Sürücüsüz Arabalar

Sürücüsüz Arabalar

Yollarda içindekilerin arka ta-

Alp Akoğlu

dan kaynaklanıyor. Eğer, arabala-

Japon bilimadamları parlayan yeşil farelerin ilk neslini yarattılar. 4 yıl önce fetüslerin gelişimini gözlemlemek için yeni metodlar geliştirme çabasıyla başlayan proje kapsamında, araştırmacılar fare embriyolarına Kuzey Amerika denizanasının biyolojik florasının DNA’larını enjekte etmişler.

Araştırmacılar, bu tekniğin, kanser araştırmalarında akyuvarların izlenmesi gibi birçok şekilde kullanabileceğini söylüyorlar. Bu teknik belirli hücrelerin parlayarak belirginleşmesi ve böylece hayvanlar öldürülmeden araştırmanın etkilerinin gözlemlenebilmesi için geliştirilmesini sağlıyor. Morötesi ışık altında farelerin vücutları parlak bir yeşil oluyor. Deney faresinin tüyleri uzadığında parlaklık gözükmüyor ama ayaklan ve ağızları gibi tüy olmayan bölgeler yetişkinlikte de parlamaya devam ediyor. Yeşil fare bu karakteristiği gelecek beş nesile aktarabilecek.

Teknik diğer memeliler için de kullanılabilecek ve döllenmiş yumurta aşamasında enjekte edildikleri için etkiler yavruya geçiyor.

Biyologlar, çoğu zaman ilaç enjekte ettiklerinde ne olduğunu görmek için hayvanları kesiyorlar. Şimdi bu teknikle bebek kemirgenin içinde neler olduğu, hücrelerin büyümesi ve ilerlemesi izlenebilecek. Çok yakında bu teknikle floresan tavşanlar ve maymunlar da geliştirilebilecek.

Selda Arıt

htrp://w\\w.cnn.com/TKCH/9706/l.Vindex.htm!
Parlayan Fareler
Devin Yeniden Doğuşu
ın/,1 tt aıııyuı vc; £ .ivoıın uıı

lık bırakmak için vitesleri işletiyor.

Araştırmacılar, güvenliğin artırılabileceğini söylüyor. Şu anki kazaların % 90’u sürücü hatasın-
ğimizi gösteriyor. Şimdiki sorun bu teknolojinin nasıl karşılanabilir duruma getirileceği.

Selda Arıt

http://www.cnn.com/TECH/9706/08/driverless.cars/
rüs ilacının bile hastalık için devam eden bir tedavi sağlayamayacağını gösteriyor.

Selda Arıt

Quadnet Developmenc, 16 Mayıs 1997

(ya ua plazma-Njptamıştı. Kuyruk, hir plazma akışı olan tarafından Venüs’ün =S^i5aJeki iyonların bomba-~ • ; oluşuyor.
•A tarafından da kısmen des-r. bir proje olan Avrupa’nın ^ydusu, kuyruğun boşluğa : milyon km uzadığını göster-j’j bunu geçtiğimiz yılın „nda. Dünya’nın 1.5 mil-_zağında, Venüs ve Güneş ile 2rı;!îudayken kuyruğun için-¿rken saptamış.

^::en fazla bir süre boyunca -5-60 kadar oksijen ve kar-vjnun üç beklenmedik artışı-,~:ş. Her bir artış 45 saniye –

– .rrriiş. Araştırma grubu uy-:evraktaki üç farklı akıntıdan
;nn insanlardan hoşlanma-::Jı. Utangaç oldukları ve : yakınlarına geldiğinde düşünülürdü.

California La Jolla’daki H’,mo sapiensleûe birlikte y-nam avı seviyorlar ve ayrı–ekren en çok hoşlandıkları .Is çok yakın olan bir bölge. lT boyunca kendilerine La ev edinen foklar bir kayada
geçmiş olabileceğini tahmin ediyor. Gruptan Marda Neugebauer, kuyruğun birkaç i von kuyruğuna tahip olan bazı kuyrukluyıldızlarda olduğu gibi birçok “küçük sicimsi nesne” ile dolu olduğundan şüpheleniyor. “Eğer durum böyleyse” diyor Neugebauer, “teorisyenler niye bizim gözlediğimiz kadar dar olduklarını açıklamaktan zevk duyacaklardır.” Standart fiziğe göre dar plazma akışları kararsızdır ve hızlı bir şekilde dağılmaları gerekir. Şu ana kadar kimse, on milyonlarca kilometre boyunca nasıl bir arada durduklarım açıklayabilmiş değil. Dünya ve Jüpiter manyetik alanlara sahip olduklarından güneş rüzgarlarından korunuyor. An-
yaşıyorlarmış. Üç yıl önce fokları korumak için burası Fok Adası ilan edilmiş ve insanlara yasaklanmış.

Ancak, fokların ne istediği anlaşılmış değil. Foklar adayı terkedip insanlara daha yakın bir bölgeye taşınmışlar. Burası çocuklar için yüzme alanı olarak seçilmiş korunan sakin bir koy. Fokların bu yeni sahile taşınmaları kasabada yeni tartışmalar başlatmış. Bazıları fokların buradan temizlenmesini düşünüyor. Bir kısım da insanların gitmesi gerektiğini.

Şimdilik insanlar hemen altlarında yüzecek kadar onlardan korkmayan yeni arkadaşlarıyla birlikte denize geriyorlar, ve hatta güneşleniyorlar. ¡S®*

Selda Arıt
cak Venüs böyle bir manyetik alana t.ahip olmadığı için güneş rüzgarları gezegenin üst âtiTrosferîndeit, gezegenin tüm yaşam süresi olan 4.5 milyar yıl boyunca önemli miktarda iyon süpürmüş olabilir. Araştırmacıların belirttiklerine göre bu etki Güneş’in daha aktif olduğu, Güneş Sistemi’nin erken zamanlarında daha da fazla.

Bilim adamlarına göre güneş ışınları ve Venüs’ün yüzeyi arasındaki etkileşimin, gezegenin aşındırıcı, sülfürik asitle yüklü atmosferinin oluşumu ile ilgili en önemli etmen, iyon kaybı da bu sürece yardımcı olmuş olabilir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*