TİMAR ya da TIMAR, Osmanlı İmparatorluğu’nda yıllık geliri 20.000 akçeden az olan askeri dirliğe verilen ad. Zeametten daha küçük bir dirlik olan timar, genel olarak Sipahi diye adlandırılan (asker ya da memur) görevlilere geçimlerini sağlamak için ya da devlet hizmeti karşılığı olarak tahsis edilirdi. Türk ve İslam devletlerinde, özellikle de Selçuklularda bu tür toprakların genel adı “ıkta” Osmanlı döneminde de “dirlik”ti. Bu toprak düzeni OsmanlIlardan önce de Türk ve İslam devletlerinde vardı. Bir devlet memuru olan timar sahibinin belli haklan vardı; hukuki ve mali serbestliği yoktu. “Kılıç ha’kkı” denen kendi hakkı dışındaki gelirin bir bölümüyle asker beslemek zorundaydı. Her üçte bir akçe için “cebeli” denen bir süvari askerini savaşa hazır tutardı. Gelirinin bir bölümü de toprakta çalışan “re-aya”nın hakkıydı. Timar, babadan oğula miras yoluyla geçemezdi. Ancak devlet, ölen timar sahibinin yerine çqpuklarim görevlendirebilirdi. Bu düzen 16. yüzyıldan sonra aksamaya ve bozulmaya başladı. -» DİRLİK, IKTA, MİRİ TOPRAK DÜZENİ
TİMBAL, üstü deri kaplı, bakırdan, vurgulu bir çalgı. Küre biçimindedir ve davulu andırır. Batı orkestralarında önemli bir yeri olan timbal iki tokmakla çalınır.
Tilki
TİMAR ya da TIMAR
03
Ara