Genel

YALNIZLIĞIN Biolojisi

YALNIZLIĞIN Biolojisi

ayırma kafamıza ters düşüyor. Ayırma (tecrit) uzun bir zaman süre-sinden sonra hem insanlarda hem hayvanlarda sert kişilik değişikliklerine yol açıyor. Şimdi araştırmazlar bunun normal hormon salgısını bozduğunu, sinir sisteminde değişiklikler yaptığım ve vücudun ilâçlarla ilgili karşılığını değiştirdiğini de meydana koyuyor.

Aşın çeşitlerinin etkileri ruhsal bakımdan yıkıcı oluyor. Kurtlarla köpekler is-

cpItİIHa rAVinffAn xror*ot-ılrio»-o fara.
tepkiler gösteriyor ya da derin bir ^ « küntüsiine uğruyorlar. Bilim ad^]an buna neden olarak «güdü zayıflığı^ ’ da «somatosensory algı» azlığım yorlar, fakat çoğu kimseler bunu w,nı ‘ lık şeklinde çekiyorlar.

Uzay yolculuklariyle plânlanan ^ j lık Mars Seferi gibi romantik tasar^^ bu taşanların sebep olacağı ayıi^iajar gerçekleşme yolunda olduğundan, y^]mz. lığın psikolojik ve fiziyolojik etki}

lara yol açtığını ve be; cuttaki güçlü hormon! biyoşimik zararlar yapt

örneğin, MoGill Üniı log psikolog Dr. D. O. yönetilen bir kılavuz ir bildikleri kadar uzun i yaşam ortamında bira rene i lerden yararlanıl* duyulan kabil olduğu 1 ye, ışığı görme olanağı çimi göstermeyen gün dır; elleri de ağır pamı mukavva kolluklarla Testin yapıldığı yer civ »es klima donatımının bile öğrencilerin (üzerle pılan) üzerinde yattıkla yastıkla boğulmuştu.

24 saat veya daha fa çocukca heyecan karşı lar ve şizofreni halindi
l e Jinirleriyle vü-1’ p bazılarında nu göstermiştir, esinden fizyo-»b tarafından nede, dayarıa-t monoton bir , gönüllü öğ-öğrenciler,

* körleşsin di-kn, ancak, bi-

!, er takmışlar-

■ lîven ve uzun ı ntaştınlmıştı r. a mevcut tek : ısı idi ki, bu

* inceleme yalı içiminde bir

alan kimseler l,ı bulunımi işlimin kisikte
ramda uzun insan toplulı celemişlerdiı etkilerini ine sitesinde Psi atric Resea: Welch’e gön olarak her . sonuca ulaşı

Birincisi için bazı u) yor ki «İnsa Gördük ki, ı man faaliye nlığın güdü rinden kaçı Ona göre, sa lardaki başlı onlar da bı lar.

Yalnızlığı
nelli ayırmalann bireyler ve

dan üzerLıdeki etkilerini iıı-Çevrenin. beyii üzerindeki ieyen Johns Hopkins Üniver» iıyatrist ve Maryland Psyclıi-

h Center üyes} Dr,/ Bruce program insan- ya da fare lyvan için geç M i genel iki ıştır,

I

ayin normal olarak çalışmak ndmcılar istiydr.i ‘Welch di» gîidü arayan bİ: yaratıktır.»

mlık halinde günlük bir id-
siirdii reni er uzlur^ önelli ay fLitıcı etkili* beceriyorlar..

ti(ğı etki geçiriyor

güdü alçalması oluyor ye vücutta bulunan hormonlardan bir kısıcımın salgısı yavaşlıyor. Öteki sinir ya $a kas hücrelerini uyaran kimyasal maddjeler, o nötr taşıyıcılar, uzun ayırımlardan sonra vücutta daha yavaş üretiliyor ! ve kullanılıyor. Welch ayırımın entellektüel faaaliyeti kısıtlayarak ruhsal gerginliğe sebep olabildiği halde, herhangi bii* fiziyolojik gergin-iğe yol açmadığını söyjlüyor. Argus projesinde çalışmış bulunaiı Deniz Kuvvetleri psikologu Dr. Thomas Myers’in incelemelerine göre gerçek baslj:ı sınırlayıcı ayınm ya da kapatmadan gejliyor. Welch açıklıyor ve diyor ki: «bu ğu gibidir. însan burada pekâlâ rahat olabilir, fakat devamlı olarak biriyle borun buruna yaşamak zorujnluğu sinirleri bozar.»
Welch ilâve ediyor., manın aşırı derecede ginliğd, fiziyolojik ge

