Genel

Toplantı; tek başına

  • Toplantı; tek başına birşey yapamayan insanların biraraya gelip birşey yapılamayacağına beraberce karar vermesidir.

Prof. KITTREDCE

 

  1. 1.   Yanlış. Besin ve Uyuşturucu Maddeler İdaresinin son anketine katılanların dörtte üçe yakını kendi pişirdikleri taze sebzelerin konserve ya da dondurulmuş olanlardan daha besleyici olacağına inanıyordu. Ancak beslenme açısında fark, sebzelerin taze ya da ambalaj içinde alınmasında değil, nasıl hazırlandıklarındadır. örneğin, fazla pişirmek sebzedeki bir çok besleyici maddeyi yokedebilir. Sebzeleri aşırı suda pişirip, sonradan bu suyu dökmekle suda eriyen vitaminlerin bir bölümü yitirilmiş olur. Taze sebzeleri uzun süre elverişsiz ısıda ya da açık kaplarda saklamak da içlerindeki besleyici maddeleri azaltabilir. Bu konserve ve dondurulmuş yiyecekler için de geçerlidir.
  2. 2.   Yanlış. Proteinlerin sihirli bir yanı yoktur. Gerçek, kilo vermeTc için ya her zamankinden daha az kalori almanız, ya da daha çok tüketmeniz gerektiğidir. Buna rağmen aşırı kalorinin değil de karbonhidratların yağ oluşturduğu halk arasında kilo verme konusunda yaygın inançlardandır.

Yüksek protein – düşük karbonhidrat rejimleri genellikle yağ bakımından yüksektir. (Bu tür rejimlerde kalorinin yüzde 70 ya da daha fazlası yağdan gelir). Gram olarak kıyaslanınca yağ, protein ve karbonhidratların iki katından fazla kaloriye sahiptir. Ayrıca, karbonhidratları tümüyle yasaklayan bir perhiz tüm sağlığınıza zararlı olabilir. Vücudun önemli fonksiyonlarının çoğunda temel ya da tek yakıt olarak karbonhidratlar kullanılır. Vücut yeterli karbonhidrat bulamazsa, daha elverişsiz olan protein ve yağları analiz ederek karbonhidrata dönüştürme yoluna başvurmak zorunda kalır. Yüksek dozda yağ almak, kalp yetersizliği olan kişilere önerilemez, bu tip rejimlerin yüksek protein içeriği de böbrek hastalığı olan kimselere fazla gelebilir.

  1. 1.   Yanlış. Nohut, patates ve ekmek gibi nişastalı yiyecekleri keserek C vitamini, çeşitli B vitaminleri ve bazı öteki besleyici maddelerin zengin kaynağını yitirmiş olursunuz. Üstelik gram olarak kıyaslanınca ekmek ve patateslerde, sığır eti, büftek ve yüksek protein rejiminin bazı başka ana maddelerinden daha az kalori vardır.
  2. 2.  Yanlış. Sadece uygun ağırlıkta olmak perhizinin vitamin ve mineraller açısından yetersiz olup olmadığını ortaya koymaz. Cetveller, kalorileri eş olan az besin değerli bir şişe soda ile iki yumurta arasında bir ayırım yapmaz, ama vücudunuz yapar.
  3. 3.   Doğru. Ek vitaminlerin çeviklik ve enerji kazandıracağı inancı yaygındır. Elbette rejiminiz vitamin bakımından yetersizse, vücut eylemleri zarar görebilir. Fakat benzin deponuzu taşıncaya kadar doldurmanın arabanızı daha iyi işletmemesi gibi, ihtiyaçtan fazla vitamin almak, vücudun görevlerini daha iyi yapmasını sağlamaz.
  4. 4.  Yanlış. Çoğu kimse taze portakaldan alınan C vitamininin aynı miktar yapay C vitamininden daha yararlı olduğuna inanır. Aslında arada hiç bir fark yoktur. Bir vitamin ister labora- tuvarda üretilmiş, ister bitki ya da hayvanlardan alınmış olsun, aynı özelliklere ve kimyasal yapıya sahiptir.
  5. 5.    Doğru. Yaşlı insanlar gençlerle aynı miktarda vitamine ihtiyaç duyar. Besin gereksinmeleri, kaloriler dışında yetişkinlerin hayatları boyunca değişmez. Belli hastalıklar bazı vitaminlere ihtiyacı arttırır, ancak bu yaşlılar için olduğu kadar gençler için de geçerlidir.
  6. 6.    Yanlış. Verimli toprak, üzerinde yetişen yiyeceklerin vitamince zengin olmasını sağlamaz. Yiyeceklerimizdeki vitaminler bitkiler tarafından kalıtımsal yollarla denetlenen işlemler sonucunda üretilirler, topraktan gelmezler. Bunun aksine, bitkilerin mineral içeriği toprağın mineral içeriğine bağlıdır.
  7. 7.    Doğru. Doğal gübrelerin yapaylara yeğlenmesi bitki dünyasınca tanınan bir ayırım değildir. Organik gübreler, bitkiler tarafından doğrudan kullanılmazlar. Bu gübrelerin önce toprak bakterileri tarafından analiz edilerek inorganik bileşimlere ayrılmaları gerekir. Bitkilerin kullandığı bu inorganik bileşimler ise kimyasal gübrelerce sağlananın eşidir.

