Sultan Abdülazîz Han’ın Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e Büyük Hürmeti
Sultan A bdülazîz Han, M edîne-i M ünevvere’den ne za man mektup gelse, abdest tüzeler, “Bunlarda Medîne-i Münevvere’nin tozu var.” diyerek öpüp alnına koyduktan sonra başkâtibe okuturdu.
Sultan İkinci Mahmûd Han’ın oğlu ve Sultan Abdülmecîd Han’ın kardeşi olan Sultan Abdülazîz Han şehzâdeliğinde çok iyi bir tahsil gördü. Gösterişten hoşlanmayan ve sade bir hayat yaşayan sultan, veliahdlığında bu tarz yaşayışıyla halkın sevgisini kazandı. Güçlü, sağlıklı ve heybetli yapısı, halkın kendisine duyduğu emniyeti arttırıyor, insanlar onu müstakbel bir “Yavuz” gibi görüyordu. Avrupa âdetlerinden hoşlanmayan Abdülazîz Han’a, taklitçilikten uzak duracak ve devleti kurtaracak yegâne kişi gözüyle bakıyorlardı. O zekî, anlayışlı, dünya siyâsetine vâkıf, iyi niyetli, dindâr ve son derece vakâr sahibi bir pâdişâhtı. Her sabah Kur’ân-ı Kerîm okur, ara sıra da devrin âlimlerini huzurunda mübâhese ettirir ve kendisi de bu İlmî tartışmalara iştirak ederdi. Sultan Abdülazîz Han, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) son derece hürmetkâr bir pâdişâh idi. Medîne-i Münevvere’den ne zaman mektup gelse abdest tazeler, ” Bunlarda Medîne-i Münevvere’nin tozu var.” diyerek öpüp alnına koyduktan sonra başkâtibe okuturdu. Bir defasında hasta yatağında yatarken Medîne-i Münevvere mücâvirlerinden bir dilekçe gelir Sultan:” Derhâl beni ayağa kaldırınız. Haremeyn-¡ Şerîfeyn’den gelen talepleri ayakta dinleyeyim.
Resûlullâh Efendimiz’in (s.a.v.) komşularının talepleri, ayak uzatılarak dinlenmez.” der. Sultan Abdülazîz Han’ın Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) rûhâniyetine hitâben kaleme aldığı ve Ravza-I Mutahhara’ya konulmak üzere Med?ne-i Münevvere’ye gönderdiği çok güzel bir mektubu bulunmaktadır. Bir vesîle İle tekrar Medîne-i Münevvere’den İstanbul’a gelmiş olan mektup hâlen İstanbul’da, Topkapı Sarayı Hırka-I Saâdet Dâiresi’nde muhâfaza edilmektedir.
Sultan Abdülazîz Han, kendi eliyle hazırladığı mektubun muhâfaza zarfını i^l yerinden kırmızı mum ile mühürlemiş ve zarf üzerine rik’a hattıyla “Bismihi Teâlâ. Hazret-¡ Fahr-i Kâinât Sallallâhü Aleyhi vessellem Hazretleri’nln Ravza-i Mübâreke’lerine Takdim” hitabını yazıp isminin baş harfi olan “ayın” harfini parafe etmiştir. Mektubun zarfı, sarı renkli kâğıttan kesilip katlanarak hazırlanmıştır.
Mektuptaki ifade tarzında Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) olan hür- met, muhabbet ve tâzim hemen kendisini gösteriyor. Oldukça edebî bir üslübu olan mektup, büyük boy kâğıt üzerine nefis bir nesih hatla yazıl- A mıştır. “Bismihi Teâlâ. Hazret-i Fahr-i Kâinât Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Hazretleri’nin Ravza-i Mübâreke’lerine Takdim” ifâdelerinden sonra sultan peygamber efendimiz’e ümmet Mekke-i Mükerreme ve Medine-i müerreme’ye hadim olma şerefine kavuştuğunu belirtip ve müminlerin kendisine emanet olduğunu söğlüyor.Bu yolda peygamber efendimiz’den dünya ve ahirette şefeaat ve yardım talep ediyor.Üzerindeki bütün emanetlerin icabı layıkıyla yerine getirmek, Allâh (c.c.) ve kul haklarını edâ etmek, gizli ve açık bütün düşmanlar üzerine gâlip gelmek, bütün Müslümanlar ile birlikte sıhhat ve afiyet içinde, rı- zâ-yı İlâhîye muvâfık bir ömür sürmek, mahşer günü cennete birlikte girmek için Resûllulâh Efendimiz’in (s.a.v.) şefâatine sığınıyor. Günahkâr hâliyle böyle bir arzuhâl takdimine cüret ettiği için de tekrar tekrar özürler diledikten sonra şu şekilde şefâat istemeye devam ediyor:
Bu fânî dünyada, âhir zaman vaktinde, Haremeyn-¡ Muhteremeyn’in hâdimi, bütün kulların ve Müslümanların hâmîsi olmak hasebiyle şer’-i mübînin halîfesi olan Sultan Mahmûd Hân Gâzî oğlu Sultan Abdülazîz Han, Cenâb-ı Hakk’ın yardımıyla rûhâniye- tinizden istimdat ediyor. Gâib erenlerini yardımına tâyin etmenizi, şer’-i şerifinizi kemâl mertebede ic- râ ederek kendisine kalp ferahlığı ve gönül sevinçliği ihsan olunmasını ve mü’min ve mü’mi- ne ümmetlerine Allâh’ın rahmetinin İhsan kılınmasını talep ediyor. Bilhassa bütün Ümmet¡ Muhammed ile birlikte âsî, mücrim bir kul olan kendisine, hâl-i hayatında sıhhat ve âfiyet ve âciz eliyle cümleten Allâh’ın ve insanların haklarının borcunu edâ etmek müyesser edilmesini niyaz ediyor. Yine kendisinin bütün büyük emânetlere lâyık olduğu şekilde riayet edip beytülmâl-i Müslimîn’i mahalline sarf ve israftan muhâfaza etmeye muvaffak kılınmasını talep eyliyor. iki cihan belâ ve sıkıntılarından, zorluklarından emin olup bütün Islâm memleketleri sâkinleriyle birlikte ömrünün geri kalanının Allâhü Azîmü’ş-Şân Hazretleri’nin rızâ-yı şerifine muvâfık ameller ile geçip işlerinin muvaffakiyete mazharve mukârin olması için mübârek huzurunuza arzuhal takdimine cesâret eyliyor. ٩ ^ ٠ ؟ 0 Aman el-aman yâ Resûlallâh, mahrüm gönderme.
Sultan Abdülazîz Han Devrinde Mekke-i M ükerreme ve Medîne-i Münevvere’de Yapılan Hayır Eserlerinden Bazıları:
1.Ka’be-i Muazzama’nın içini çevreleyen “Esmâ-i İlâhiye” ile dokunmuş gayet kıymetli ve göğez [koyu ve mora çalar kırmızı] renkli bir örtü.
2.”Yaratan Rabbi’nln adıyla oku (Alak, 1)” meâlindeki âyet-i celîlenin indiği Nûr Dağı’nın üzerindeki mescid-i şerîf.
3.Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) Harem-i Şerîf’ine döşenen, Uşşâkî cinsinden bahar misali 142 kıymetli halı.
4.Peygamberimiz (s.a.v.)’in Harem-i Şerifinin beşinci minâresinin yeni baştan ve ilâve olarak inşâ edilmesi (Bu minâre bu devirde tamamlandığından Azîziye minâresi olarak İsimlendirilmiştir).
5. Mekke-i Mükerreme’ye gelen Ayn-ı Zübeyde suyollarında pek çok tamirat yapıldığı gibi tamirata lüzum görüldükçe sarf olunmak üzere dâimî olarak 200 lirası yıllık tahsîsât İhsan olunması.
6. Mekke-i Mükerreme ve Medîne-i Münevvere’deki Gurebâ-yı Müslimîn hastahânelerinde pek çok ıslâhatlar yapılıp buralara hayrat ilâve buyurulması.
7. Medîne-i Münevvere’deki hükümet dâiresi yeni baştan yaptırılarak bitişiğindeki kale ve sur tamir ettirilmiş ve nizâmlye için iki karakol- hâne ve nizâmiye kışlası inşâ ettirilmiştir.
8.1867 (h. 1284)’de de Tâif Kalesi yeni baştan inşâ ettirilmiştir.
9. Sultan Abdülazîz Han’ın kız kardeşleri Âdile Sultanla vâlideleri Pertevniyal Vâlide Sultan, Harem-i Şerîf’lere gümüşten mamul şamdanlar takdim buyurdukları gibi pek çok hayır eserleri de vardır.
10. Mekke-i Mükerreme’deki Haseki Sultan imâretinl de yine bu devirde Sultan Abdülmecîd Han’ın vâlidesi Bezm-i Âlem Vâlide Sultan yeni baştan İnşâ ettirmişlerdir.
Kaynaklar Cevdet Küçük, “Abdülaziz”, DİA, I, İstanbul 1988, s. 179-185. Heyet, Muhtasar Osmanlı Târihi, İstanbul 2007, Çamlıca Basım Yayın. Hilmi Aydın, Hırka-i Saadet Dairesi ve Mukaddes Emanetler, İstanbul 2004. Muhammed el-Emîn el-Mekkî, Osmanlı Pâdişâhlarının Haremeyn Hizmetleri, (Haz. İbrahim Coşkun), İstanbul 2008, Çamlıca Basım Yayın.