wiki

UN ÇUVALINI ARSLANA YÜKLEYEN VELİ

UN ÇUVALINI ARSLANA YÜKLEYEN VELİ

Bir gün Bayezid-ı Bistamî Hazretlerine sordular:

“Şeyhin kimdir?”

Bayezid Hazretleri, “Bir kadındır!” dedi.

“Nasıl olur?” dediler.

Bayezid (k.s.) anlattı:

Bana vecd hâli gelmişti. Kendimde değildim. Deli gibi, di-vane gibi dolaşıyordum. Ne yaptığımı, ne ettiğimi, ne dediği” mi bilmiyordum. O haldeyken bir yaşlı kadına rastladım. Kadıncağızın bir çuval unu vardı. Taşımaya gücü yetmiyordu. Çuvalı taşımak istiyor, taşıyamıyor, kan ter içinde kalıyordu. Beni görünce:

“Oğlum! Hak rızası için şunu bana taşıyıver!” dedi.

Ben de, nasıl oldu bilmiyorum, az ileride kafes içinde korkunç homurtular ile deprenip duran arslana yönelmişim-“Gel taşı!..” diye işaret etmişim. Kendimde değilim. Arslan çelik kafesin kapısını kırıp açtı ve salına salına yanıma geldi. Kadın korkudan bayılacak haldeydi. Kadına aldırmadan çuvalı arslana yükledim. Hayret! Arslan, ehil deve gibi itaat

ediyordu! Üzerindeki çuvalı düşürmeden, önümüzde yürümeye başladı.

Ben, neden sonra kendime geldim! Baktım ki, yaşlı kadını arkama almışım, vahşi arslanı önüme katmışım; sürüp gidiyorum! Arslana bir de çuval yüklemişim! Gözlerime inanamadım! içimden, “Ben ne yapıyorum?” Diye bir çığlık basmak geldi! Kendi kendime, bu nasıl oldu, diye sormaktan kendimi alamadım! Sonra baktım ki, kadın da şaşkınlık içinde ardım sıra yürüyordu.

İçime öyle bir korku düştü ki… “Allah’ım! Ya ihlâsım sarsılırsa!.. Ya içime riya ve ucb girerse!.. Ya keramet göstermek için bunu yaptığım zannedilirse!.. Ya bu arslan yarın Allah katında benden şikayetçi olursa!.. Eyvah! Eyvah! Eyvah!” dedim, ama her şey olup bitmişti bir kere.

Kadının yüzüne baktım. O da şaşkınlık içinde bana bakıyordu. Bu işin halk içinde duyulmasından korktum.

Kadına, “Anacığım! Kimi gördüm diyeceksin?” dedim.

Kadın, “Zalim Bayezid’ı gördüm diyeceğim!” dedi.

“Neden?” dedim.

“Neden olacak?” dedi. “Allah bu arslanı yük taşısın diye mi yarattı? Ona neden yük yükledin? Allah sana riya ile harcasın diye mi ilim irfan verdi? İstedin ki, herkes sana keramet sahibi desin!”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir