Genel

Shaanxi

Shaanxi: Bk. şaanşİ.

sinin en önemli bazı yönlerine kaynak oldu. Montes- quieu ve Voltaire’i önemli ölçüde etkileyip, “tanrıçı- lık”ın kurucuları arasında yeraldı.

Shakespeare, VVilliam

İngiliz tiyatro yazarı ve şairi (Stratford on Avon, YVar- wickshire 1564-ay.y. 1616). Bir tüccarın oğlu olan VVil­liam Shakespeare, on sekiz yaşındayken, Anne Hatha- vvay’le evlenip, bir süre sonra çalışmak için Londra’ya gitti: Önce tiyatro oyunculuğu yapıp, daha sonra ünlü “Globe” ve “Blackfriars” tiyatrolarına ortak oldu. Baş­kalarının yazdığı oyunları düzelterek oyun yazarlığına ilk adımını atıp, kısa süre sonra kendi oyunlarını yazma­ya başladı (1590). Veba salgını çıkınca (1592) Lon­dra’dan ayrıldıysa da, 1594’te dönerek, 1613’e kadar Londra’da yaşadı.

İki uzun şiir (Venüs and Adonis [Venüs ile Adonis,

1593]     ;              The Rape of Lucrece [Lucretia’nın Kaçırılışı],

1594]    )              ve çok büyük bir yaratıcı anlatım özellikleri taşı­yan, sanat ve yaşama ilişkin felsefesinin, duygularının, kuşkularının ve insan olarak tutkularının anlaşılmasında anahtar görevi yapan 154 sone (Sonnets) yazmış olan VVilliam Shakespeare, gelmiş geçmiş en büyük tiyatro yazarlarından biri sayılır; büyüleyici, zengin ve yüce dili nedeniyle oyunlarını “şiirsel dramlar” diye nitelendi­renler bile olmuştur. Bazı oyunları, yalnız şiirsel biçim­leriyle değil, bütün öğelerindeki derin ve geniş insan yapısı anlayışıyla da büyüleyicidir. Shakespeare, aşağı­lık şeyleri ve soylu şeyleri, masumluğu ve vahşiliği, ko­mik olayları ve çok ciddi olayları gözler önüne sermeyi, günlük olaylardan alışılmamış olaylara rahatça geçmeyi bilmiş, halktan olsun, soylu sınıftan olsun, bütün insan ve toplum tiplerini gözler önüne sermeyi başarmış, hem bireysel, hem toplumsal düzeydeki ahlâk sorunla­rıyla ilgilenmiştir. Her çeşit insan çılgınlığının ve girişimi­nin anlatılması ve betimlenmesinden çok, yaşamın ya­ratıcısı olan doğayı sergilemeye çalışmıştır. Bazen insan dünyasını daha karanlık, acımasız ya da gülünç yanla­rıyla anlatmışsa da, temelde, yaşamı bütün görünümle­riyle yüceltmiştir.

VVilliam Shakespeare’in yapıtları üç öbekte toplana­bilir: Tarihsel dramlar, komediler, trajediler. İlk yapıtları Henry IV (1590, 1592) Richard III Faciası (Richard III,

1596) ve Henry V/’te (1598) siyasal temaları işleyerek ik-

VVilliam Shakespeare’in Martin Droeshout tarafından yapılmış gravüründen basılma bu portre,

oyunlarının ilk toplu basımının birinci baskısından alınmıştır. Bazı uzmanlar,

Shakespeare’in cahil bir oyuncu olduğunu, adının bir takma ad olarak kullanıldığını ve yapıtlarının Francis Bacon, Christopher Marlowe ya da Onyedinci Oxford Kontu Edward de Vere tarafından yazıldığını ileri sürmededirler.

tidarın halk yararına kral tarafından kullanılması sorunu­nu ele almıştır (aynı temaları, daha sonra büyük trajedi­lerinde yeniden ve daha derinliğine bir kez daha işle­miştir).

Bir Yaz Gecesi Rüyası (A Midsummer Night’s Dre- am, 1595), Kuru Gürültü (Much Ado About Nothing, \ 598),Beğendiğiniz Gibi ou Like İt, 1599), On/fc/n- ci Gece (Tvvelfth Night, 1600-1601), Ali Well That Ends We//(İyi Biten Her Şey İyidir, 1602) gibi komedile­rinde, hem olağanüstü bir mizah duygusu ortaya koy­muş, hem de insanların kusurlarını gözler önüne ser­miştir. Basit bir çizgi çevresinde gelişen ve mutl^sonla biten bu komediler, insanların çılgınlıklarını alaylı bir çerçeve içinde vurgulamayı bilen eleştirici bir zekânın ürünüdür. Venedik Taciri (The Merchant of Venice, 1596) ve Kısasa Kısas(Measure for Measure, 1604) gibi komedilerindeyse, acıklı olaylara da rastlanır.

Ama özellikle, trajedileriyle ünlüdür: Romeo ile Jül- yet (Romeo and Juliet, 1594-1595),7ü/5ezar(Julius Ca­esar, 1599), Hamlet (1600), Othello (1604), Macbeth (1605), Kral Lear (King Lear, 1606), Coriolanus(1607), vb.

Shâkespeare’e göre, dayanılmaz tutkular insanları korkunç olaylara sürükler; ne var ki tutkuların yola çıktı­ğı olayların sonucuna yalnızca birey değil, toplum da katlanır: Baş kahramanın ayağı sürçünce, toplum da sürçer; onun kötülüğü, yaşadığı çevrenin de kötülüğü olur. Başka bir deyişle, Shakespeare’in trajedi anlayı­şında dram, yalnızca insanlığın değil, doğanın kucağın­da ortaya çıkar ve insan, yaşadığı toplumun dramını sergiler. Temelde iyi olan doğada da, insanda da bir kö­tülük göze çarpar: Çok yetenekli, soylu ve iyi olan baş kahramanlarının bile bazı kusurları vardır; bu kusurlar kahramanın kişiliğini kemirir ve yıkılmasına neden olur. Kötülükten kurtulmak, yeniden sağlıklı olmak için, do­ğa en soylu ve en yüce öğeleri feda etmelidir: Trajedi de budur.

Shakespeare, son yapıtlarında (Cymbeline, 1609; Kış Masalı [The VVinter’s Tale, 1610; Fırtına [The Tem- peste, 1611) önceki yapıtlarındaki acıklı görünümleri değiştirerek, kötülüğü ortadan kaldırmayı bilen bir sağ­duyu ve felsefeye yer vermiştir.

Öbür yapıtları: Yanlışlıklar Komedyası (Comedy of Errors, 1592), Titus Andronicus (1593), Hırçın Kız (The Taming of The Shrevv, 1593-1594), Veronalı İki Centil- men(TheTwoGentlemen ofVerona, 1594), Love’sLa- bours Lost (Boşa Giden Aşk Çabaları, 1594), Wind- sor’un Şen Kadınları (The Merry VVives of VVindsor, 1599), Troilos ile Kressida (Troilus and Cressida, 1601), Atinalı Timon (Timon of Athens, 1607), Perikles(Peric- les, 1608), Henry VIII (1612), vb.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir