YAZMAK, DİRENMEK, YAZMAK
Fransa’da geçirdiği günler aynı zamanda bir olgunlaşma ve eğitim dönemidir. Kocası Robert Antelme’le tanışır ve evlenir; Gallimard yayınevinin çevresiyle tanışır ve ilk kitabı yayımlanır ve 1942’de işgal altındaki Paris’te Dionys Mascolo’ya çılgınca âşık olur (aynı yıl küçük kardeşi ölür) ve bir yıl sonra da François Mitterrand’m yanında Direniş Hareketi’ne katılır.
Duras hem yazılarını yazar hem direnişe katılır («Sakin Hayat»
[la Vie tranquille] 1944’te çıkar). Direnişi yurtseverliğindi yasî fikirlerinden çok, aykırılıktan ve özgürlükten yana c dandır. Gerçi sonradan politikaya da ilgi duyar, 1944 sonl da Fransız Komünist Partisi’ne girer, ama 1950 başlarınc ve koyu bir komünizm düşmanı haline gelir. Kocasının nıp toplama kampına gönderilmesi, kampların dehşeti v çözüm»ün acımasızlığı karşısında çılgına dönmüştür, kurtarmak için çırpınır (Robert, daha sonra François Mi tarafından ölmek üzereyken bulunur ve kurtarılır) ve g kendisi de işkence yapmak pahasına bile olsa bütün o in intikamını almaya karar verir (bunu 1985’te yayımlana Douleur) adlı romanında anlatır). Bu korkunç dönemden ki kendisi de artık bilinçli olarak bir Yahudi, daha sonra Savaşı sırasında da bir fellah kadını olur, geçmişteki ve ge ki bütün yoksulların, bütün bahtsızların kimliğine bürü cukken Savannakhet’te gördüğü, kucağındaki ölü çocuğı kasından ağıt yakan o dilenci kadın gibi).
Politika artık hem eserlerine hem hayatına sinmiştir. I le’e karşı çıkar, 1968’de solcu, daha sonra feminist olur. Mitterrand’ın temsil ettiğine inandığı sol anlayışı benimse bir kadın olan Duras saray yavrusu konaklarda lüks bir h şayan, vakitlerini kumarhanelerde ve tenis kortlarında ge siz güçsüz aylakları teşhir eder ve öte yanda sefalet içinde yoksulların, işçilerin, göçmenlerin, sömürülenlerin, ölen nn yasını tutar. Ama politika insanlar arasındaki ilişkilerde