Sezar
Romalı devlet adamı (Roma İ.Ö. 100 ya da 101-ay.y. İ.Ö. 44). Venüs’ün torunu ve Aineias’ın oğlı^İulius’un soyundan geldiğini ileri süren patricius ailesirfden olan Sezar (asıl adı Caius Julius Caesar’dır; Jül Sezar da denir), Cinna’nın kızı olan eşini boşamasını isteyen (İ.Ö. 82) Sulla’ya karşı çıkarak, Asya’ya gitmek zorunda kaldı. Diktatörün ölümünden (İ.Ö. 78) sonra Roma’ya dönüp, İ.Ö. 68’de quaestorluğa, İ.Ö. 65’te aedilis curulis- liğe getirildi. Düzenlettiği görkemli oyunlarla halkın sevgisini kazandıktan sonra, Marius’un heykel ve zafer anıtlarını Capitolinum’dan kaldırttı. İ.Ö. 63’te pontifex maximus seçilip, kışkırtıcılara (Clodius) ve senatoya karşı-bir ayaklanma tasarlayan Catilina ile suç ortaklarına belirli bir hoşgörüyle davranarak, halkın yanı sıra, son etkili tribunusları da kendi safına çekmeyi başardı.
Askerî dehasını İspanya’da birkaç başarıyla (İ.Ö. 61) kanıtlayıp, Roma’ya döndükten sonra M. Licinius Cras- sus ile Pompeius’u barıştırarak, Birinci triumvirlik’i (“üçlü yönetim”) oluşturdu (İ.Ö. 60). Bu özel ortaklık antlaşması sayesinde İ.Ö. 59’da konsüllüğe seçilip, iki toprak yasasıyla pleblerin desteğini sağladıktan sonra, toplantı tutanaklarını yayınlatarak senatonun özgürlüğünü kısıtladı. Görev sijresi dolunca, Gallia Cisalpina, lillyria ve Narbonensis prokonsüllüğüne atanmasını sağlayıp, Pompeius’un başarısına eşit başarılar sağlayacakbir ordu kurduktan sonra, Helvetlerin istilasına karşı Aedui halkının yardım istemesiyle, Galya’ya müdahale fırsatını buldu (İ.Ö. 58) ve Helvetleri durdurarak, Ariovistus’u Keltler ile Germenler arasında sınır olarak saptadığı Ren ırmağının ötesine püskürttü. Belçika halklarına ve Ve- netlere karşı başarılı seferlerle, Roma korumasını Gal- ya’nın hemen her yanına yayıp (İ.Ö. 56), Eburonların ayaklanmasını (İ.Ö. 54-53) ve Vercingetorix’in yönettiği genel Galya ayaklanmasını bastırmayı (Vercingeto- rix, Alesia’da teslim olmak zorunda kaldı) başardı (İ.Ö. 51). Bu savaş sayesinde kazandığı ünü, Commentarii (Galya Savaşı üstüne yorumlar) adlı yapıtı yazarak daha da yaygınlaştırdı. Önce kızı Julia’nın (Pompeius’un eşi), sonra da Crassus’un ölmeleriyle aralarındaki- ilişkinin gerginleştiği Pompeius’un, İ.Ö. 52’de anarşiyi önlemek amacıyla Senato tarafından tam yetkiyle tek konsül seçilmesi üstüne, İ.Ö. 50’de sona erecek olan askerî komutanlığını, yasayla yeniden konsül seçilebileceği İ.Ö. 49’a kadar uzatmak için izin istediyse de, bu isteği senato tarafından reddedildi ve tersine, bir kararnameyle bütün yetkileri kaldırıldı. Böylece, iç savaş ile siyasetten kesin olarak uzaklaşma arasında seçim yapmak zorunda kabp, eyaletini İtalya’dan (yarımada) ayıran Rubicon ırmağını aşmaya ‘karar, vererek (Ocak49), Roma’ya yürüdü (patlak veren bu iç savaşı yeni Commentarii ya d a De BelloCivili[ İç Savaş Üstünejadlı yapıtında anlatmıştır). Hazırlıksız yakalanan Pompeius’un bir ordu toplamak amacıyla Doğu’ya kaçması üstüne Roma’ya girip, İ.Ö. 49 ve İ.Ö. 47’de diktatörlüğe, İ.Ö. 48 ve İ.Ö. 46’da konsüllüğe(İ.Ö. 46’da üç yıl için censorlukgöre- vini delüstlendi) seçildi. İ.Ö. 45 ve İ.Ö. 44’te hem kon- süllük, hem diktatörlük görevlerini elinde toplamasına karşı çıkan Pompeius’un yandaşlarıyla imparatorluğun aşağı yukarı bütün eyaletlerinde savaşıp, egemenliğini