ŞEHZADELERİN SANCAĞA ÇIKARILMALARI VE SANCAK ŞEHİRLER
Padişahların belli bir yaşa gelen erkek evlatları, yanlarında annesi, hocaları, askerleri ve diğer görevliler olduğu halde bir sancağa gönderilirdi. Buna “Sancağa çıkma” veya “Sancağa çıkarılma” denirdi. Sancak; eyalet sistemiyle yönetilen Osmanlı devletinde, kendisine bağlı kazaları ve köyleri bulunan ve vilayetlerle kaza arası bir idarî birimdir.
Eski bir Türk geleneği olduğunu bildiğimiz bu uygulamanın en yakın örneğini Anadolu Selçuklularında görürüz. Şehzadeler daha küçük yaşta iken, devlet idaresine alışmak üzere bir Atabeg veya Lala himayesinde vilayetlere gönderilirdi. “Melik” olarak adlandırılan bu genç şehzadenin annesi de genelde beraber giderdi. Sultanın veliaht tayin ettiği şehzade ise, ya merkezde babasının yanında kalır veya yakın bir vilayette bulundurulurdu.
Osmanlılarda sancağa çıkan şehzadeye “Çelebi Sultan” denirdi. Yaklaşık on-on beş yaşlarına geldiklerinde, gönderildikleri sancaklarda kendilerine yardımcı
olmak ve onları yetiştirmek üzere “Lala” adı verilen tecrübeli bir devlet adamı da beraberinde bulunurdu.
Şehzadeler kendi sancaklarında zeamet ve tımar tevcih edebilir; berat ve hüküm verip bunlara tuğra çekebilirlerdi. Ancak yapacakları bu tayin ve tevcihlerde merkeze bilgi vermek ve oradaki asıl deftere kaydettirmek zorundaydılar. Ayrıca; emrindeki askerlerle, padişahın emri doğrultusunda sefere giderler ve bizzat orduda savaşa katılırlardı.
Şehzadeler Anadolu’da belli başlı şehirlere gönderilmekte olup şunlardır: Manisa, Amasya, Konya, Kastamonu, Sinop, Muğla, Çankırı, Trabzon, Kütahya, Balıkesir, Kefe, Akşehir vs. Ancak bunlardan Manisa, Amasya, Konya, Trabzon ve Kütahya sancakları en meşhurlarıdır. Bu sancakların çoğu, Anadolu Beyliklerinden alınmış yerlerdir. Böylece Osmanlılar; bir zamanlar kendileri gibi birer beylik olan bu yerlere, güvenilir bir idareci olarak hanedandan birini göndermişlerdir. Ayrıca bu şekilde, hakimiyet altına aldıkları beylikleri de, hanedan mensubu bir yönetici ile taltif etmişlerdir.
EN MEŞHUR ŞEHZADE ŞEHRİ : MANİSA
Şehzade sancakları içerisinde en meşhur olanı Manisa’dır. Bunun da sebebi; burada görev yapan şehzadelerden padişah olanların sayısının en fazla olmasıdır. Çünkü; payitahttaki padişah vefat edince, ilk önce oraya ulaşan şehzade tahta otururdu. Diğer sancaklara göre hem daha yakın olması, hem de deniz yoluyla Menemen’den İstanbul’a daha çabuk ulaşılması Manisa’yı avantajlı kılmıştır. Padişah olması kuvvetle muhtemel olan şehzadeler de buraya gönderilirdi.
Manisa’da görev yapan şehzadeler şunlardır: Yıldırım Bayezıd’ın oğlu Süleyman Çelebi; II. Murad’ın oğlu Mehmed (Fatih); Fatih Sultan Mehmed’in oğlu Mustafa; II. Bayezıd’ın oğulları Abdullah, Alemşah, Korkut ve Mahmud; Yavuz Selim’in oğlu Süleyman (Kanuni); Kanuni’nin oğulları Mustafa, Mehmed ve Selim; II. Selim’in oğlu Murad; III. Murad’ın oğlu Mehmed. Mehmed, Manisa’ya bizzat gönderilen son şehzadedir. Bu şehzadelerden padişah olanlar ise şunlardır: Fatih Sultan Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murad, III. Mehmed ve burada doğmuş olan Mustafa.