kimselerde fazla heyec rım halindeki bir m.H anormal bir tepkiye bir olaylar zinciri mej
Yalnızlığın bu şiddetli haline değgin daha fazla bilgi edinmek için, Wisconsin Üniversitesinin Regional Primate Research Center’indeki bilginler reîıesus may« mimi* rina (Hindistan^ bzgu ve kısa kuyruklu i bir çeşit maymun) ; eşitli yalıtım ve ayıbın şeklîleri uygulamışlardır.
WI$eoîisin ekibi, manın maymunlar tk!ı kesin, ‘(geri çevrileme;?e ğunu : görmüştün Ma-; çok h|s ve heveslerim: çocukların psikopato gösterimişlerdir. Bunlar le karşılaştırılınca, sa. bulunmuşlar fakat geı rmda : kapışarak, sanîâ: geri sallanarak, onlara; dır.

Bıı tam ve kısmı ota’ c/k amre iki çeşit ayırma altında olmuştur. Tam ayırma arkadaş nıa\ıııunîarla sosyal va d? göz yolu» f idaf bıitün temaslın kaldırmakta, kıs-

ı. un ayı oto d a he, ınafıoy« şkın bulun-)tî m? arından s?

Olları tamamen ıif • jifnn!:iodır

\;Vıiilesin feÜî^inleıji hu yor! rr
alt
Ayırılmış fareler üzerinde yaptığı tırmada Dr. Francis De-Feudis I y| rıda) beynin sinir hücrelerinde d j| likler tespit ederken, Wisconsuı> ver sitesindeki araştırmacılar, ayır:! maymunları rehabilite etmek içli*1
diyor ki: «sınırla-oluşu fiziyolojik gerginlik de bir çok ana yol açıyor. Ayı-an tahrik görünce dönüşen biyoşimik ‘dana gelir.»
i ay sonunda ayır» eımu&ki etkiler mi îi n, yerleşmiş) oldu-tmunlur mantıktan göre hareket ederi ojik davranışlarını kendi h&vıeı leriy-Idırgan hareketlerde ^ellikle kendi arala-rak ve bîr ileri bir .an uzak ‘kalmışlar-
1 ilksel olarak, görebilir bir dıırum

vücuduı rini har Sosy kileri halde, sini sim romazir muntaz ça iyi f tepreşiy düzelme McK rin ams yindeki görmek Kinney beş ayl den ayı McK yavrula analanı türden ler iki durma olup, bı lidirler, fesin çe şarlar.

McK «Yaklaş da, um giriyorl köşeye hale ge McK munlan sonra, ] tır: «t merkezi açan de çok bel bulgusu norepin ya özü nephrin araştım dozlard bazı bil larda ş rotomir Bunı etkilen« Îndiana olan D başka c
alleştino’i Levaıplı McKinnı jiı hulı e verili mı dev ■ıkat or,’ ilâç oluyor.
im
ilâcı
ınney ırıı eli, başk; etkiler: ir. Bir ile .¡ıra:; k mayı:

111 diktan ınrey eli} ı ı.litkijî: ulan ¡kiler h yrede 1 OT esi devredı a rimele ^resind, Çak

?tı:
I Çtvirr «*. (Mr önlemi ı:Klnney ayvanla
Silil
yi mey I: olan rndul 1 r vc çı ^ ııkı^ar; ı yarlar
ıfc
>k
jmey, n beyin ndt d 1 ‘i ekler, s niı i Idil

t tll( T

m £Ör<

0 ıı ini kadar,

cıe • u ı biı

‘Av y; nııiî ¡îfreni ı azla ııa be nıad fİnive f ran ‘.l’isiklilî
yük
‘atı:
adaral
ikji haftayı • defa mayn n elki anor
Düzeltici tedavi için Dr. ^ i Kinney Jr ve arkadaşları tar lunan ilk teknik, maymunlar tür kendi kendine yardım Utangaç, çekingen ye yalnız yaklaşık olarak aynı gelişme bulunan daha genç bir mayn şık olarak aynı gelişme düzey nan daha genç bir ¡maymunla konmaktadırlar. Bundan sop ney’e göre: «Kafese, yaşlan larınkine yaklaşan hayvanlar <»< le böyle, maymunlar sonunch kmlariyle arkadaşlık edecek lir» McKinney diyor’ki sonuç,« rak rehabilite olmuş bjir hayva

Münzevi maymunun doğrı ya beynine etki yap:|ma|k çabası ney bir de kimyasal! kaldıraç (Leverage), çok kez ağır akıl sanlarda kullanılan vs chloı denilen bir teskin ediciden yz
Dr. McKintıey ve lan, üzerinde yalnızlığın görülen etkilerini | teknik geliştirmiş rece sosyalleşti sal tedavi ile, maymunları, nor rar soydaşlarının i kilde rehabilite tır.
nışlanndan hiç biriıjîi göstermem Chlorapromazine 1 11 ¡ypoth ali t \ n:

1« ınort cat<At/\nin VTja*. » I •!>-
çalışmaktadır. İlâç süre ile ve her gün uygulandıktan sonr rahatlaşmışlar ve en
drbirinden aynlan may-ömeklerini inceledikten imiyle şu sonuca varmış-hem yüzeyde, hem de sistemi canlanmasına yol îsri yansıtıcı nitelikte bir-şımaktadır.» McKinney’in harekete getirici hormon üretmek için gereken ma-loğrudan doğruya norepi-“ksek düzeydedir. Aynca nörohormon olup yüksek ıştıncı gibi etki yapan ve ılanna göre, aşın miktar-Ijelirtilerine yol açan, se-bulmuştur.

ıber uzun yalnızlıklardan der, hormonlar değildir, sitesinde bir biyoşimist s V. De Feudis beyinde ler de bulabilmiştir.
yönettiği diğer denemele-a yalnızlık şekillerinin be-ve biyoşimik izlerini Ayırma denemesinde Mc-rmacı arkadaşları üç ilâ un yavrulannı annelerin-sonra incelemişlerdir, or ki: «Bunlar da insan i çok benzeri olarak, rıldıklan vakit, depressif uğramaktadırlar.» Tepki-yer alıyor. Birincisi karşı denilen başlangıç devresi maymunlar çok hareket-ne dönmek çabasıyla ka-habire dolanır habire ko-Midirler.
tekniğiye, ayırmanın et-olaırak ters çevrilebildiği chlorapromâzine tedavi-or ve diyor ki, «chlorap-n hayvanların durumu edilmek şartiyle, oldük-kesince eski hal yeniden bir daha başlanırsa yine
eyam ediyor Ve diyor ki: 36 ya da 48 saat sonun-devresi denilen devreye hareketsizleşiyorlar. Bir ak çevrelerine karşı ilgisiz
ı ruh çöküntüsü ile ilgili tepkile-ekete getirir.

yanyı da beş ilâ on haftaya kadar teker teker ayırmıştır. Sonuç, Öteki yalıtma deneylerinden geri kalmayacak kadar şiddetli olmuştur. De – Feudis’nin kaydettiğine göre «fareler davranış değişiklikleri tamamen depressiyon şeklinde olmuştur. Bu da insanlardaki bir kenara çekilme haline benzemektedir. Fareler ancak, kendi türlerinden hayvanlarla tekrar karşılaştı-nlmcadır ki çok şiddetli bir saldırganlık davranışı (döğüşme kan çıkarma) görülmektedir.»

Adı geçen bilim adamı biyoşimik ip uçlan arayarak, yalnız bırakılan bir fare ile, aynı karından kendi türleri ile birlikte bırakılan diğer bir farenin beyinlerine radyoaktif olarak işaretlenmiş glikoz en-jekte etmiştir. Ayınlmış beyinler bu tür şekerden, beynin biyoşimik faaliyetleri için enerji üretimine yeteceğinden çok az çekmişlerdir, öteki kıyaslayıcı incelemeler, ayırılmışlardaki sinir uçlarının, sosyalleştirilmiş farelerinkinde olduğu gibi, kimyasal menedicileri tutamadığını ortaya koymuştur. De-Feudis diyor ki, «bu, saldırganlığın bir açıklaması niteliğindedir» De – Feudis ilâve ediyor : «Kanımıza göre farelerin beyninde, gerçekte daha az sayıda menedici sinir ucu var ki bu da, yine fazla saldırganlığın bir açıklaması niteliğinde». De – Fendis diyor ki, menedici sinir uçlan sayısının azlığı, doğrudan doğruya, ayınma uğramış olmanın öldürücü etkisine bağlıdır. «Psikolojik olarak hayvanlara frelen hisle ilgili katmalar tüm kesilir; dolavısiyle, bir hayvan için normal olan bu katmalar azaltılınca, bevinde dejenere değişiklere doğru bir eğilim meydana gelir.

