kitâb-ı Bahriyye, Kâtib Çelebi’nin Müntehab-ı Bahriyye, Tuhfetü’l- Kibâr ve Cihânnümâ’larma, Evliyâ Çelebi’nin Seyâhatnâmesi’ne, Bartmlı îbrâhim Hamdî’nin Atlas’ına ve daha pek çok Osmanlı tarihî coğrafya eserine kaynaklık etmiş, özellikle haritaları birtakım değişikliklerle çeşitli deniz haritaları için bir kaynak olmuştur.
Kitâb-ı Bahriyye, Ege ve Akdeniz’de Venedik, Portekiz ve İspanyollarla sürdürülen mücâdelenin de tarihidir. Verdiği bilgilerin çeşitliliği ve benzersizliği dolayısıyla Kitâb-ı Bahriyye, 16. yüzyıl denizcilik tarihinde Akdeniz üzerine yazılan en kapsamlı rehber eserdir.
Kitâb-ı Bahriyye’nin Hazine nüshası, sultanî yazmalarda görülen bütün özelliklere sahiptir ve nüshanın sultana takdim edilmek için hazırlanmış olduğunda şüphe yoktur. Söz konusu takdimin Kanûnî’ye yapılmış olması en kuvvetli ihtimaldir.
Bu tıpkıbasımda, Pîrî Reîs’in ikinci telif Kitâb-ı Bahriyye’sini hem metin hem de harita olarak daha doğru ve daha güzel yansıtan Hazine Koleksiyonu nüshası kullanılmıştır.