ROBOTLAR, TOPLUM ve GELECEK
Isaac ASIMOV bugün robot çağının henüz başlarında- yız. Şu anda dünyada 25.000 robot bulunuyor ve bu sayı 1990 yılında 115.000. dolayında olacaktır. demiştir günümüzde ise 2014 yılına girerken dünyadaki robot sayısı bilinmemektedir teknolojinin değişmesi ve gelişmesi ile tehlikenin tetiklediği bir noktaya geldi artık robotlar de diyebiliriz iyi yönde de kullanılabiliyor bazen bakıyorsunuz artık futbol bile yapabiliyorlar .
Ancak, bu yalnızca bir başlangıçtır. Bugün sahip olduğumuz robotlar, bilim kurgu türü yayınlarda olduğu gibi, gören, konuşan ve düşünen cinsten değillerdir. Şimdiye dek üretilen robotlar, bilgisayarla donanmış, verilen basit bir görevi tekrar tekrar yapan, çok ilkel tiplerdir. Hızla, daha karmaşık, çevik ve becerikli bir duruma gelecekleri kuşkusuzdur. Ancak, yapay bir insan durumuna gelinceye dek, daha çok çok uzun bir zamana gereksinme olduğu da kesindir.
Bugünkü basit durumlarında bile robotları önemli kılan şey, yaptıkları ve çok yakın gelecekte yapacakları işlerdir. Onlar, insanın yapmak istemediği, ancak bugüne dek yapmak zorunda bırakıldığı tehlikeli görevleri üstlenebilir ve bu görevlere dayanabilirler. Robotlar, uzayda, maden ocaklarında, su altında çalışacaklar, patlayıcılar, radyoaktif maddeler, zehirli kimyasal bileşikler, hastalık yapıcı bakteriler ve alışılmışın dışındaki sıcaklık, basınç ve yükseklik koşullarındaki işlerde faydalı olacaklardır.
Robotların çoğu, fiziksel olarak tehlikeli olmayan, ancak tekrarlı ve sıkıcı olduğu için uzun zaman çalışıldığında her insanı monotonlaştıran tekdüze işlerde çalışabiliiier. Zekâyı körelten bu tür işler, tam robotlara göredir ve onlar bu işleri yorulmadan, somurtmadan, daha güvenilir bir doğ-
uiniifa vp zaman kavramı tanımadan yapabilirler. Bu tür ikinci
f r
I ‘i T………….. î
işten acıımaK duidiiinia un m
o işte çalışan
jrc j)Cv>iiiıiv^
şahıs için bir geçim kaynağıdır. Robotların bu işe koşulması teknolojik işsizliği doğurup ekonomik kriz yaratmaz mı!
Tarihte ömeklerininde görüldüğü gibi, teknolojik gelişmenin daima insanın yararına olduğu ve bu ilerlemenin, ortadan kaldırdığından daha çok iş yarattığı da savunulabilir. Otomobilin gelişi sayısız nalbant dükkanını ve at arabası imalatçısını ortadan kaldırmış, kırbaç ve saman gereksinimini azaltmış, ancak, bunun yanında çok daha fazla sayıda, otomobille ilgili iş yaratmış, benzin, lastik ve karayollarına olan gereksinimi arttırmıştır.
Aynı şekilde, sürekli artan ihtiyaç nedeniyle, yeni robotların geliştirilmesi, programlanması, bozulanların onarılması, robot üreten tesislerin inşaası ve bütün endüstrilerin, daha verimli robot kullanımı için yeniden düzenlenmesi gibi amaçlarla yaratılacak işi düşünün. Robotlu toplumda, robot- suza oranla daha çok iş yeri, daha çok iş olacaktır.
Bununla birlikte çizdiğimiz bu iyimser tablo, uzun dönemli, geniş bir bakış açısını yansıtmakta ve toplumun, yeni bir modeli benimsediğinde ortaya çıkabilecek tek tek trajedileri hesaba katmamaktadır. Örneğin, bir iş kolu ortadan kalktığında, yenisi henüz doğmamış olabilir, ya da çok uzun bir zaman sonra ortaya çıkabilir veya (en büyük olasılıkla) eskisinden çok farklı nitelikte olabilin Cıvata sıkıştıran bir montaj fabrikası işçisinin, işini kaybetmesinin hemen ardından yeni bir iş bulabilmesi, örneğin robot tamircisi olması olanaksızdır.
Zaten, robotlara saf dışı bırakılan işçilerin, yeni yaratılacak işlerde çalışamayacağını şimdiden bilmeliyiz. Robotlara kaptırılanlar kesinlikle, mekanik tekdüze ve yaratıcılık gerektirmeyen işler olacaktır. Yeni tür işler oluştukça, uzmanlaşmış bilgi ve düşünme gücü gerekecek, aksi takdirde bunlar da robotlara kaptırılacaktır. İnsanlık tarihinde son bin uıiHaki teknolojik delisimlerin sürekliliğini göz önüne alırsak
1 T
İ “t t i
nirr^ olacaktır Is değiştirmelerini olanaklı kılmak için, yeni
den alıştırma ve yeniden eğitim programları geniş oıçeKte uygulanacaktır. Hükümetlerin aktif desteğiyle bu programları, endüstri kolları yürütecek, ve bu doğal olarak toplum için pahalıya malolacaktır.
Gereken tüm çalışmalar başarılırsa sorunlu ve pahı geç,s dönemi uzun sürmeyecektir. Eğitimde yapılacak t>r
TEMMUZ ¡985
/rimle yeni kuşaklar, bilgisayarlı ve robotlu dünyaya çabu- uyum sağlayabilecek ve boylece insanlar, artık çocukluk temleriyle birlikte, robotların yapamayacağı nitelikteki yanlığa yönelik bir şekilde eğitilmeye başlanacaktır. Eğitimde ılacak gerekli değişikliklerle, bilgisayarların evlerde kulla- ı olanaklı olacak ve insanlar, bilgisayarlaşmış merkezi bir ıplıaneye bağlı olarak çalışan bu bilgisayarlarda kendi sekleri konularda, kendi zaman ve hızlarına bağlı olarak lı eğitimlerine destek sağlayacaklardır.
Bu tür düşünceler, yaratıcılığın ancak birkaç kişiye özgü ‘lider bir özellik olduğunu ve diğer insanların robotla- ıptığı türde işlere mahkum olduğunu kabul eden biriciye olanaksız bir ütopya olaişk gelebilir. Bundan do- ı robotların yapacağı değişimlerin, onarılması mümkün an felaketlere yol açabileceği savunulabilir, ıı tür karamsar bir görüşe katılmıyoruz. Gerçekten, ızarlığın toplumda çok az kişinin sahip olduğu bir ser- ınk kabul edildiği bir dönem vardı. Ancak, endüstri- okuryazarlığı gerekli kılınca 19. y.y.da ücretsiz halk ı açıldı ve insan soyunun çok büyük bir bölümüne yazma öğretilebileceği gerçeği hemen ortaya çıktı, tsanlann yapmaması gereken işler bilgisayar ve robotlar .111 yapılır ve bilgisayarla desteklenen eğitim geniş öl- ‘rçckleştirilirse, yaratıcılık denen olay bütün normal ı-ymlcrinin ürünü haline gelecektir.
’lıkıen daha dramatik tehlikeler de vardır: insanlar ui’.ıfmdan öldürülemezler mi? Robotlar savaşçı ola- ırılıp programlanamazlar mı! Şu anda savaşlarda kul- ı/ yıkıcı silahlar bilgisayarın da yardımı ile daha yı- yı*k rdıcı hale getirilemez mi!
»ı kmndir, insanoğlu her teknolojik ilerlemeden aynı yıkın (jııç olarak da yararlanmış ve günümüzde uyanda yıkabilecek silah gücüne ulaşmıştır. Bu ne- li’i>• robotları aforoz ederek kendimizi koruyamazını birçok yerinde insanlar savaş korkusu içinde- 1.1li yıla büyüyen bu genel kori<u, ancak savaşa son TMiIrhılıı Boylece savaşçı robotlar da ortadan kal-
___ .vaiiHdjiK. ve yaratıcı işleri kapamazlar mı! Bunun sonucunda, insanlar, robotların daha iyi yapamadığı işleri araştırarak sürekli olarak bir işten diğerine kayacak ve robotlar, karşı konulmaz bir şekilde, kendilerini izleyerek sonunda onlara yapabilecekleri hiçbirşey bırakmayacaklardır. İnsanlar işsizliğe ve can sıkıntısına mahkum olacaktır. Yaşamı anlamlı kılan mücadeleden yoksun hale gelerek yok mu olacaktır! Yani kısacası Homo sapiens (düşünen insan)’in önce modası geçecek, sonra nesli tükenecek ve daha sonra Homo superior olarak yerini robotlar mı alacaktır! Eğer robotlar insanlardan daha güçlü ve daha zeki bir şekilde yapılır ve sosyal koşullara bizden daha uyumlu kılınırsa, yerimizi almaları onların hakkı olmaz mı! Tüm bunlar hazmı zor ve tatsız varsayımlardır.
Bizler her nekadar, şu anda işlerimizle ilgili olarak robotlarla yer değiştirme konusundaki uzlaşma fikrine ümitsiz bakıyorsak da aslında böyle bir tehlikenin var olmayacağı kabul edilebilir. İnsan beynine hiçbir zaman rakip olunamaz. Bir insan beyni 100 milyar sinir hücresi (nöron) ve I trilyon destek hücresinden oluşur. Her sinir hücresi herhangi bir yerdeki 100 ila 100 bin diğer nöron’a bağlıdır ve boylece düşünülemeyecek kadar karmaşık bir ağ oluşmuştur. Daha da ötesinde her nöron, basit bir açma kapama düğmesi değil, fiziksel ve kimyasal çok kompleks bir sistemdir. Bu konuda bildiklerimizle, biz daha keşfedilmemiş ormanın kıyısına bile ulaşmış değiliz. Beynin bu karmaşıklığı, her türlü abartmadan uzaktır ve kuşkusuz her türlü basit açıklamanın da çok üstündedir.
Protein ve nükleik asitten oluşan insan beyni, bu durumuna 3,5 milyar yıllık bir evrim sürecinde, yaşamak için gerekli olan doğal seçilimin itici gücüyle ve mutasyonla ulaşmıştır. Bilgisayarlar, kendisine sürekli olarak daha etkin hizmet edecek bir şeyi bulma dürtüsüyle hareket eden insanın, 40 yıllık amaçlı çalışması sonunda oluşturduğu elektronik aletlerdir. Tüm bu yapı, gelişme ve amaç farklılıklarına rağmen, insan beyni ile onun ürünlerinin herhangi bir yolla kıyaslanabileceğini düşünmek gariptir.
Bilgisayarın ortaya çıkış amacı aritmetiktir. Karışık görülen, ancak küçük parçalara bölünebilen her problem bilgisayarla çözülebilir. Bilgisayarın yeteneği ile bizi büyüleyen yönü, onun uğraştığı aritmetik işlemlerin doğası değil, bu işlemleri, saniyenin binde-milyonda biri oranında bir hızla ve hatasız yapabilmesidir.
Öte yandan, insan beyni aritmetik konusunda alabildiğine zayıftır. En basit problemleri çözmek için bile dışarıdan yardıma gereksinimi olmuştur ve olacaktır. Aritmetiğe, parmaklarımızı sayarak başladık ve giderek abak, kalem, kağıt, harfler, logaritma, hesap cetvelleri, mekanik hesap makina-
MıM ur II HftİK
¿ize, yaptığı- fu söylenirse, olasılıkla z bunu yapabilecek şe-
ıdan, onu bozarak yan- ı gelse bile, hemen ta- lecek şekilde programla yüzlerce kelime üre- Fakat bunu nasıl yap- ıpması için bir robotu
Deneyimli bir beyzbol oyuncusu, raketin topa vurmasından sonra havanın direncini, rüzgârın yön ve şiddetini ve daha kimbilir neleri tahmin ederek topun ne kadar uzağa gideceğini bir anda sezer, sahadaki o noktaya koşar ve topu havada yakalar. Onun bunu nasıl yaptığını veya nasıl yapamadığını bilmiyorum.
Çok sıradan olsa bile, hemen hemen her insan , birşeyi lasıl yaptığını bilmeden çok iyi yapabilir. Tüm bunlar, belki Je hiçbir robotun hiçbir zaman yapamayacağı, insanlara öz- >ü şeylerdir. Hayır; eğer bizim teknolojimiz Homo süperi- ir’u oluşturabilecekse, bu bizi dışlayarak olmayacaktır. Ge
netik mühendisliği dalında bulunacak yeni tekniklerle, beynimizi ve onun etkinliğini nasıl arttırabileceğimizi öğrenirken, aynı zamanda robotların da yeteneklerini arttırmayı başarabileceğiz.
Gerçekten, bilgisayarlarımız aracılığıyla beyinlerimizi daha yaratıcı yönde kullanmamızı sağlayacağız ve bu kapasitesi artmış beyinlerimizle de daha iyi robotlar geliştireceğiz ve bu iş birdirbir oyununa benzer şekilde sürüp gidecektir.
Sonuç olarak, robotlar ve insanlar, biri daha iyi birşey geliştirerek, diğeri de ona uyarak aynı yolda ilerlemeye devam edeceklerdir. Çok geniş ve farklı yeteneklerimiz sayesinde, hem insanlara hem de robotlara daima yer olacaktır. Düşmanlarla yarışmaktansa dostların birleştirilmesiyle, evrenin davranışları ve yasalarının çok daha kapsamlı şekilde kullanılması anlaşılabilir. Böylece, tek başımıza yapabileceklerimizden daha çoğunu birlikte yapmaya başlayacağız.
□lafoque’den çev: F. Sancar OZANER
!} ARKA KAPAKTAKİ RESİM: Yapımcısı tarafından “Cerrah yardımcısı” diye adlandırılan ve geçenli lerde bir ameliyata katılan bu robot kol, beyin İçerisindeki yumuşak dokuların ayrıntılı görüntüsünü sağlayan bir bilgisayar yardımıyla, hedef noktasını çok duyarlı biçimde ulaşabilmektedir. Böylece tümörlerin tefhlsl, apselerin temizlenmeli ve tümörlere doğrudan radyoaktif İzotop verilmesi gibi beyin cerrahlıl lılemlerlnde kullanılacaktır.