wiki

YILANLAR (Ophidia),

Alm. Schlangen, Fr. Serpents,
İng. Snakes. Uzun vücutlu, bacaksız, bazıları
zehirli dişlere sahip sürüngenlerin genel adı. Sıcak bölgelerde
yaşayan soğukkanlı (değişken ısılı) hayvanlardır.
Dış kulak deliği ve zarı yoktur. Dillerinin ucu çatallı
olup, alt çenedeki bir yarıktan uzatılıp çekilbilmektedir.
Alt ve üst göz kapaklan birleşerek saat camı gibi şeffaf
saydam bir lens meydana getirirler.
Dil Diş Zehir bezi Nefes borusu
Vücutlanndaki suyu buharlaşma ile kaybetmemek
için üstlerinin boynuzsu tabakası kalınlaşarak pullan
meydana getirmiştir. Vücutlannı örten pullann şekli ve
rengi sınıflandırmada önemli rol oynar. Salgı bezleri
olmadığından derileri daima kurudur. Büyümeye manî
olduğu için zaman zaman deri değiştirirler. Dişler
besini tutmaya yarar ve geriye doğru yatıkçadır. Zehirli
yılanlarda ön çenede uzun oluklu zehir dişleri de vardır.
Bunlarda tükrük bezleri, zehir bezine dönüşmüştür.
Yürekleri üç gözlüdür. Yarım bir zar ile kısmen, aynlmış
olan kanncıkta karışık kan bulunur. Vücutlarında
da kanşık k^n dolaşır. Güneşin altında yatarak vücutlannı
sıcak kayalara temas ettirerek, vücut ısılarını yükseltirler.
Sonbaharda, kuytu yerlere çekilerek kışı hareketsiz
ve uyuşuk olarak geçirirler. İlkbaharda, kış uykusundan
uyanınca tekrar ortaklıkta görünmeye baş­
larlar. Canlı hayvan avlayarak beslenirler. Böcek,
kannca yiyenleri olmakla beraber, fare gibi kemirgenlerin
baş düşmanıdırlar. Boa ve piton gibi büyükleri avlannı
sıkarak öldürdükten sonra yutarlar. Bütün yılanlar,
avlannı parçalamadan bütün olarak yutarlar. Çeneleri
180°’ye kadar açıldığından iri avlannı yutmakta zorluk
çekmezler. Küçük bir bahçe yılanı, iri bir kurbağayı
rahatça yutabilir. Dünyada üç bin kadar yılan türü
vardır. Bunların çok azı zehirlidir. Ziraat için zararlı,
fare, tavşan gibi kemirgenleri yiyerek yok ettiklerinden
bir bakıma faydalı da sayılırlar. Kuş ve kertenkele de
yerler. Zehirlilerinden de panzehir yapılarak faydalanılmaktadır.Yılanlar, genellikle üç metre öteyi göremezler. Koku
almada burun deliklerini değil dillerini kullanırlar.
Uzun ve çatallı dillerinin her iki ucu havadan, yerden
gelen kimyasal kokulan alır. İçeri çekildiğinde dil ucundaki
kokular damaktaki jakobson organında duyu
haline dönüştürülür. Engerek yılanlan zehirledikleri
avının izini diliyle takip ederler ve ölüsünü yutarlar.
Yılanların burun delikleri, ağız kapalıyken alt çenedeki
hava borusunun üzerine geldiğinden ağızlarım açmadan
solunum yaparlar. , Avlannı yutarken ağız açık
olduğundan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi
kesilir. Böyle zamanlarda, vücutlannda bulunan hava
torbalarındaki yedek havadan faydalanırlar. Çoğu
yılanlann sadece sağ akciğerleri gelişmiştir. Diğeri adeta
kaybolmuştur. Boa ve Piton yılanlannda sol akciğerler
küçüktür. İri avlann yutulması uzun sürdüğü zaman
ağız tabanında bulunan soluk borusunun girişi ağızdan
dışan çıkarılabilir. Bu özellik büyük hayvanlan yemek
için bir adaptasyondur, yılana ağız dolu olduğunda
dahi nefes alma imkam sağlamaktadır. Dış kulaklan
olmadığından, uzun zaman yılanlar sağır zannedildi.
Çeneleri ile kulaklan arasında kemik bağlantılan olduğundan,
üzerinde bulunduğu toprağın yansıttığı sarsıntıları
kolayca işitirler. Çenesini yere koyan çıngıraklı bir
yılan çok uzaktan gelen bir atın ayak seslerini kolayca
duyabilir. Yılanlann bulunabildiği arazilerden geçen bir
insan gürültülü ayak darbeleriyle yürüdüğünde hiçbir
yılana rastlamaz. Bazı yılanlann göz ve burunlan arasında
ince zarlı iki çukur bulunur. Bunlar, sıcak kanlı
hayvanlann vücutlanndan yayılan ısı dalgalannı (infrared)
tespit ederler. Bunlann sayesinde avlannı karanlıkta
bile bularak takip ederler. Boğa yılanlanmnçoğunda dudaklarım çevreleyen pullarda ısı his organları
vardır. Bunların sayesinde karanlıkta gözle
görünmeyecek şekilde gizlenen sıcak kanlı hayvanları
bularak avlar. Bu tabii infrared dedektörleri (Kızılötesi
ışınlan seçebilen araç) yalnız boa, çıngıraklı ve çukur
engerek yılanlannda bulunur. Türkiye’de kum boa
yılanı ve birçok engerek çeşitleri vardır. Yüanlar seyrek
yerler, yiyecek hazır olsa bile bu düzenlerini bozmazlar.
Büyük bir piton yılanı senede 7-8 defa yemek yerken,
daha küçük yılanlar haftada veya on günde bir
yerler. Yılın 290 gününü aç geçirebilirler. Zaman
zaman dillerini suya değdirerek veya başlarını suya
dokundurarak su da içerler. Aç olduklan zaman besin
bulmak için uzun mesafeler katetmekten çekinmezler.
Bunun dışında zamanlannın çoğunu uyuşuk halde geçirirler.
Sadece vücutlannı gerekli ısı seviyesine getirmek
için hareket ederler. Anakonda, boa ve piton gibi büyük
yılanlar avlarını önce vücutlanyla sarar ve sıkarlar.
Nefes darlığından ölen hayvanlan sonra yutarlar. Bu
sıkıştırma esnasında avın kemiklerinin kınldığı az
görülmüştür. Yılan zehiri av etini eritmeye yarayan kuvvetli
bir sindirim sıvısıdır. Zehirsiz yılanlarda bile zehirli
olan kuvvetli bir sindirim sıvısı vardır. Ağızlanna parmak
sokulduğunda veya dişlendiğinde tükürüklerinden
1 7 6 Rehber Ansiklopedisi
yanma ve şişme yapar. Dişleri sökülen zehirli yılanlarda
dişler tekrar sürer. Yılanlann renkleri ve boylan çeşitlidir.
Zehirli yılanların başlan üçgen ve kuyruklan küt
olduğu söylenirse de bunlar kesin belirtiler olamaz. Her
yılan zehirli kabul edilerek sakınmak gerekir. Yılanlar
yumurtlayarak ürerler. Yumurtalardan ergine benzer
yavrular çıkar. Bunlar hemen başlarının çevresine
bakarlar. Boa, anakanda ve engereklerin çoğu yavrulanm
doğurur. San engerek yumurtlar. Pitonlann bazılanmn
dişisi, yumurtalann üzerine kıvrılarak kulçkaya
yatar. Yumurtalar 2-3 ay içinde açılır. En küçük yılanlar
5-10 cm. uzunlukta olan kör yılanlardır. Kannca ve
yumurta ile beslenirler. Toprağı kazarak hızla içine
girerler. Çift süren çiftçiler ona rastlayınca, yılan değil,
solucan zannederler. Türkiye’de de bol bulunurlar. En
büyük yılanlar arasında 5,4 metre uzunlukta olan
kobra, 10 metre boyunda piton ve 11,2 metreye varabilen
anakonda yılanıdır. Yılanlarda kaburgalann uçlan
serbesttir. Uçlanndaki kaslar, kann pullanna bağlıdır.
Kaslar yardımıyla pullan dikleşltirip yatırmak suretiyle
yol alırlar. Pullar, çengel gibi toprağı kavrayarak
vücudu ileri çekerler. Buna dayalı çeşitli sürünme
metodları vardır. Su yılanlan vücutlannı “ s” şeklinde
dalgalandırarak yüzerler.Yılanlar çok hızlı hareket eder gözükürler. Fakat bu
yılanın meydana getirdiği görünüşte olan bir aldatmadır.
Aslında diğer hayvanlarla karşılaştırılacak olursa
yılanlar çok yavaş hareket ederler. Hızlaıı saatte 3,2-6,4
km’dir. Hız bakımından rekor Afrika mam basındadır.
Bu da saatte 11,2 km. hız yapabilmekt edir.
Yılanlann çoğu türleri 10-20 sene, daha büyük türler
30 sene civannda yaşarlar. En büyük düşmanlan kedigiller,
yırtıcı kuşlar ve mongo denen bir memelidir.
Sadece yılanla beslenen yılanlar da vardır. Kobra ailesinin
üyeleri iyi yılan yiyiciler olup, “kral kobrası” çok
nadir başka bir şey yer. Vücut renkleri bulunduklan
ortama adapte olacak şekildedir. Çöl yılanı, açık kum
renginde, orman yılanlan yeşil yaprak rengindedir.
Gece aktif olan yılanlar, gündüzleri İcaya altlan, oyuklarda
ve bu gibi yerlerde gizlenirler. Siyah bir yılan
zıplayan bir kurbağayı kovalayabilir, fakat kurbağa
zıplamayıp olduğu yerde kalınca onu göremez. Her ne
kadar bu kurbağa bir insamn gözüne kolayca görülebilirse
de yılan onun orada olduğunu ancak diğer bir his
orgamyla anlayabilir. Su yılanlannın çoğu sadece soğuk
kanlı hayvanlarla beslenirler, zehirsiz yılanlardır. Görü­
nüşleri engerek yılanlanna benzer. Bazen uzmanlar
bile su yılanlannı zehirli engerek yılanlanndan çok zor
ayırt ederler. Su yılanlannda zehir dişleri yoktur ve
kuyruklan yavaş yavaş daralır. Engereklerin ise uzun
zehir dişleri vardır ve kuyrukta daralma daha sert bir
haldedir. Su yılanlanna sazlıklar arasında, su kenarlannda
bol rastlanır. Türkiye’de de çoktur. Genellikle
yeşilimtrak sarı renklidirler. Su kenariannda güneşteyatmayı severler. Buralarda kurbağa ve fare avlarlar.
Tehlike anında hızla suya dalarak kaybolurlar. Suyun
altında ustalıkla balık avlayanları vardır. Dere ve nehirlerde
yavaş hareket eden balıklan avladıklarından,
ortada hep aktif ve sağlıklı balıklar kalır. Bu da balıkçı­
lık için önemlidir.
Ok yılanı, yol ve çit kenarlannda, yıkık yerlerde
banmr. Siyahımtırak bir rengi vardır. Kertenkele ve
fare avlayarak beslenir. Hızlı ve vahşidir. Çöreklenerekavlarının üzerine atılarak gövdesiyle yıkar ve yutar.
Boyu 1-1,5 metre kadardır. En zehirli yılanları yer ve
zarar görmez. İnsan ve hayvanlardan da korkmaz.
Çoğunlukla sıçrayarak atlan dudaklanndan ısırır.
Yakalandıklannda çoğnulukla ısınrlar. Bunun zehirsiz
olduğunu bilmeyenler çok korkarlar. Isırığı hemen
yıkamalıdır. Büyük bir tehlike olmamakla beraber ışınlan
yerde yanma ve şişme olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir