Rusya ve İran IŞİD’i ‘sis perdesi’ olarak kullanıyor
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rusya’nın Suriye’deki müdahalesine ilişkin, “Bugün, İran ve Rusya Şam’da yeni bir ittifak kurmak için IŞİD’i bir sis perdesi olarak kullanıyor. Rusya’nın Suriye’nin iç savaşına katılımı sadece sabıkalı olan Esed rejiminin işine yarayacak ve Moskova’nın Arap ve İslam dünyasında daha da yalnız kalmasına sebep olacaktır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Suriye oyunu ve yeni güç dengesi” başlıklı yazısında, Rusya’nın Suriye’ye müdahalesine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Kalın’ın Daily Sabah’ta yayınlanan yazısında, “Rusya’nın IŞİD’le savaşmak adına Suriye’deki çatışmaya askeri müdahalesi, son zamanların en kanlı savaşlarından biri olan Suriye savaşında yeni dinamikler oluşturmuştur.
Bu gelişmenin mevcut küresel düzenin zaten hassas olan yapısı üzerinde dalgalanmalara yol açacağı kesin. ABD ile beraber AB ülkeleri, Türkiye ve Körfez ülkelerinin Esed karşıtı uluslararası ittifakının Rusya’nın Esed’i kurtarma oyununa ne şekilde cevap vereceği, küresel güç dengesinin ana parametrelerini şekillendirecektir” ifadeleri kullanıldı.
“Rusya’nın cesarete gelmesi güçlü liderliğin eksikliği ile alakalı”
“Rusya’nın cesarete gelmesi, Rusya’nın yeniden canlanma anlayışıyla ilgili olduğu kadar siyasi boşluk sebebiyle oluşan, Suriye ile Ukrayna’daki güncel krizlerle başa çıkacak, stratejik planlama ile güçlü bir liderliğin eksikliği ile de alakalıdır. Rusya, Batı’nın kendi geleneksel iç bölgesine stratejik bir el uzatma olarak gördüğü şeyi uzaklaştırarak güvensizlik ve yalnızlık duygusunu aşmak istiyor” diyen Kalın, Putin’in, ülkesinin batı sınırlarındaki hakimiyetini kuvvetlendirmek için Ukrayna çatışmasını kullandığını kaydetti. Kalın, “Kırım’ı ilhak ederek sadece toprak alanını genişletmekle kalmayıp kendi ülkesinde daha agresif, daha yayılmacı bir siyasi duruşun temelini de atmıştır. Batı’nın Ukrayna krizi karşısındaki zayıf tepkisi bunun bölgesel ve küresel bir duruş olmasında da etkili oldu” ifadelerini kullandı.
Kalın’ın yazısından öne çıkan değerlendirmeler şöyle;
“Mini ittifaklar hiç işe yaramadı”
“Rusya’nın Esed rejimine açık askeri operasyonlarla verdiği destek, uluslararası Esed karşıtı koalisyonun yıllar süren kararsızlık, karışıklık ve tereddütünden sonra gerçekleşmiştir. Sayısız girişim, Cenevre’de iki görüşme ve haddi hesabı olmayan mini-ittifakların hiç biri işe yarar bir çözüm üretemedi. Bu, kelimenin her anlamıyla, pahalı bir süreç olmuştur. Esed rejimi, kimyasal silahları ve varil bombaları, sayıları 300 bini aşan insanın canına kıymıştır. 4 milyonu aşkın Suriyeli mülteci olurken, 7 milyon Suriyeli de kendi ülkesinde yerinden edilmiştir.
“Moskova Arap ve İslam dünyasında yalnız kalacak”
Duruma siyasi açıdan bakacak olursak, Suriye çatışması IŞİD ile diğer şiddet eğilimli organizasyonların meydana gelip yayılması için temeli hazırladı. Esed rejimi, IŞİD propagandasının öneminin farkına vararak kendi kanlı savaşını haklı çıkarmak için IŞİD’in barbarlığını kullanmaya devam ediyor. Bugün, İran ve Rusya Şam’da yeni bir ittifak kurmak için IŞİD’i bir sis perdesi olarak kullanıyor. Mezhepler arası gerilim ise artmakta. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da 4 Ekim’de uyardığı gibi, Rusya’nın Suriye’nin iç savaşına katılımı sadece sabıkalı olan Esed rejiminin işine yarayacak ve Moskova’nın Arap ve İslam dünyasında daha da yalnız kalmasına sebep olacaktır.
“Rusya Esed’in süresiz iktidarını istiyor”
Acaba Rusya’nın askeri müdahalesi Suriye’nin iç savaşının gidişatını daha iyi yönde etkileyebilir mi? Bunun pek bir olasılığı yok, çünkü Esed rejimi bu durumu kuvvet üssünü destekleyen bir fırsat olarak değerlendirecek ve Suriye’deki ılımlı muhalefete karşı saldırılarının dozunu arttıracaktır. Rus hava saldırıları, adeta, sonunda Esed’in gidişine yol açacak olan siyasi dönüşümün temelini hazırlamak yerine Esed’in süresiz olarak iktidarda kalmasını sağlamak üzere tasarlanmış gibi. Esed’i dört seneyi aşkın bir süredir devam eden kanlı bir savaşın ardından ayakta tutmak sadece nefret, düşmanlık ve çatışmanın ilerlemesine yarayıp IŞİD ile beraber diğer radikal grupların ekmeğine yağ sürer.
“Rusya radikal grupların hedefi haline gelecek”
ABD’nin önderliğindeki hava operasyonu IŞİD cephesinde beklenen başarıyı doğurmadı. Rusya’nın IŞİD’in peşine düştüğünü varsayacak olursak, hava operasyonu başarıya ulaşacak mı? Bu da ihtimal dışı, çünkü hava saldırıları, gerek ABD, gerekse Rus savaş uçaklarıyla gerçekleştirilmiş olsun, IŞİD’i alt etmek için tek başına yeterli olmayacaktır. Ayrıca, Rusya artık kendi ülkesinde olduğu gibi başka yerlerde de şiddet eğilimli radikal grupların hedefi haline gelebilir.
“IŞİD’e karşı savaşan tek güç ılımlı muhalifler”
IŞİD’e karşı savaşan ve onu Suriye’nin dışına itmeye istekli tek muteber güç Suriye’nin ılımlı muhalefetidir. Ancak savaşması için gereken araçlar kendisinden esirgenmiştir. Esed rejimi ile IŞİD’in barbarlıkları karşısında uluslararası toplum yasal ve ılımlı olan Suriye muhalefetini desteklememiştir. Her gecikme, Suriye savaşının ikiz canavarlarının, yani Esed rejimi ile IŞİD’in daha da büyümesinde faydalı olmuştur. Suriye rejimi, böyle bir muhalefet olmadığına ve aralarında bir birliktelik olmadığına dair propaganda yaymakta. Bu doğru değil.
“Esed şansını çok uzun süre önce kaybetti”
Esed’i iktidarda tutmak sadece zaten uzun süredir devam eden kanlı savaşın sürmesine sebep olacaktır. Esed Suriye’nin birleştiricisi olma şansını çok uzun zaman önce kaybetti. İktidarda kaldığı sürece de savaş devam edecek ve IŞİD tehlikesi ile şiddet içeren aşırıcılık daha da ölümcül olacaktır. Suriye halkı iki kötü, yani Esed rejimi ile IŞİD terörü arasında seçim yapmak zorunda kalmamalı ve küresel güç savaşları için de kurban edilmemelidirler.”
DailySabah