SÜRYANİLER

SÜRYANİLER
Turk süslemecilik sanatı öteki dalların yanı sıra cilt yapımında da çok yetkin örnekler vermiştir.
kısı arttı ve 12. yüzyılda Süryanca’ nın kullanılma alanı daraldı, sadece kilise dili durumuna girdi. Edes-sa’da (bugünkü Urfa) Amerikalı mis-yonerlerce edebiyat dili haline getirilen Yeni Süryanca’da Türkçe, Kürtçe ve Arapça sözcükler bulunmaktadır.
SÜRYANİLER, Güney Anadolu ve Suriye’de yaşayan bir Hıristiyan topluluğu. Süryaniler, Arami soyundan gelirler. Hıristiyanlığı kabul ederek putperest kalan Aramilerden ayrılan bu topluluk Süryani (Suriyeli) adını almıştır. Hıristiyanlığı ilk kabul ettik terinden Süryanii Kadim adıyla da bilinirler. İlk dinsel merkezleri Antak ya’dır. 451 Kalkedon konsilindeki dinsel anlaşmazlık sonucunda Bizans’ın baskısı altında merkezlerini sürekli değiştirmişler (Halep, Harran, Rakka, Urfa, Kınnesrin, Malatya, Diyarbakır), Patrik VI. Diyonnosi-yos Yahya, Mardin’in doğusunda bir tepede bulunan ve bugün de Süryanilerce önemli sayılan Deyrüz-zafaran Manastırı’na yerleşmiş, 1932’ye dek burası Süryanii Kadim Patrikliği’nin merkezi olmuştur. Bu tarihte Humus metropoliti Musullu İ. İgnatiyos Afren’in patrikliğe seçilmesiyle merkez Şam’a taşınmıştır. 1782’de Halepli Mihayel Carve’nin
önderliğinde bir kısım Süryaniler Katolik mezhebine geçmişlerdir. Mardin’deki Meryemana Kilisesi, Türkiye’deki Katolik Süryanilerin merkezidir. 1852-1860 yılları arasında da Süryanilerin bir bölümü Protestanlığı kabul etmiştir.
SÜSEN, birçeneklilerin süsengiller familyasından, çok yıllık bir süs bitkisi (İris). Nisan-haziran ayları arasında türlü renkte ve güzel kokulu çiçekler açar. Susam ve halk arasında yanlış olarak zambak adıyla da anılır. Rizomu hekimlikte kullanılır. Avrupa, Kuzey Amerika ve Kuzey Afrika’da yetişir. Başlıcaları beyaz süsen (İ. florentina), mavi süsen (İ. paitida), bataklık süseni (İ. pse-udocorus) vb. olan 100 kadar türü vardır.
SÜSLEME SANATLARI, bir yapı ya da eşyaya daha güzel bir görünüm katmak amacıyla verilen uğraşların genel adı. Mimarlık ya da onun dışındaki sanat alanlarında çeşitli süslemelerden yararlanılır. Süslemeler yapıyla bütünleşmiş (sütun başlığı, kilim déseni gibi) ya da bağımsız olabilir (dekoratif pano, mobilya gibi). Süsleme sanatı tarihsel dönemlere ve ülkelere göre farklı özellikler gösterir. İlk insanlar yaşadıkları mekânı silahlar, seramik nes-
neler ya da yalın biçim ve ren süslüyorlardı. Daha sonraları van ve bitki motifleri kazıdılar ve yadılar. Mısır’da kral ve tan temsili resimleri yapıldı. Antik nan sanatçıları yapılarında, ta ve heykellerinde geometrik biç’ rin yanı sıra, yumurta ve cirit m ri, kenger yaprağı vb. biçimleri ça kullandılar. Roma’da, impa luk topraklarındaki çeşitli süsle rin bir bileşimi izlenir. Hıristi ile birlikte simgesel öğeler öne zandı. Bizans’ta mozaik süsle öne geçti. Gotik stil, kapıda, s ta, sütunda, başlıkta hemen her de aşırı bir süslemeyi içerir. R sans, antikçağ motiflerinin ye kullanımıyla tanımlanır. Barok kokoda doğal motifler karma yaygın tarzda kullanıldı. 19. süslemeleri eski stillerin eklektik lanımıyla belirir. 20 yüzyılın ye reç ve tekniklerinin kullanı süsleme sanatlarında yalın egemen oldu. Türk süsleme s* rında geometrik, bitkisel moti da yazı (hat); ahşap ve taş oy ğı, duvar ve tavan nakışları, seramik yapımı, halı ve kilim macılığı, gibi pek çok alanda me öğeleri olarak kullanıla g tir.
SÜSPANSİYON, bir sıvı için ğılmış bulunan makroskopik cıklardan oluşan sistem. Süs yonda parçacıkların asıltıda sı, moleküllerarası çarpışma ve sıvının viskozitesinden ka nır. Asıltıda kalan parçacıkla yutları 1/100.000 cm.’den olup ince süzgeç kâğıdından mezler. Bu parçacıklar gözle mikroskopla görülebilir.
SÜT, dişi memelilerin meme rinden salgılanan ve yavruları lenmesinde kullanılan, besin yüksek, tatlımsı, beyaz sıvı; kimi bitkilerin türlü organları lunan beyaz renkte özsu. Süt” gi mavi ya da sarıya çalar. Ö kokusu ve hafif bir tadı vardır, minde protein, yağ, şeker, sel maddeler ve birçok vitami nur. insanlarda süt, doğ 48-60 saat sonra gelmeye
1996
nter birkaç gramdır 7-8 ay 1 Breye kadar çtkar. Bebek-en gerekli besin ana sütü-hiçbir besin ana sütü-tutamaz. Zorunlu haller-Mifğf başka hayvanların sütü-gerekirse bu, su ve şe-rtattarak ana sütüne benzetilir, beslenmesindeyse, ko-Ibçl manda, inek gibi hayvan-önemli bir yer tutar. Bu elde edilen süt ya ta-tüketilir ya da peynir, yo-feyağı vb. yapımında kuilanı-flkelerde sütten mayalandır-fribyta içki de yapılmaktadır, wnatyide de kazein, laktoz ve elde etmede kullanılır, fribuk bozulan bir maddedir, süt 48 saat, sterilize süt dayanır. Fakat ikincisin-ta on dakika süreyle ısıtıl-mikroplarla birlikte birçok de ölmüş olur. Süt bir de basınç altında ve 50°C’tan «çaldıkta ısıtılıp buharlaştırıla-haline getirilir. Süttozun-besleyici maddeler bulu-erin ise yalnızca bir kıs-Türkiye’de 1980 yılında top-B2B9-000 sağmal hayvandan ■onda, koyun, keçi) 5.502.000 üretilmiştir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*