Mikroskobik düzeydeki bu kuvvetli değişikliklerin, ilâçlara karsı değişen bir tepki anlamına da gelebileceğinden kuşkulanan De – Feudis. farelerinde denemek üzere iki şekilde değişen ilâçlar seçti. Bunlar çoğalan bir uvancı olan dexedrine ile lithium idi. (Buerün manic – depressif psikoz için en ııvsrun görülen tedavi) Bun-lan her iki tip farede de deneverek «farelerde sosyal avmmm, sinir uçlannı değiştirdiğini ve bövlece bu psikoaktif etkenlerin sözü geçen uçlarda daha cok alıkonulduğunu» ortaca kovmuştur. Ve De -Feudis bıınlaınn sinir uçlan ilâçların çoğunu tutturma “öre. avmlmıslarda ilâç etkisi daha büyük olacaktır, diyor.

De Feudis’e »öre hayvanlar Aleminde
bulunan şeyler, insanlara da uygulana! lecektir. De Feundis diyor ki «pek ho gitmese de farelerle insanlann blyoflri si birbirine çok benzemektedir.»

Örneğin beyin ile sinir uçlarının de şen yanıtıyla ilgili bulgusu ilâç alışkafl ğma değğin bir fikir verir. De Feudis1 görüşüne .göre, sosyal olarak ayınlmış sanlarda, genellikle, ilâç alışkanlıftı if de fazla güç katmış oluyoruz.» tlâca il kan kimseler, beynin alışıklık veren İlâ karşı daha alıcı hale gelmesine yol aç kendi aymmlannı yaratmakla, alıfkar ğa temel hazırlıyorlar.

Ayırma üzerindeki araştırmaların sanların içinde bulunduğu koşullarla I ilişkisi daha var ki o da tutukluluktur. Feudis’in inancına göre, hücreye koyr şeklindeki ceza geleneği, problemleri < zecek yerde şiddetlendirmektedir. De Fı dis ayınlmış farelerin tekrar soydaşlar la karşılaştırılmaları halindeki saldıry davranışlariyle ayırmadan sonra inini nn gösterdiği saldırganlık üzerinde ya lan incelemeleri ileri sürerek : «Tutuk lar, ıslâh için hücre hapsinin kullanılr sına asıl itirazım budur» demiştir. «G ki de, eğer soydaşlarından ayrılmış c rak uygulanan tutuklama, farelerdeki bi işleyecekse, bu, tutuklulann »nldırgı lığını, toplumun içine döndükleri val azaltmak yerine arttıracaktır.»

Bruce . Welch hayvanlar üzerindi araştırmalarla insan davranışı araşır ilişki kurmağa hazır görünmemekte, i nlmış hayvanlar üzerindeki çalışmalar bazı farklılıklar bulunduğuna işaret mektedir. Welch divor ki «ilâca karşı verme bakımından, hayvanlar çevre de| tirilince (Nasıl bir değişiklik ninnin sun) amphetamines’lere farklı karşı veriyorlar.»

Hayvanlardan insan davranışı İçin r del olarak yararlanılması, türlü hayv larla yapılan deneylerden elde adilen km sonuçlar yüzünden, yine nakıncalı maktadır. Saldırganlık. yalnızlık deneı de kullanılan bütün hayvanlımla tipik tepki olmuvor. Welch «bu bası havv larda okıvor. genellikle fnrelerd* pM yor da. sıcnn, mnymun vh d m VUptıkln KÖrülmlh”’**» Welch, İlAvr* nrilv’ir, tavdan Kovlarınca erkek hawrmlar a madan nonra tipik şekilde Kaldtfiatı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir