Sualtı Araştırmaları î Demeği, SAD

Sualtı Araştırmaları î Demeği, SAD

^ Sualtı Araştırmaları Derneği, SAD” denizlerde-I ki ve içsulardaki sualtı araştırmalarını ve bilimsel çalışmaları tasarlamak, önermek, başlatmak, sonuçlandırmak, desteklemek, gözlemcilik yapmak ve araştırma sonuçlarını ve bilimsel yayınları bilim dünyasına ve kamuoyuna kazandırmak” amacıy-[ la 1994 yılından beri çalışmalarını sürdürmektedir.

Sualtı Araştırmaları Derneği, yukarıda özetle anlatılan amaçları doğrultusunda 1996 yılından başlayarak her yılın Aralık ayı içinde düzenleyeceği bir balo ile Yılın Araştırma Ödülleri’ni verecektir. Ödüllerin verilmesi konusundaki değerlendirmeler, SAD Bilim Kurulu ve Yönetim Kurulu’nun ortak kararı ile saptanmaktadır. Bu ödüle her araştırmacı, kendisi ya da herkes tarafından gerekçeli olarak aday gösterilebilir. Ödüller, balo içinde yer alan Ödül Töreni ile kamuoyuna açıklanacaktır. Bu kapsamda 1996 yılı ödülleri olarak, sualtı ve deniz araştırmaları konusunda faaliyet gösteren kişi ve/veya kurumlara; biri Yılın Araştırma Kurumu Ödülü, biri Yılın Araştırmacı Ödülü ve diğeri de Araştırma Hizmet Ödülü olmak üzere üç dalda ödül verilmiştir. Bu ödüllerin verilme amacı; araştırmacılara manevi destek olmak, emeklerini [ kamuya duyurmak ve kamuoyunun ilgisini sualtı j araştırmacılığına çekebilmektir.

SAD 1996 yılı Araştırma Ödülleri sahipleri ise ‘ şunlardır: SAD, 1996, Yılın Araştırma Kurumu j Ödülü; Sualtı Arkeoloji Enstitüsü, (Institute of Nautical Archaeology-INA), sualtı arkeolojisini bir bilim dalı ve disiplinlerarası bir çalışma alanı haline ı getirip, arkeolojinin kitlelere kolayca anlatılması ve | akatarılmasını sağlamış; bilimsel kazı ve koruma i ile düzensiz batık kazıcılığı ve eser çıkarma arasındaki ayrımı belirginleştirmiş; arkeolojinin fark-! Iı ortamlarda da başarıyla uygulanabileceğini gös-| termiş; Türkiye merkezli sualtı araştırmaları yolu ile gemi teknolojileri evriminin ve Akdeniz kültürünün daha iyi aydınlanması yolunu açmıştır. Araştırma, kazı ve koruma çalışmalarına Türkiye’den ve dünyadan birçok genç araştırmacı ve bilimcinin katılmasını sağlayarak, ayrıca arkeoloji konusunda bir eğitim merkezi olma işlevini de yerme getirmektedir. Bir kurum çatısı altında, değiş* azmanlık alanlarına sahip gönüllülerin ve cc’es.c-nellerin işbirliği içinde yürüttüğü tax.”- ça ş’-as -nın verimini ve başarılı örnekte”0 c “• ..s.5’3 göstermiştir. -H-

r olan tek^oıo;, er*. s-a: a’-s: s’i .. 3 3 3-rax; >e” ‘£<•” < .e S” r ~53 •;
Yeni bir araştırma, DNA testi ile suçsuzluğu tartışılmaz biçimde belgelenen 298 kişiden 24’ünün, görgü tanıklarınca suçlu olarak tespitTdildiği-ni ortaya koymuş. Amerikan Ulusal Bilim Vakfı (NSF), görgü tanıklığının yeniden değerlendirilmesi görevini üstlendi. NSF araştırmacıları, görgü tanıklarına, teşhislerinin ne derecede doğru olduğunu düşündükleri sorulduğunda, görme açıları ve süreleri ile anılarının tazeliği farklı olmakla birlikte, tüm tanıkların benzer yanıtlar verdiğini gözlemlemişler. Araştırmacılar,

ra girmesini de sağlamıştır. Kurum, yaptığı çalışmalarla, antik çağ Akdeniz tarihinin daha iyi anlaşılabilmesine önemli katkılarda bulunmuştur.

SAD, 1996 Yılın Araştırmacısı Ödülü

Selçuk Kolay, Türkiye karasularında savaş veya doğal nedenlerle batmış durumda bulunan buhar çağı ve sonrası teknolojileri ile üretilmiş gemilerin ve deniz taşıtlarının yazılı kaynaklardan taranarak ortaya çıkarılmasını ve “Kitabi Batık Envanteri” nin oluşturulmasını sağlamıştır. Söz konusu döneme ait batıkların elektronik aygıtlarla ya da doğrudan dalınarak aranmasının organize edilmesini gerçekleştirmiştir. Bazı batıklara, scu-ba dalıcılığını araç olarak kullanmak yolu ile, bizzat dalarak batıkların belgelenmesini ve eldeki tarihi bilgilerin sorgulanmasını sağlamıştır. Denizel tarihe ait bazı taşıtların ve batıklardan çıkarılan envanterin toplanmasını, korunmasını ve kamuya açık sergilenmesini sağlamıştır. Ayrıca, denizcilik
tarihi ve deniz harp tarihi verilerinin yaz¡° .e gc’-sel biçimde kamuoyuna sunulmasın gerçs* ss-tirmiştir. Selçuk Kolay, gönüllü br yaparak, sualtı araştırmacılığına ce z ’ 3’”3:3 adanmış bireysel bir çaba

tanıkların ifadelerindeki kesinliğin, yüzleştirmenin hangi koşullarda yapıldığına ve yüzleştirmeyi organize edenlerin, zanlıların suçlu olma olasılığı hakkında ne düşündüklerine bağlı olduğunu fark etmişler. NSF yetkilileri, yüzleştirmenin zanlılar hakkında hiç fikir sahibi olmayan kişilerce gerçekleştirilmesi gerektiğini açıkladılar. Aynı zamanda, yüzleştirme sırasında sorulacak daha nesnel, yeni bir soru standardı üzerinde de çalışmalar sürüyor.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*