Sadece seyredilmesinin bile ibâdet sayılmasının bir hikmeti de bu olsa gerek

Kur’an-ı Kerim, kendine has diliyle ve yine çok hususî harfleriyle tam bir bütündür.

kuran

kuran

Gül gibi… Kokusu, rengi ve biçimi birbirinden aynla-maz bir bütün!…

Onu başka dillere çevirme hevesleri, papatya içinde gül kokusu aramak kadar abes…

Lâtin yazısıyla seslerini taklide çalışmak ise, kargadan bülbül nağmesi beklemekten farksız.

Mealini anlamak isteyen, geniş ve mükemmel tefsirlere müracaat etmeli!…

Esasen, dinî ilimleri meslek edinmemiş olanların kendi akıllannca Kur’an’dan hüküm çıkar malan yasaktır! Tıp Kitabını heceleyip ilâç reçetesi yazan bakkal gibi… Biri dünya, diğeri âhiret hayatımızı zehirleyebilir!

•••

Şimdi, bazı resim ve renk bilgisi kitaplarından faydalanarak çizgilerin fizik ötesi inceliklerini ve Kur’an’ımızın enfes harflerinin şekil mükemmelliğini kısaca inceleyilim.

Resim san’atında çizgiler ikiye aynlır; düz çizgiler ve eğri çizgiler…

Düz çizgilerde hareketsizlik hâkimdir. Hele yatay
ve düşey vaziyetteki düz çizgiler, statik denge ve durgunluğu iyice kuvvetlendirir.

Düz çizgiler, bakışımıza göre eğik durumlar aldığı zaman hareketlilik başlar.

Eğikliğin sürekli olarak değiştiği “eğri çizgiler** ise, artık canlılık ve dinamizm kazanmıştır. Kalem veya fırça, yer çekiminin bağlayıcı tesirinden kurtulmuştur. Şekiller uçar, yaşar ve birbiriyle tanışır, kaynaşır…
Daire, elips gibi kapalı ve muntazam eğriler, uyumlu ve kontrollü hareket duygusu hasıl ederken, parabol ve hiperbol benzeri eğriler, sonsuza açıldıklan için bize ezel ve ebed neş’esi duyurabilir. ..

Spiral’de ise giriftlik, es-rarlılık ve içe kapanıklık ön plândadır…

Kur’an harflerinde bunların da çok ötesinde incelikler görmemiz mümkündür. “HatSanatı” adı altın

da, insanlığın en yüksek plâstik san’atına kaynaklık eden bu ileri şekiller, ne tam düz çizgilerin katılığına, ne de geometrik tarifler ve formüllere hapsedilebilen basit eğrilerin cendereli disiplinine mahkûm olmuştur. O, kendi iç mimarisini örerek sonsuz kıvrılışlar, birbirine bağlanış ve ayrılışlarla topyekûn bir hayat tazeliğini tüttürür. Belki de “RUH” denilen ve bizce pek az bilinen o Hü-
mâ Kuşu’nun avlanmasında en tesirli ağ ve öksedir Kur’an harfleri.

Sadece seyredilmesinin bile ibâdet sayılmasının bir hikmeti de bu olsa gerek…

Evet… Kur’an’ımızm enfes harflerinin temaşasını okuyucularımıza bırakabiliriz. Tek tek harfleri veya kelime teşkil ederken harflerin o büyülü sentezini zevk ve tefekkür aynalannda doya doya seyretsinler.
Bir gün dç,,pana, eski yazı orijinal bir el yazma kitapçık ile, onun yeni yazı baskısını göstermişti… Yenisi hemen hemen üç misli kalındı… “Okuma yarışı yapalım!” demişti; hem sür’at, hem mukave met…”

Ben, yeni harflerin birbi rine benzer sivri dişleri ara sında bocalarken, babam da “Kelimeleri bir resim gi bi uzaktan bile farkedebilir sin!” dediği sevgili yazısını, gözlüklerini de takmadan zevkle okuyordu…

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*