Soruların en az sekizini doğru cevapladıysa- nız, kendinizi bugünün standartlarına göre yiyecek ve beslenme konusunda bilgili sayabilirsiniz. Ancak, beslenmenin karışık ve değişken bir bilim dalı olduğunu, bugünün bilgisinin yeni buluşlarla değişebileceğini unutmayın.

READER S DIGEST’ten Çeviren: Zeynep ERİM

B

u tür yapımlar gerçek kozmetikler arasında sınıflandırılamayıp, daha çok insektisid (böcek – öldürücü) olarak gruplandırılabilirler. önemli nitelikleri, her cins, özellikte ısırıcı sineklerin vücuda konmasını önlemektir Ve formüllerine uygun olarak yapılmışlarsa, yaz tatillerini sinek ısırıklarından uzak geçirmek isteyenler için büyük bir rahatlık sağlamaktadırlar.

SİNEK NASIL KONAR?

Bu konu üzerinde uzun süre çalışan Write (1), deneylerine başlarken, herkesin sandığı gibi, sineklerin kokuları seçtiğini ve kokularını beğendikleri kişilere konduklarını, onları ısırdıklarını sanıyordu. Deneyleri sonucu, bu düşüncenin tümü ile geçersiz olduğunu kanıtladı. Write, çalışmalarında daha çok sivrisineklerin konma ve ısırma davranışlarını inceledi. Açıklığa kavuşturulması gereken sorun, sivrisineklerin diğer öğeler arasından avlarını nasıl seçtikleri ve bu av üzerinde konakladıkları idi. İlk bulgusu ise, canlı avın çevresindeki artan karbondioksit miktarının sineği uçuşa geçiren etken olması idi. Sinek, avı çevresinde oluşan ılık ve nemli bir hava akimının etkisi ile uçuşa başlıyor ve avına konuyordu. Write, bu sonucu şöyle bir deney yaparak aldı:

  • Bir rüzgâr tüneline, bir ılık, bir nemli ve bir de nemli ve ılık olan üç silindir koydu. Tünele, deney yaptığı sivrisinekleri uçuşa geçirmek için yeterli miktarda karbondioksit verdikten sonra, silindirlere konan sivrisinekleri saydı. Standart bir deney sonucu, örneğin; ılık hedefe 7 sinek konmuşsa nemli hedefe 22, nemli ve ılık olân hedefe ise 358 sinek konmuştu. Bu da nemfi ve ılık olan silindirin, sinekler için, ılık bir havada bir insan kolu kadar ilgi çekici olduğunu gösteriyordu. özetle, sineği cilde çeken özel bir koku yoktu, fakat bir kez konduktan sonra, insandan insana değişen ve ısırılmayı davet eden birtakım kimyasal etkenler olabilirdi.

SİNEĞİN KONMASI NASIL ÖNLENİR?

Etkin bir sinek-itici yapım, sineğin nem artışı ile artan tepkisini azaltır. Write ile birlikte çalışan bir araştırmacı bu konu ile ilgili olarak, dişi bir sarı-humma sineğinin antenlerinden birine bir mikro-elektrod yerleştirip, sineğin duyu-tüylerin- den bir seri elektro-fiziksel kayıt aldı. Bu tüylerin su buharına karşı duyarlı olduklarını gördü. Yani, sineğin üzerine nemli bir h$va akımı gönderildiğinde, bu tüyler dikilmekteydi. Ayni havaya gaz halde bir sinek-itici kimyasal madde katıldığında, bu tüylerin hava akımına karşı tepkisi azalıyordu. Bunun nedeni ise, itici maddenin moleküllerinin fiziksel olarak, sineğin kütikül porlarını tıkaması idi. O halde, bu özellik, molekülün büyüklüğü, şekli ve adsorpsiyon kuvvetlerine bağlı olarak değişebilirdi. Bu bulguların ışığı altında, itici moleküllerin yarıçapları ve porların ortalama boyutları bulunarak, porların tıkanma ve açılma zamanları hesaplandı. İtici kimyasalın havadaki konsantrasyonu 1-2 ppm. olduğunda, tıkanma zamanı saniyenin birkaç bindebiri olarak bulundu. Molekülleri porlar üstünde tutan adsorpsiyon kuvvetleri oldukça zayıf olduğundan, açılma zamanı da saniyeye yakın bir değer olarak hesaplandı. Korunma zamanı, itici molekülün koruyucu etkisini belirleyen önemli bir etmendi, örneğin, oval moleküller bu konuda ince ve düz moleküllerden daha etkili idiler.

HAh|Gİ KİMYASAL MADDELER?

Eskiden beri, sineklerin bazı insanlara diğerlerinden daha fazla konduğu bilinmektedir. Ayrıca ağızdan alınan bazı ilâçların, örneğin, tiaminhidroklörür, vücudun sinek itici özelliğini arttırdığı savı ortaya atılmıştır (2). Bununla birlikte, derinin kimyasal bileşenleri arasında bulunan 9, 12, 15 oktadekatrienoik asit, 2-dese- noik asit ve 2-nonenoik asidin (3), sinek itici özellikte oldukları kanıtlanmıştır.

Sitronella, çam ve sedir yağının sinek-itici özellikte oldukları eskiden beri bilinmektedir. Fakat bunlar, ağır kokuları nedeni ile rahatlıkla kul lan ı lamamaktadırlar.

Bu konu ile ilgili olarak, II. Dünya Savaşında Asya ve Afrika’da savaşan askerler için etkili bir sinek-itici kimyasal maddeye ihtiyaç duyuldu. Böylece, dietil ve dibütil ftalat ve 2-etil – 1,3 hekzandedion bireşimlendinldi. 1950’lerde ise, bu alanda en etkin sinek-itici olan, N,N-dietil-m- toluamid (Deed) bulundu. Bu madde, suya, silinmeye ve terlemeye dayanıklı olduğundan büyük ölçüde kullanılmağa başlandı. Birçok sinek-uzaklaştırıcı farmasotik yapımın etken maddesi bu kimyasaldır. Bundan sonra, N-Oktil bisiklohepten dikarboksimid, 2,3:4,5-bis (2-büti- len) tetrahidro-2-furaldehid ve di-n-propil-izo- çinkomeronat yapıldı. Bu maddelerin hepsi dietil toluamidle birlikte kullanılarak, sokucu-sinekleri uzaklaştırıcı etkileri arttırılmaktadır.

SİNEK-UZAKLAŞTIRICI ETKİNLİK NASIL BULUNUR?

Bu tür maddelerin etkinliğini bulmak için kullanılan sinekler, sarı-humma sineklerinin bir türüdür, (Aedes Vexan). Bilindiği gibi, bu sineklerin 2500’e yakın türü vardır. Bunların ancak 10 kadarı hastalık yapar. Aedes Vexan durgun su birikintilerinde yaşar ve bu sineklerin yalnız dişileri insan sokar. Erkek sinekler bitki özleri ile beslenirler.

Deneyler insan kolunda yapılır. Deneğin bir koluna, standart miktarda, sinek-itici etkisi ölçülecek olan kimyasal maddeden sürülür. Ve bu kol içinde sivrisinekler bulunan bir kafese sokulur. Kol kafeste üç dakika tutulur. Bu işleme, deneğin kolu, üç dakikalık süre içinde iki kez ısırılıncaya kadar devam edilir. Ayni deneyle, sinek-itici özellikteki maddenin terleme, silinme ve yıkanmaya dayanıklılığı da ölçülebilir.

Sinek-itici yapımlar, çözelti, krem, losyon ve aerosol şeklinde olabilirler. Bu yapımlarda, etken-maddenin konsantrasyonu çok yüksek olduğu için, formülasyonları zordur, özellikle, istenmeyen kokularının saklanması güç olmaktadır. Bunlardan dietil toluamid % 75 konsantrasyonda kullanılır. Bu madde ağız yolu ile alındığında oldukça zehirlidir, öldürücü dozu, LD50 = 2g/kg’dır. Bazı dermatolojik aksaklıklara yol açtığı literatürde belirtilmiştir (4). Bu nedenle, sinek-itici yapımlar kullanılırken, vücutta, alışılmışın dışında bir durum ortaya çıkarsa, yapımın kullanılmasına derhal son verilmelidir.

 

 

 

G

urubumuz Yürütme Komitesi Üyesi, Prof. Dr. Cahit Arfın Bahri Kaderoglu isimli bir öğrencinin 15.8.1977 tarihli yazısı hakkındaki görüşü, Grubumuz Yürütme Komitesinin

8.11.1977 gün ve 273 sayılı toplantısında görüşülerek aşağıdaki bölümün Bilim ve Teknik Dergisinde yayınlanmasının faydalı olacağının Genel Sekreterliğe duyurulmasına karar verilmiştir.

“Bahri Kaderoğlu isimli öğrencimiz aşağıdaki hususları müşahade etmiştir. Kendisinin böyle bir müşahadede bulunması heyecan vericidir ve takdirle karşılanmıştır”.

7.11.13 = 1001 eşitliğinden faydalanılarak;

A = 1000 a + r, r <1000şeklindeki bir sayının A = 1000 (a — r) + (1000) r şeklinde yazılabilmesinden

A ile a — r’nin 7, 11, 13 sayılarından biri ile bölünebilmelerinin aynı şey olduğu kaydedilmektedir.

Yazıda 7, 11, 13 sayıları ile bölünmede kalanların neler olabileceği İncelenmektedir. Bıı kalan a – r için a ise A için 7 halinde 7 – a, 11 halinde 11 – a , 13 halinde ise 13 – a ‘dır.

Doç. Dr. Şevki YAZGAN

Matematik, Fiziki ve Biyolojik Bilimler Araştırma Grubu Yürütme Komitesi Sekreteri

 

 

•iK

& ^ , …ı..-.» Air^..ı,ll.    .ui

Hs Iî>    H c ‘•■ * fc* , 4* ^ %}

* ? Yitmv ‘vmrnmt^ r • s

YürütmKomimi Offsi

 

Aşağıdaki sayfalar, matematikten hoşlanan lise öğrencilerine ayrılmıştır. Yurdumuzda olduğu gibi, diğer birçok ülkelerde de matematik yarışmaları düzenlenmektedir. Bu yarışmalara “matematik olimpiyadı” adı da veriliyor. Bu olimpiyatlar çoğunlukla uluslararası düzenlenmekte, birçok ülke bu olimpiyatlara davet edilmektedir. Sunduğumuz bu problemler, yetenekli öğrencilerimizi bu yarışmalara hazırlamak içindir. Bu sorular yabancı bir ülkede 1966 yarışmasında sorulmuştur. Göreceğiniz gibi, ilk 20 problem oldukça basittir. Bunlardan herbirinin ağırlığı 3’dür. 21‘inciden 30’uncuya kadar her problemin ağırlığı ise 4’dür. Nihayet son 10 soru biraz daha yetenek ve ustalık isteyen sorulardır ve bunların ağırlıkları 5’dir. Demek ki bütün soruları belli bir süre içinde —ki bu süre

1.saattir— doğru olarak çözen 150 puvan alacaktır. Siz de bu problemleri çözmeye çalışınız, önceleri zaman sınırını koymamanız yararlı olacaktır. Problemi mutlaka çözmeye gayret ediniz, fakat seçeneklere bakarak doğru cevabı tahmin etmeye kalkmayınız. Çünkü bu yarışmanın puvanlanma- sında yanlış cevaplar için bir ceza da düşünülmüştür: Doğru cevapların ağırlıklı notu D, yanlış

cevapların ağırlıklı notu Y olduğuna göre, puvanlama formülü D—- \— Y’dir.

4

Bundan sonraki sayıda cevap anahtannı da vereceğiz.

Başarılar dileriz.

 

 

5\/3

(C)

N,

7.

+

 

  1. 1.   3x — 4 ün y r 5 ifadesine oranı sabittir, y — 3 iken x = 2 olduğuna göre, y = 12 iken x kaçtır ?

(A) 1/8 (B) 3/7 (C)7/3 (D) 7/2 (E) 8

  1. 1.   Bir üçgenin tabanı % 10 artırılıp yüksekliği % 10 azaltılırsa alanı ne kadar değişir ?

1

(A) % 1 artar (B) % — artar (C) % 0 12 (D) % — azalır (E) % 1 azalır

2

  1. 1.   İki sayının aritmetik ortalaması 6, geometrik ortalaması 10 ise, kökü bu iki sayı olan denklem aşağıdakilerden hangisidir ?
  2. A.    x + 12 x + 100 = 0
  3. B.    x2 + 6x+ 100 = 0
  4. C.    x212 x— 10 = 0
  5. D.    x212 x + 100 = 0
  6. E.    x26x + 100 = 0
  7. 1.   Bir karenin dışına I çemberi, içine II çemberi çiziliyor. I çemberinin alanının II çemberi alanına oranı r İse r kaçtır ?

(A) V2 (B) 2 (C) V3 (D) 2sj2 (E) 2V3

  1. 1.        x210 x

5# ———– — = x3 denklemini saglı-

x2—5x yan kaç x değeri vardır ?

(A) Sıfır (B) Bir (C) İki (D) Üç (E) Üçten büyük bir sayı

  1. 1.   O merkezli bir çemberin çapı AB olsun. Çember üzerinde BOC açısı 60° olacak şekilde bir C noktası alınıyor. Eğer çemberin çapı 5 cm ise AC kirişinin uzunluğu kaç cm. dir ?

5\/2

  1. A.   3V3

(A) 3 (B)

  1. A.    Hiçbiri 35x — 29

N2

x’e göre

x2— 3 x -h 2 x—1 bir özdeşlik olsun.

Nı. N2 nin sayısal değeri nedir ?

(A) —246 (B) — 210 CC) — 29 (D) 210 (E) 246

  1. 1.   Kesişen iki çemberin ortak kirişinin uzunluğu 16 cm. dir. Çemberlerin yarıçapları 10 cm. ve 17 cm. olduğuna göre bu çemberlerin merkezleri arasındaki uzaklık kaç cm. dir ?

(A) 27 (B) İ\ (C) 389 (D) 15 (E) Hiçbiri

  1. 1.   x = (log82) !°92.® ¡se log3x = ?

(A) — 3 (B) — 1/3 (C)1/3 (D) 3 (E) 9

  1. 1.    İki sayının toplamları ve çarpımları 1 olduğuna göre bu iki sayının kübleri toplamı kaçtır ?
    1. 2.        V 3 i

(A) 2 (B) — 2 (O 0

  1. 1.                       V 3 i     4
  2. A.                   (E) — 2

4

(Burada i = V—1 dir.)

  1. 1.    BAC üçgeninin kenarlarının oranı 2:3:4 dür. En kısa kenar olan AC ye çizilen BD açıortayı, AC kenarını AD ve CD doğru parçalarına ayırmaktadır. AC nin uzunluğu 10 cm. ise AC nin en büyük parçasının uzunluğu kaç cm. dir ?

x—2

“Dünyad^lter şey için, medeniyet için, fıayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. Him ve fennin haricinde mürşit aramak, gaflettir, cehalettir, dalalettir.”

AYLIK POPÜLER D EMSİ

K.ATATÜRK

 

 

İÇİNDEKİLER

CİLT: 20 • SAYI: 232 • MART/1987

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir