Aim. Landwirtschaft (t A c k e r –
bau (m), Fr. Agriculture (f), İng. Agriculture, insanlara
gerekli olan giyecek ve yiyecek maddelerini temin için
toprağı işleme, bitki ve hayvan yetiştirme sanatı. Hayvan
yetiştirme için (Bkz. Hayvancılık). Geçmişte
olduğu gibi bugün de insanlar bitkilerle çok daha yakından
meşgûl olmaktadırlar. Beslenme, giyinme ve
endüstri bakımından bitkiler, insanların vazgeçilmez
ihtiyaç kaynaklandır. Tarih boyunca ülkeler, yetiştirdikleri
bitkilerin bolluğu veya kıtlığı ile değer kazanmışlardır.
Açlık tehlikesi insanları memleketlerini terke veya
savaşlara mecbur etmiştir. Bugün de hızlı nüfus artışı,
dünyanın çeşitli yerlerindeki açlık problem, ziraate
daha fazla önem verilmesini gerektirmektedir.
Türkiye ekonomisinin temel sektörü durumunda
olan ziraat, nüfusun büyük bir bölümüne istihdam
imkanı sağlamaktadır. Ancak yıldan yıla kırsal nüfusun
genel nüfus içindeki payının azaldığı görülmektedir.
Meselâ 1960 yılında bu oran yüzde 68.08 iken 1980’de
yüzde 56.47’ye düşmüştür. Ancak, bugün ulaşılan
durum henüz gelişmiş ülkelere oranla ülkemiz açısından
yeterli değildir. Gelişmişlik kriterlerinden biri olarak
kabul edilen kırsal nüfus oranına göre, gelişmiş ülke
kategorisine Türkiye’nin dahil edilebilmesi içni, kırsal
nüfusun yüzde 10’un altında olması gerekir.. Bu oranFederal Almanya’da yüzde 4, İngiltere’de yüzde 2,
A.B.D.’de yüzde 3.1, Yunanisan’da yüzde 37.6’dır.
Türkiye’nin Arazi Varlığı: Türkiye, zirşat alanı bakı
mından yüksek bir potansiyele sahip bulunmaktadır.
1950 yılında 16.5 milyon hektar civarında olan toplam
ekili ve dikili alanlar bugün 28 milyon hektara yaklaş
maktadır. Türkiye’de ziraat arazisi, toplam arazi varlı
ğının yüzde 36.09’unu teşkil ederken bu oran AET
ülkelerinde yüzde 61’dir.
1950’li yıllarda traktörün tarıma yoğun bir şekilde
girmesiyle yeni alanların sürülmesi mümkün olmuştur.
Özellikle son yıllarda traktör miktarında önemli bir
artış meydana gelmiştir. 1964 yılında Türkiye’de toplam
traktör mevcudu 51.781 iken bu rakam 1983 yılında
513.516’ya ulaşmıştır. Ancak bugünkü şartlarda artık
işlenebilir arazinin sınırına gelinmiş bulunulmaktadır,
henüz ziraat arazisinin büyük kısmı tarla arazisidir.
Tarla arazisinin mera arazisi aleyhine gelişmesi ülkemizde
hayvancılığı olumsuz yönde etkilemektedir.
Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından hazırlanan en
son (1983) istatistiklerine göre ülkemiz ziraat arazilerinin
bitkilere göre dağılışı şöyledir.
¡¡Hububat 13.332.299 =
Baklagiller 1.365.517
. Endüstri Bitkileri 1.278.783
-yağlı Tohumlar 1.281.751
Yumrulu Bitkiler 269.800
Sebzeler 678.000 5
Yem Bitkileri 222.505 S
Bağlar 655.000
Meyve ağaçlarının kapladığı alan 1.453.000 İ
Zeytin ağaçlarının kapladığı alan 814.000
Çay yetiştirilen alan 64.603
Nadas 5.854.000
ZİRAATİ YAPILAN BİTKİLER
I- Tarla Bitkileri:
Hububat: Buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır,
akdarı, kumdan, cindarı, çeltik.
Baklagiller: Fasulye, nohut, mercimek, bakla,
bezelye, börülce.
Yem Bitkileri: Yonca, burçak, fiğ, üçgiil.
II- Endüstri Bitkileri:
Lif bitkileri: Keten, kenevir, jüt, pamuk, kendir, lif
kabağı.
Yağ bitkileri: Ayçiçeği, susam, kolza, yağ şalgamı,
hardal, haşhaş, aspir.
Şeker bitkileri: Şeker pancarı, şeker kamışı.
Nişasta bitkisi: Patates.
Kauçuk bitkileri: Guayül, göksakızı.
Keyf bitkileri: Tütün, kahve, afyon.
Baharat bitkileri: Hardal, anason, şerbetçiotu, kiş
niş, kekik, kimyon, salep, vanilya, zağfıran.
İlâç bitkileri: Haşhaş, hintyağı, hatmi, çiğdem, ban
otu, kara hindiba, yüksük otu.
III- Sebzeler:
Yapraklı yenen sebzeler: Ispanak, pazı.
Salatalık sebzeleri: Kereviz, maydanoz, tere, kıvırcık
salata.
Lahana türü sebzeler: Beyazbaş lahana, karnlbahar,brüksel lahana.Kökleri yenen sebzeler: Havuç, şalgam, turp, pancar.
Soğanlı sebzeler: Soğan, sarmısak, pırasa.
Fasulye ve bezelyeler: Fasulye, bezelye, bakla.
Patlıcangil meyveleri: Domates, patlıcan, biber.
Kabaklar: Hıyar, kavun, karpuz ve kabaklar.
Baharlı sebzeler: Nane, dereotu.
Bamya: Bamya.
IV- Meyveler
Sert kabukhı meyveler: Badem, ceviz, fındık, kestane,
antep fıstığı.
Yumuşak kabuklu meyveler: Armut, ayva, elma,
muşmula, yenidünya.
Taş çekirdekli meyveler: Erik, kayısı, kızılcık, iğde,
kiraz, şeftali, vişne, zerdali.
Üzümsü meyveler: Nar, incir, dut, keçiboynuzu,
çilek, muz, üzüm.
V- Turunçgiller
Altıntop, limon, mandalina, portakal, turunç.
VI- Zeytin
VII- Çay.
Zirai üretimin artışında en önemli faktörlerin
başında sulama gelmektedir. Ancak, bugün sulanabilecek
8.5 milyon hektar tanm arazisinin henüz yüzde 30’u
sulamaya açılmış durumdadır. Yıldan yıla sulanan
arazi miktarında artış görülmesine karşılık mevcut su
kaynaklarından istifade etme yetersiz durumdadır.
Türkiye’de toplam ziraat arazisinin yüzde 7.1’i sulanırken,
bu oran Yunanistan’da yüzde 19.6, İtalya’da yüzde
16.3, İspanya’da yüzde 11.4’dür.
Memleketimiz sahip olduğu çok değiş’k iklim ve
toprak özellikleri dolayısıyla pek çok bitkiı h yetişmesine
elverişli bir ülkedir. Güneyde pamuk, turunçgil,
sebze; Güney Doğu Anadolu’da hububat, fıstık; Batı’
da üzüm, incir, zeytin, pamuk, tütün, sebze; Kuzey’de
fındık, çay, tütün; İç Anadolu’da hububat, çeltik, şeker
pancan, haşhaş; Trakya’da hububat, ayçiçeği, pancar;
Doğu Anadolu’da hububat, yem bitkileri ve pancar
önemli ölçüde yetiştirilmektedir. Step ile deniz arasındaki
geçit bölgelerde ise meyvecilik ziraatı yapılmaktadır.
Ayrıca son yıllarda bilhassa Güney ve Batı
Anadolu’da seracılık ve turfanda ziraatçilikte önemli
bir artış meydana gelmiştir. Böylece yılın her mevsiminde
taze sebze bulma imkanı doğmuştur.
Ülkemizde yetiştirilen ziraî mahsûller, kendi ihtiyacımızı
karşıladığı gibi önemli bir kısmı da ihraç edilmektedir.
Türkiye, dünya ülkeleri arasında gıda maddeleri
ithal etmiyen yedi ülkeden biridir. İhraç ettiğimiz ziraî
ürünler arasında fındık, pamuk, tütün, narenciye, kuru
üzüm ve incir önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca turfanda
sebze ihracatında da her yıl artış olmaktadır.
ZİR A A T (T a rım ),
24
Oca