Genel

Uygarlığın Hamuru Kağıt

Kâğıt
Öğrendiğimiz herşeyi, haberleri onun üstünden okuyoruz, üzerine anılarımızı yazıyoruz, resim yapıyoruz, paketlerimizi, süslemeleri onunla yapıp, temizlikte bile kullanıyoruz. Kâğıt, kütüphanemizdeki kitaptan, cebimizdeki paraya kadar yaşamımızın her yerine girebilmiş. Onu hissetmeden bir gün bile geçirmiyoruz.

TÜRK kâğıtçılığının babası Mehmet Ali Kâğıtçı, ilk Türk kâğıdını Ulus gazetesinin yeni çıkacak ekinde deneme şansı bulduğunda, gazetenin başyazarı Fatih Rıfkı Atay ile birlikte Atatürk’e giderler ve eki gösterirler. Uzun süre eke bakan Atatürk, Kâğıtçı’ya döner ve “işte çocuk, uygarlığın hamuru bu” der.

Yüzyıllar boyunca insanlar için bir dışavurum aracı olan kâğıt gerçekten de uygarlığın başatı sayılabilir. Mozart’ın notaları, Shakespeare’in eserleri, hatta bütün bir tarih bu icadın üstüne yazılmışlardır.

İnsanların yıllar boyunca yazma ve çizme için denedikleri taş tabletler, metaller, yapraklar, tahta levhalar, kabuklar ve derilerden sonra, ekonomik olarak daha bol ve kolay işlenebilir bir madde ihtiyacı ile ortaya çıkan kâğıt,
çekiyor; su süzdürülünce elyaf arasında katı bir arayüzey oluşturacak şekilde yeni bağlar kuruluyor. Elyaftaki moleküller sudaki moleküllerle birle-şince kâğıt oluşuyor.

Çevre Sorunları

Pamuklu ve keten kumaş paçavralar, saman, kuru ot, kenevir gibi değişik maddelerden sonra iyi selüloz kaynakları olan ağaçlara geçilip, yeni teknolojilerde araya kimyasal maddeler de girince, “uygarlığın hamuru” çevreciler tarafından ormanları yok eden, suyu, havayı ve toprağı kirleten başlıca endüstrilerden biri olarak nitelendirilmeye başlandı. Her yıl dünyada milyonlarca ton kâğıt üretimi için yine milyonlarca metre küp orman yok ediliyor. 1994 yılında 153 ülkede dünya kâğıt üretimi

268,5 milyon tona ulaşmış.

„ — ^ 51 ,-t * ■ ir î *■ IS jp
Hammadde kaynağı problemi atı.\ kâğıtların yeniden kullanımı ile bin: olsun aşılmaya çalışılsa da endüstrinin diğer atıkları problem oluşturuyor. Kl-ğıt fabrikalarında parlak beyaz kâğ:: üretimi için klordioksit gibi beyazla:-cı maddeler kullanılıyor. Bu işlem c -yoksinler ve diğer yüksek toksisite.-maddeler dahil birçok zehirli maddeden oluşan bir kokteyl yaratıyor. B-yan ürünlerin binlerce tonu her yıl s-kaynaklarına ve havaya karışıyor. Balıklara ve kuşlara olan zararının yanış -ra insanlar da bundan oldukça fazla nasipleniyorlar. Çevre Koruma Orgi-tü’nün kısıtlamaları sonucu bu atıkli’ azaltılsa da, çok az bir miktarı bile ç t zararlı. Klor yerine kullanabilecek es iyi alternatifler hidrojen peroksit, ozon ve oksijen gibi oksijen bazlı beyazlar.-cılar. Dünya çapında bazı imalathaneler tamamen klorsuz yüksek kalitecc
Uygarlığın Hamuru
Eski imalatçıların yıllar önce elleriyle yaptıkları kâğıt ile bugün gelişmiş makinalarla yapılan kâğıdın tarifi hâlâ aynı: Su ve selüloz elyafı: % 95’i su, % 5’i katı maddeden oluşan hamur, elekten geçirilip, süzdürülerek % 95’i katı % 5’i su olan kâğıt haline getiriliyor. Su molekülleri elyaf moleküllerini
Yazma ve çizme için kullanılan birçok teknikten sonra, M.S 105’te Çin’de Ts’ai Lun tam tından bulunan kâğıdın kaynağı lifti. Yeni bulunan bu teknikte keten, pamuk gibi kuma& lar ya da dut, kenevir, Çin otu, pirinç sapı gibi bitkiler dövülerek liflerine ayrılıyorlardı.

