Roma dönemi
Eski Yunanistan dönemi sona ererken, Latin köylüleri zamanla Yunanlıların yerini aldılar. Ancak araştırma gezileri tercih ettikleri bir alan olmadı.
Akdeniz çanağının tümünde, Batı Asya ve Mısır’da yerleşmiş olan Romalılar Afrika’nın derinliklerine yolculuk ve büyük deniz seferleri konusunda pek istekli değillerdi. Romalılarla birlikte eski denizcilik dönemi bitti. Çölleriyse ada veya arabalarla geçmek çok zordu. Böylece edinilmiş bilgilerin, haritaların biriktirilip değerlendirildiği ve halen Akdeniz merkezli olarak düşünülen ve az tanınan bir Dünya’nm eninin boyunun ölçümü için çaba harcandığı uzun bir dönem başladı. Bu eğilim imparatorluk içinde Kudüs’ü Dünya’nın merkezi olarak gören Hıristiyanlığın zafer kazanması ile daha da güçlendi. Doğu’da, Nil, Fırat, Dicle ve In-dus adlı dört büyük nehrin kaynaklandığı cennetin olduğunu düşünüyorlardı. Uzun bir süre «Cennetin dört nehri» üzerine masallar üretildi.
Ancak Akdenizliler, Hint denizinin keşfine daha çok ticarî sebeplerle devam ettiler. Baharat araştırması Hindistan’a ve Afrika’nın doğusuna kadar uzandı. Çinhindi’ne kadar olan bölgede eski Romalıların paralarına rastlanmıştır. Asya ve ürünlerine karşı bu sınırlı «merak», MÖ VI. yy’da, Cosmas In-dikopleustes adlı Bizanslı tacirin «Hıristiyan Topografyası» adlı kitabında özetlenmiştir. Indikopleustes, dini bir hayatı seçmeden önce Asya ve Etyopya’da ticaret yapmış ve eseri bilimsel kaygılardan çok, Dünya’nın bir düzlem olduğunu ispatlamak için yazılmıştır.