31- Hazreti Yusuf, Yakub aleyhisselâm’ın oğludur. Hazreti Yakub’un on iki oğlu vardı. Fakat hepsinden çok Hazret-i Yusufu severdi. Onda başka bir güzellik, başka bir zekâ ve kabiliyet belirtisi vardı. Daha on iki yaşında iken, bir gece rüy asında, on bir yıldız ile güneşn ve ayın kendisine secde ettiklerini görmüştü. Bu rüyasını babası Hazret-i Yakub’a söyledi, o da, kıskançlık doğurmasın diye:
“Çocuğum! Bu rüyayı kardeşlerine söyleme,” dedi.
Hazreti Yusufun kardeşleri, babalarının Yusuf hakkındaki sevgisini kıs
kanıyorlardı. Nihayet bir gün onu eğlence maksadı ile kıra götürüp kör bir kuyuya bıraktılar. Sonra gelip kuyudan çıkaran bir kafileye, kölemizdir diyerek sattılar. Eve döndükleri zaman da, babalarına: “Yusufu kurt yedi” diye yalan söylediler.
Kafile, henüz on yedi yaşında bulunan Hazreti Yusufu alıp Mısır’a götürdü. Orada Mısır’ın Azizi’ne (Maliye bakanı Kıtfır’a) sattı.
32- Yusuf aleyhisselâm çok güzeldi. Yüzünden-gözünden nurlar akardı. Kendisine önce hikmet ilme, sonra da peygamberlik verilmiştir. Aziz’in zevcesi Zeliha’nın kendisine olan meylini, son derece iffet ve temizliğinden dolayı kabul etmemişti. Bunun üzerine iftiraya uğrayarak yedi sene zindanda kaldı. Sonra suçsuzluğu anlaşılarak zindandan çıkarıldı. Mısır’a Maliye Bakanı oldu. İffet ve temizliğinin mükâfatına kavuştu.
33- Hazreti Yusuf zindanda iken, Amalika kavminden olan reyyan İbni Velid adındaki Firavun’un (Mısır hükümdarının) aşçısı ile şerbetçisi de zindana atıl mışlardı. Bunlar gördükleri birer rüyayı Hazret-i Y usuf a anlatarak yorumlamasını istediler. Hazret-i Yusuf da bunlara, önce biraz öğüt verdi. Sonra da rüyalarım yorumladı. Bunlar bir zaman sonra Hazret-i Yusufun yorumuna uygun olarak zindandan çıkarıldılar, biri, Firavun’a yine şerbetçi oldu. Diğeride asıldı. Hazret-i Yusuf bir müddet daha zindanda kaldı. Sonra Mısır Hükümdarı da bir rüya gördü, bunu kimse yorumlayamadı. Şerbetçinin uyarması üzerine Hazret-i Yusufa baş vuruldu. Bu rüyaya göre, yeryüzünde yedi yıl bolluk, ondan sonra yedi yıl kıtlık olacak. Sonra da bir yıl halk pek ziyade varlık görecekti.
Hazret-i Yusufu zindandan çıkardılar. Mısır’ın Aziz’i vefat etmişti. Haz- ret-i Yusufu Mısır’a Maliye Bakanı tayin ettiler. Zeliha’yı da ona nikâhladılar. ri vayete göre bu Hükümdar, Hazret-i Yusufa iman etmiştir.
34- Yusuf aleyhisselâm’ın emriyle bolluk senelerindeki fazla ekinler, ba şakları ile beraber ambarlarda biriktirildi. Sonra kıtlık yılları başladı. Artık insanlar bu ambarlara koşup duruyorlardı.
Hazret-i Yusuf bu kıtlık günlerinde bazan aç kalırdı. Ona: “Elinin altında bu kadar yiyecek bulunduğu halde, neden aç kalıyorsun?” denildiği zaman şu cevabı veriyordu: “Aç kalanların hallerini anlayabilmek için!..”
Yusuf aleyhisselâm’ın kardeşleri de zahire almak için bir iki kez Kenan ilinden çıkıp Mısır’a geldiler. Sonunda Hazret-i Yusufkendisini kardeşlerine tanıttı ve onlara şöyle söyledi: “Yüce Allah, merhamet edenlerin en merhametlisidir, sizi bağışlar. Bana yapmış olduğunuz işden dolayı siz bugün kınanmayacaksınız.” Böylece onlara büyük bir ikramda bulundu. Muhterem babası Yakub aleyhisselâm ile annesini ve bütün kardeşlerini Mısır’a davet etti.