SİnOp (kent)
Sinop ilinin merkezi. Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz Bölümü’nde, Karadeniz kıyısındaki aynı adı taşıyan küçük yarımadanın dar ve az yüksek kıstağı üstünde yeralan Sinop’un, yarımadanın güneyinde, rüzgârlara karşı iyi korunan limanına “iç liman” adı verilir. Yarımadanın kuzeyinde, rüzgârlara karşı korunmayan ve denizcilik açısından pek önem taşımayan ikinci limanı da “dış liman” diye adlandırılır.
TARİH
Ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmeyen, eski Yunan efsanelerine göre adı Sinope adlı amazondan kaynaklanan Sinop’ta, İ.Ö. VII. yy’da Miletoslu tüccarlar, bir ticaret ve denizcilik merkezi kurdular. Daha sonra Frigya, Lidya ve Pers egemenliklerinde kalan Sinop ve yöresi, İ.Ö. 220’de Pontus Krallığı’na geçti veMithrida- tes VII döneminde önemli tapınaklar ve tersaneler yapıldı. İ.Ö. 47’ye doğru Roma topraklarına katılıp, daha sonra Bizans egemenliğinde (395-1204) ve Trabzon Rum İmparatorluğu’nun (1204-1214) egemenliğinde kaldı. Anadolu Selçuklu Sultanı İzzettin Keykavus I, tarafından alınıp, yüzyılın sonuna doğru Pervaneoğulları- nm,1322’de de,Pervaneoğulları Beyliği’ni ortadan kaldıran Candaroğullarının eline geçti. 1392’de Yıldırım Bayezit, Candaroğulları topraklarını Osmanlı topraklarına katmakla birlikte, Candaroğulları beyi İsfendiyar Bey’in Osmanlı yönetimine bağlılığı nedeniyle, Sinop’u İsfendiyar Bey’in yönetiminde bıraktı. Ankara Savaşı’ndan sonra da Timur’un, Sinop ve çevresini İsfendiyar Bey’e vermesinin ardından, 1461’de Fatih Sultan Mehmet, Trabzon seferi sırasında Sinop’u kesin olarak Osmanlı topraklarına kattı. Osmanlı yönetim örgütü içinde önceleri Kastamonu’ya bağlı olan Sinop, XVII. yy’ın sonlarında, merkezi Samsun olan Canik sancağına bağlandı. Bu arada tersanesi onarılarak Osmanlı donanması için kışlak haline getirildi ve Anadolu ile Kırım arasındaki deniz ticaretinde önemli rol oynamaya başladı. XVII. yy’da birkaç kez Don Kazaklarının saldırısından zarar görüp, Tanzimat’tan sonra yeniden Kastamonu’ya bağlandı. 1853-1856 Kırım Savaşı sırasında, Sinop limanındaki Türk filosuna saldıran Rus donanması, kentin yarısının yanmasına yol açtı (30 Kasım 1853). İttihat ve Terakki döneminde Sinop, yönetime karşı olanların gönderildiği bir sürgün yeri ve cezaevi (Sinop kalesi) kenti oldu.
GÜNÜMÜZDE SİNOP
Cumhuriyet döneminin başlarında aynı adlı ilin merkezi olan Sinop kentinin nüfusu, ilk nüfus sayımında (1927), 5 006’ydı. Bu sayı, 1935 sayımında (4 872 nüf.) ve 1940 sayımında (4 838 nüf.) daha da azalmakla birlikte, sonra yavaş yavaş artmaya başladı. 1960’ta 10 000’i (10 214), 1990 nüfus sayımında da 25 000’i (25 537) aştı.
Sinop (il)
Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz Bölümü’nde il. Yüzölçümü 5 862 km2, nüfusu 1990 sayımına göre 265 153, merkezi Sinop kenti olan Sinop ili, 9 ilçeye ayrılmıştır: Merkez, Ayancık, Boyabat, Dikmen, Durağan, Erfelek, Gerze, Saraydüzü, Türkeli.
Kuzeyde Karadeniz kıyılarıyla, doğuda Samsun, güneyde Çorum, batıda Kastamonu illeriyle sınırlı olan Sinop ilinin denize yakın kesimlerinde yükselti genellikle 200 metreyi geçmemekle birlikte, arazi, vadilerle sık biçimde yarıldığı için engebeli bir görünüş almıştır. Bu kesimin gerisinde “İsfendiyar dağları” adı verilen dağ sı
rası yükse/ir (başlıca doruklan Dranas, Çarığa) ve Z’m- Aan doruklan). İlin güney kesimine, İlgaz dağları dizisinin fazla yüksek olmayan kuzeydoğu uçları sokulur. İsfendiyar dağları arasında, tabanı yer yer genişleyen Gö- kırmak vadisi yeralır.
Sinop ilinde kıyıdan içeri doğru gidildikçe, birbirinden oldukça farklı iklim şeritleri seçilir.Kıyı kesiminde oldukça yağışlı, yaz kuraklığı önemsenmeyecek derecede azalmış, yaz-kış sıcaklık farkı fazla olmayan bir iklim ağır basar. Dağlık kesimlerde yağış daha da artar; kar yağışı ve karın yerde kalma süresi de fazlalaşır. Daha güneydeki Gökırmak vadisinde, daha sert bir kara iklimi belirir; mevsimler arasındaki sıcaklık farkları fazlalaşır.
İl merkezindeki meteoroloji istasyonunun verilerine göre, en soğuk ay ortalaması 7,1 °C, en sıcak ay ortalaması 22,8 °C olduğu halde, Gökırmak vadisindeki Boyabat’ta bu değerler 2,4 °C ve 23,4 °C’tır. Günümüze kadar kaydedilen en düşük sıcaklıklar Sinop’ta -8,4 °C (7.3.1942), Boyabat’ta -10,5 °C (6.2.1965 ve 2.2.1967), en yüksek sıcaklıklarsa Sinop’ta 34,5 °C (17.7.1940), Boyabat’ta 41 °C’tır(19.7.1968). Sinop’ta 680 mm olan yıllık yağış tutarı, Ayancık’ta 1 metreyi aşar(1 003 mm); Gökırmak vadisindeyse, 500 mm’nin altına düşer (Durağan’da 474 mm, Boyabat’ta 389 mm).
Kıyı kesimindeki yağışlı iklim, doğal bitki örtüsü bakımından gür ormanların yetişmesine elverişlidir. Ne var ki, yüzyıllardır yok edilmesi sonucu, Sinop’a yakın alçak kesimlerde, orman örtüsü bütünüyle ortadan kalkmıştır. Arta kalan ormanlarda, alçak kesimlerde kayın, gürgen ve meşe gibi yayvan yapraklılar, yüksek kesimlerdeyse iğne yapraklılar (köknar) ağır basar.
İlin bütün suları Kızılırmak ya da Durağan yakınında Kızılırmak’a ulaşan Gökırmak aracılığıyla, bazı küçük boylu akarsular (Sarsakçay; Karasu; Ayancık suyu; vb.) da doğrudan doğruya, Karadeniz’e dökülürler. Başlıca göller, Sinop yarımadasındaki Sülük gölü ile biraz daha büyük olan Sarıkum gölüdür.
EKONOMİ
Sinop ilinin ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanır. Tahıl türleri içinde en çok buğday ekilir. Onu mısır izler. Pirinç üretiminin yarısına yakını Boyabat ilçesinde elde edilir. Sanayi bitkileri arasında, tütün ve şekerpancarı, az miktarda da keten ekilir. Baklagil türleri a- rasında fasulye (en çok Ayancık ilçesinde) başta gelir. Meyve ağaçları arasında sayı bakımından kestane a- ğaçlarını, elmave fındık ağaçları izler. Kıyı kesimlerinde zeytin ağaçlarına ve az sayıda turunçgile rastlanır.
Hayvan sayısı fazla olmayan Sinop ilinde en çok koyun beslenir. Kümes hayvancılığı ve yumurtacılık gelişmiştir. Balıkçılık önemli değildir.
Önemli sayılabilecek yeraltı gelir kaynağı bulunmayan Sinop ilinde, başlıca sanayi kuruluşları arasında merkezdeki çeltik, un, süt ürünleri, dokuma, ,pğ, tuğla, kereste fabrikaları, Ayancık’taki kereste fabrikası, Boyabat’taki çeltik fabrika ve atölyeleri, Gerze’deki tütün işleme tesisleri, vb. sayılabilir.
ULAŞIM
İlin başlıca karayolları Sinop’u Boyabat üstünden Kastamonu’ya, Gerze üstünden Samsun’a bağlar. İl merkezini kıyıdan batıya bağlayan karayolu da, oldukça iyi durumdadır. Deniz ulaşımı, pek önemli değildir.