PRAETOR ya da PRETOR
367 yılında Roma’da ortaya çıkan yeni bir memuriyet ve bu memuriyete seçilen kimse. Roma’da pleblerin konsül seçilme hakkını elde etmeleri üzerine patriciler yalnız kendilerinden olacak birtakım yeni memurluklar oluşturarak pleblere karşı üstünlüklerini koruma yolunu seçtiler. İ.Ö. 367’de konsül olanlardan adalet dağıtma işi alındı ve Praetor denilen yeni bir memura verildi. Bu memur, patricilerden olacak ve bir yıl için iki kişi olarak seçilecekti. Pra-etorlardan biri yalnız Roma vatandaşları arasındaki davalara bakacaktı. Buna “Praetor Urbanus” dendi. Diğeri Roma vatandaşlarıyla yabancılar arasındaki davalara bakacaktı, buna da “Pretor İnter Cives et Preegrinos” denildi. Praetorlar memuriyetleri devam ettiği sürece bağlı kalacakları kuralları, her yıl memuriyete başlarken ilan ederlerdi. Buna “Edica Praetorum” denirdi. Bu, Roma hukukunun kaynaklarından biri olmuştur, Patricilerin bu memurluğu yalnız kendi tekellerinde tutma çabaları sonuçsuz kaldı. İ.Ö. 336’ da plebler de praetor olma hakkını elde ettiler.
PRAG (Çekçe; Praha), Çekoslovakya’nın başkenti. Bohemya’nın orta yerinde, Vltava Irmağı’nın iki yakasında ve Elbe kavşağı yakınındadır. Orta Avrupa’nın en büyük ve en güzel kentlerinden biri olan Prag, gotik ve barok stilindeki tarihsel yapıları (saray, kilise, birçok müze ve resmi yapılar), park, bahçe, meydan, heykel ve köprüleriyle dikkati çeker. Tarihsel kenti, daha yeni olan banliyö ve endüstri semtleri çevreler. Orta Avrupa’nın en önemli kara ve demiryolları düğüm yeri olan kent, banliyösüyle birlikte Çekoslovakya endüstrisinin büyük bölümünü toplamıştır. Başlıcaları: Ağır endüstriler (metalürji), mekanik endüstriler (otomobil, uçak, çeşitli makineler), besin endüstrileri (özellikle bira), dokuma, kimya, ayakkabı vb. İki üniversitesi, çeşitli yüksek öğrenim kuruluşları ve uluslararası havalimanı (Praha, Ruzyene) vardır. Nüfusu 1.193.500 (1986).
PRAGMATİZM, bir düşüncenin doğruluğunu sonuçlarıyla ölçen, eylemi, sağladığı yarar ölçüsünde değerli sayan öğreti. Pragmatizm, uygulama değerini doğrunun tek ölçütü olarak alan bilinmezci deneyciliktir. C. S. Schiller, J.Devey, F. Gon-seth, E. Le Roy, M. Paradines, L. Laberthonniène gibi birçok filozof bu görüşü işledi ve kendine göre yorumladı. Ancak pragmatizmin başlıca temsilcisi Amerikalı filozof William James’tir. William James ancak deneyden gelen bilgilerimizi geçerli saymamız gerektiğini bildiriyor, önemli olanın, olguları saymak ya da sınıflamak değil de onları de-, ğer yargılarıyla açıklamak olduğunu söylüyordu. Düşünür için ve bilim adamı için en önemli şey, bilginin uygulama değerini hesaba katmaktı, çünkü bir öğreti ancak yararlılığı ölçüsünde doğru olabilirdi. Pragmatistlere göre doğru dediğimiz şey insanla birlikte değişebilen, yeni mutlak değeri olmayan bir şeydir. İnsan zihninin bir yanıyla bilinmeze mahkûm olması, göreliyi zorunlu olarak geçerli kılmaktadır. Pragmatizm herhangi bir bilinmezci deneyci öğreti olmanın ötesinde Amerika’da geçerli tek felsefe olmakla Amerikan toplumunun dileklerini ve öngörülerini ortaya koymaktadır.