TORNA
İşlevsel açıdan en ilgi çekici takım tezgâhı, iş parçasının dönmesi ve takımın ilerlemesiyle dönel parçaları işlemeye yarayan tornadır. Bu tezgâhta işlenecek parça, gövdeye bağlı bir kafa içinde dönen fener milinin mandreni yardımıyla ya da iki punta (punta = nokta, sivri uç anlamındadır) arasında havada tutulur. Punta-lardan biri fener milinin ucuna takıl-
mıştır. Karşı puntaysa gövde üstünde uzunluğuna hareket edebilen punta ayağına bağlıdır. İş parçasına hareket verilmesi doğrudan doğruya mandrenle ya da fener miline bağlı bir ayna ile sağlanabilir. Torna kalemi (kesici takım) gövdedeki kızaklar üstünde kayabilen arabanın taşıdığı kalemliğe takılıdır. Kesici takım elle kumanda edilen enine araba ya da volanlar yardımıyla veya tornalama çubuğu ya da diş açma söz konusu olduğunda ana vida yardımıyla otomatik olarak her yöne hareket ettirilebilir. Bir tornanın çalışması, takım tezgâhlarının birçoğunda olduğu gibi, temelde kesme hızına, yani takımın parçaya göre, dönme eksenine paralel olarak bağıntılı yer değiştirme hızına (m/dk cinsinden) bağlıdır; tornanın işleyişi ayrıca ilerlemeye, yani parçanın bir tam devrinde takımın parçaya ait dönme eksenine doğru ilerleme miktarına (mm/devir cinsinden) bağlıdır. 1909’dan sonra Taylor bu iki değeri etkileyen 12 etken (metalin sertliği, takımın biçimi, işlenecek parçanın çapı, takımın kesme açısı, vb.) belirledi.
Çok çeşidi torna tezgâhları arasında özellikle paralel düşey ya da yatay tornalar, birden fazla ve farklı takımın takıldığı revolver tornalar ve küçük parçaların seri halinde üretildiği otomatik tornalar sayılabilir. Otomatik tornalarda kesme hızı ve ilerleme
otomatik olarak programlanıl
RAYBALARDAN
PLANYALARA
Rayba, freze ve matkap tezga da bir dönme hareketi yapan freze bıçağı ya da matkap uc kesici takımdır. îş parçası bu ve volan sistemiyle ilerletilir, lama sayesinde iş parçasına bir silindir ya da koni biçimind lik yüzeyi son derece parlak ve süz olur.
Frezelemeyle bir parçanın yüz meşinden dişli çark yapımım birçok işlem gerçekleştirilebi düşey matkap tezgâhı, takımır mesi elle kumanda edilebil duyarlı olarak nitelendirilir. ] bir matkap tezgâhı bir sütunı resinde dönen bir kol ve kolun sinde hareket eden motor ve dan oluşur.
Buna karşılık, düz yüzlü iş paı nı işlemeye yönelik planya ve tezgâhlarında parça takıma g maşık bir yer değiştirme harek bulunur. Vargelde iş parçası hî liyken planyada kesici takım; ğiştirir.
Klasik tipteki bu takım tezgâl dan başka daha gelişmiş büyü ler oluşturmada yararlanılaı makineler de vardır. 1
Zamanın, az ya da çok uzun dönemler halinde, toplumsal yaşamın gereksinimlerine ve genellikle doğal, özellikle de gökbilimsel olaylara uygun olarak bölümlenmesi ya da bölünmesi.
MISIR’DAN ARABİSTAN’A
365 gün 1/4’lük Güneş yılını bulanlar Mısırlılardır. Mısırlılar, İ.Ö. V. binden sonra, yılı her biri 30 günden oluşan 12 aya bölmeye başladılar, ayrıca 5 artık günü (epagomendi) de hesaba katıyorlardı. Mısırlılar, gökbilimciler tarafından “kararsız” ya da “sabit olmayan” yıl diye adlandırılan yıllarının, yaklaşık 6 saat daha fasa olduğunu, kuşkusuz 1460 yıl sonunda Sirius’un doğuşuyla beliren yeni yılın, resmî yılın 1. günüyle yeniden çakıştığını da bilmekteydiler. Hattâ bu dönemi Sirius’un Mısır dilindeki adı olan Sothis’ten esinlenerek adlandırmışlardır.
Yahudilerin, almaşık olarak 29 ve 30 gün çeken 12 aya ayrılmış 354 gün-
den oluşan ve yaklaşık her üç yılda bir, bir artık ayı olan bir ay-gün takvimleri vardı. Günümüzde bu ayları belirten adlar Babil’deki tutsaklık dönemine dayanır: Tişri, Marçeşvan, Kislev, Tebet, Şebat, Adar, Nisan, Iyaı, Sivan, Tammuz, Ab, Elul.
Babil yılı, Eski Mısır yılı gibi, 365 günlük bir kararsız yıldı: 30’ar günlük 12 aydan meydana geliyordu ve buna 5 tamamlayıcı gün ekleniyordu. Perslerin yılı da, 365 günlük bir kararsız yıldı (5 ek günü vardı); ayın günleri bir sayı yerine bir adla belirtilmişti.
Daha başka uygarlıkların da bu “ay ya da gün” sorunu ve artıklık sorunu konusunda bilgileri vardı. Bu arada Hintlilerin, 12 aya bölünmüş 365 gün 6 s 12 dk 30 sn’den oluşan bir gökbilim (astronomik) yılının olduğunu da kısaca belirtmek gerekir. Hintlilerin aynca 365 günlük sivil bir yılları da vardı; söz konusu yıl, 50 yıllık bir çevrim oluşturan bir artıklık dizgesinden meydana geliyordu ve büyük yılın içindeki her yıl özel bir ad taşı-
yordu. Çinlilerin 29 ve 30 günl lardan oluşan bir Ay yılı vardı tıklık dizgeleri, 19 yıllık bir d içinde yedi kez tam bir ay ekler ne dayanıyordu. Atmalılardaysa yıl 12 Ay ayıı lünmüştü. Ayın ilk günü, yeı akşam ilk kez görüldüğü günd na göre, dolunay, yalnızca ya olarak ay ortasını belirtiyordu Ay ayı yaklaşık 29 gün ve 13 oluştuğundan, aylara iki yıl 30 ya da 29 günlük artık bir ay mek gerekiyordu. Böylece, n yılda 354 gün, Embolismaîis daysa 384 ya da 383 gün vart embolismalisyûı 7,5 gün daha du; söz konusu hatayı giderme] zaman zaman artık ay ortadan rılıyordu. Her Attike ayı, 3 on bölünmüştü.