eve başlamışlar. Çevre Ko–;^rj’nün yakında getireceği ■ ^ bütün kâğıt imalathaneleri ¿ramını durdurup, yerine baş-
– – ;;‘eî kullanmak zorunda kala-
Laııı^maıaıı ur

j k üec bir tarihe denk ge-

ur iAr i i i i

____mı ı\ı.a. iuo vıııııuu uuı-

==da Avrupahlar, Araplar aracı-
teknolojiyi öğrendikten sonra, hazırladığı çeşitli raporlarla Türkiye’nin bu endüstiye ihtiyaç duyduğunu kanıtlayarak, 1936’da ilk fabrikanın kurulmasını sağlamış.

Arkasından açılan fabrikalarla, o dönemde tamamen kamu elinde olan üretim 10 000 tondan 1957’ye kadar 110 000 tona ulaşmış. Bugün 9’u kamuya ait, 30’u özel fabrikalarda 1,2 milyon ton kâğıt üretiliyor. Kişi başına yıllık kâğıt tüketimi 1936’da 1,8 kg iken 1995’te 21 kg’a çıkmış. Birçok engele karşın kısa zamanda gelişen kâğıt endüstrisine rağmen, yine de yıllık kâğıt tüketimimiz 23,6 kglık Asya ortalamasının altında. Bu rakamlar ABD’de 332 kg, Avrupa’da 96,5 kg. Dünya ortalaması ise 47,7 kg.

Türkiye’de kullanılan kâğıtların % 45’i özel fabrikalarda, % 32’si kamuya ait SEKA fabrikalarında üretiliyor. %
23’ü ise ithal ediliyor. Üretilen bu kâğıdın % 35’i eski kâğıtların yeniden kullanımıyla yapılıyor. Yeniden kullanım oranı ABD gibi gelişmiş ülkelere yakın olsa da,Türkiye gibi selüloz kaynağı az olan bir ülkede bu rakamın % 50-60 lara çıkması gerekiyor.

Kamu fabrikaları ormanları kullanırken, atık kâğıt kullanımını özel sektör yapıyor. Özel sektör yerli atıkları kullanmanın yanında dışarıdan da atık kâğıt satın alıyor. Kamu fabrikalarında üretimin %85’i ormanlardan, %10’u kendir ve samandan ve %5’i atık kâğıtlardan oluşuyor.

Atık Kâğıt Kullanımı

Yaratılan çevre problemlerini büyük ölçüde azaltan atık kâğıtlar yıllarca gazete ve paket kâğıtları için kullanılmış. Bugünkü teknolojiyle temizlik ürünleri dışında bütün kâğıtlar için geçerli. Eski kâğıtlar birinci hamur kâğıtta bile kullanılabiliyor.

Kâğıt üretiminde atık kâğıt kullanımı, yeni yeni gündeme gelen çevre sorunları ile birlikte başlayan bir şey değil. 1729’da kâğıt yapımı için ağacın ilk kez kullanılmasından önce, sellü-löz kaynağı olarak keten ve pamuk kumaşlar kullanılıyordu. Sadece bu kumaşlara dayanan üretim, kunr^jiır.r. azalmasıyla krize giriyordu. B . k : •
i*2i
sorm lifler ıslatılarak hamur haline getiriliyor ve büyük bir kazan içine konularak : -âza su ekleniyordu. Ahşap çerçeveler bu kazana batırılıp, çıkarılıp, suyu süzdü-ry (S elde edilen kâğıtlar kuruması için tek tek asılıyordu.
Il-Âî’lerde tanışıyorlar. Tlirkler ■¡-e _ynı şekilde Araplardan kâğıt ■- r: öğreniyorlar. 1453’te elle : – ıuan ilk kâğıt fabrikası İstan-
* :u. Klğıthane’de kurulmuş. Çinli-llterrr “i -iniğinin devamı olan bunun gi-ırtı. imalathane dışında ilk mo–;rim yapan fabrika 1846’da -ır’da kurulmuş. Ancak, o dö-îiıie -vipitülasyonlar yüzünden Av-

– dampingi ile karşı karşıya . e kısa sürede kapanmış. Diğer \i.si de bunun gibi başarısız ol-_~Jıuriyct döneminde yeniden tir : endüstrisi kurma düşünceleri

i.” i karşılaşmış. Türkiye’nin kâğıt llfcenn- -¡in uygun olmadığı söylenmiş. İHİBii’ -inn az, enerjinin kısıtlı olması llfcnru” ;in neden olarak gösterilmiş. |f»ı«p-T ; ;k ucuz olarak ithal edilen kâ-.redlmesinin gereksiz olduğu ~:ş. Türkiye’ye kâğıt ihraç ve bundan para kazananla-izililamış olabileceği bu itirazlar, :e: Ali Kâğıtçı’nın Türk kâğıt ^“îini yaratmak için yaptığı kişi-da engellemiş. Bütün bu LTi rağmen, Mehmet Ali Kâğıtçı |iiwıır;i gidip kâğıtçılık tahsili gör-Kigıt fabrikalarında çalışıp, bu

zamanlarında atık kâğıtlar yeniden hamur haline getiriliyordu. Ağaçların kullanılmaya başlandığı dönemde her ağacın kullanılabilmesi için yeterli teknoloji yoktu. Bol bol kullanılan selüloz oranı yüksek ağaçların kısa /a-rükcnmi’y’d..Tik ki ğıtlara başvuruluyordu. Atık kâğıt kullanımı, ormanların kurtarılmasındaki
alanları aranıyor. Örneğin, ABD’de Wisconsin’de araştırmacılar atık kâğıtları atık plastikle birleştirip, sıcaklık ve basınç uygulayarak sandalye, koltuk yüzü ve köpek tabakları yapıyorlar. Başka bir deneme de Hollvwood’da

u.,r’ … . – • , ;i,.r

iç’» \apılan baııııak tasarımları.
Kozadan ya da kâğıt dut ağacından çıkarılmış saf ipek elyaf da kâğıt yapımı için mükemmel bir hammadde.(Altta)

Dünyanın birçok yerinde hâlâ kâğıtlar her yörenin farklı hammaddeleriyle, Çinlilenr kullandığı teknikle elde imal edilebiliyor M.S 610’da Çinlilerden kâğıt yapımını öğrenen Japonlar bu tekniği kısa zamar-da geliştirip mükemmel kâğıtlarıyla tanır-mışlardır. M. S 700’terde Semerkant’a, Bağdat’a, Mısır’a ve Araplara yayılan ks- j ğıt yapımı Avrupa’ya ancak 12. yüzyılda ulaşabilmiş. Avrupa’da bu zamana kadar parşömen ve tirşe kullanılıyordu. Kâğıt yapımı için hammadde olarak ilk başlaraa ; pamuk ve keten kumaş parçaları ve atık kağıtlar kullanılıyordu. Kaynakların tüker-mesiyle patates, mısır yaprakları, şamar, kuru ot ağaç kabukları gibi farklı denemelerden sonra ağaçların kullanılmaya başlanması 19. yüzyıla denk geliyor.

lanış aşamasında, bitkinin sapının – r bölgesinin kabuğu soyulup, iç kıs: > uzunlamasına ayrılıyor, suda ıslatılıp c | ve tek bir yüzey oluşturacak şekil üst üste konulup basınç uygulanıy.*: Papirüs aynı ağırlıktaki herhangi Tül

 

türlü yazı, çizim ve boyama için kı mlabilen bir malzeme. Başka bir rr= —
i
Atık kâğıtların değerlendirilmesi sadece kâğıt üretimiyle sınırlı değil. Atık kâğıtlar her yeniden hamurlaştırıldıklarında, kâğıt kalitesi düşüyor ve zayıflıyor. Bu yüzden yeni kullanım
per” papirustan geliyor. Papirüs, Afrika’nın birçok bölgesinde nehir ve göllerin sığ yerlerinde yetişen, boyu 5 m’ye kadar ulaşan ve odunsu olmayan, senelik bir su bitkisi. Papirüsün hazır-
Aztekler ve .Mayaların k.ıl’.ami ‘ rı Amate ve Huun da, Tapa gibi dchJS müş dut ve kenevir kabukları. T.~, Tayvan’da Tetrapanax papyriferus lı bir ağaçtan yapılan beyaz, yumusü

bir

-:Iîıt. Bitki günlerce suda bekle-sonra özü çıkarılıyor, kurutu-./.-artılıyor.

■-e. buzağı derisinden, parşö–i koyun derisinden uzun bir sü-apılıyor. Derinin tüyleri ayıkla-

– 3İn boyunca kirece yatırılıyor ~::zleniyor. Tahta bir çerçeveye Bütün pürüzler giderilince %; yatırılıp, sünger taşı ile ovulu-^rşömen üç bin yıl önce Perge Eumenes tarafından papirusa olarak bulunmuş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir