Coke, Sir Edward (d. 1 Şubat 1552,
Mileham, Norfolk – ö. 3 Eylül 1634, Stoke
Poges, Buckinghamshire, İngiltere), İngiliz
hukukçu ve siyaset adamı. Stuartların kraliyet
ayrıcalıklanna karşı gelenek hukukunun
(common law) üstünlüğünü savunarak, İngiliz
hukuku ve anayasasının gelişimine
büyük katkıda bulunmuştur.
Norwich’te ve Cambridge Üniversitesi’ne
bağlı Trinity College’da öğrenim gördükten
sonra, Inner Temple’da hukuk okudu.
1578’de baroya kabul edildi ve kısa sürede
büyük ün kazandı. Norfolk papazı Edward
Denny’nin Lord Cromwell’a (Henry) yönelttiği
ayaklanma kışkırtıcılığı suçlaması
üzerine açılan iftira davası ve İngiliz arazi
hukuku tarihinde önemli bir yer tutan
Shelley Davası’nda avukatlık yaptı. I. Elizabethan
birinci bakam Lord Burghley’in
(William Cecil) yardımıyla kamu hizmetine
girdi ve hızla yükseldi. 1589’da Aldeburgh’dan
Parlamento’ya seçildi. 1592’de
Londra başsavcı yardımcısı (solicitor general)
ve yargı kayıtlan sorumlusu (recorder)
oldu. Bir yıl sonra Avam Kamarası başkanlığına
getirildi. Kraliçe Elizabeth’in politikası
doğrultusunda Avam Kamarası üyelerinin
kiliseyle ilgili konulan tartışma çabasını
ustalıkla önledi. 1593’te başsavcılık (attorney
generabhip) makamının boşalmasından
sonra, Essex kontunun desteğiyle bu göreve
gelmek isteyen Francis Bacon ile çatışmaya
başladı. 1594’te bu göreve atanınca, bazı
kaynaklara göre Bacon’m başsavcı yardımcısı
olmasına engel oldu. İlk kansı Bridget
Paston’ın ölümünden (1598) dört ay sonra
Bacon’m da kur yaptığı Lady Elizabeth
Hatton ile evlendi.
Başsavcılık döneminde tahtın ve taht ayrıcalıklarının
savunucusu oldu. Birçok önemli
ihanet davası açarak Essex ve Southampton
kontları (1600-01), Sir Walter Raleigh
(1603) ve 1605’te Barut Komplosu’na katılan
suikastçılar hakkındaki soruşturmaları
Sir Edward Coke, Paul van Somer’in
yağlıboya çalışmasından ayrıntı;
Inner Temple, Londra
Inner Temple, Londra: fotoğraf, Courtauld Institute of Art
yürüttü. Bu davalar sırasında aşın sert
yöntemlere başvurdu.
1606’da Court of Common Pleas (Gelenek
Hukuku Üst Mahkemesi) başyargıçlığma
atandı. Bu sırada Başpiskopos Richard
Bancroft, gelenek hukuku mahkemelerinin
kilise mahkemeleri üzerindeki denetimini
kırmak’ için uğraşıyordu. Bu çatışma,
Coke’un gelenek hukukunun üstünlüğünden
hareketle kralın herhangi bir davayı
mahkemelerden geri çekme yetkisi bulunmadığını
ve “kralın kişisel olarak hiçbir
dava hakkında karar veremeyeceğini” öne
sürerek I. James’in öfkesini üzerine çektiği
Fuller Davası’nda (1607-08) doruğuna çıktı.
löJO’da kraliyet konseyi önünde kralın
gelenek hukukunun hiçbir bölümünü değiştiremeyeceğini
ve daha önceden suç olmayan
bir davranışı bir bildirge ile suç sayamayaca!
ğını söyleyerek bir kez daha kralla karşı
karşıya geldi. Aynı yıl Court of High
Commissıon’ın (Din İşleri Yüksek Mahkemesi)
zina suçlan için hapis cezası verme
hakkı olmadığını savundu ve James’in
1611’de kendisini bu mahkemeye atama
önerisini geri çevirdi. James, dürüst ve
saygıdeğer bir kişi olarak gelenek hukukunun
simgesi haline gelen Coke’la baş edemeyeceğini
görünce, Ağustos 1613’te onu
payelerle “satın almak” yoluna gitti. Tahtı
gözeteceği düşüncesiyle Coke’u Court of
King’s Bench (Kraliyet Yargı Kurulu) başyargıçlığına
ve Özel Danışma Kurulu üyeliğine
atadı. İngiltere başyargıcı unvanını
kullanmaya başlayan Coke, yeni görevlerinde
de güçlü konumunu koruyarak, gelenek
hukukunun Parlamento dışında bütün kişi
ve kurumlann üzerinde olduğunu savunmaya
devam etti. James’in, mahkeme üzerindeki
etkisini kırmak amacıyla Peacham
Davası’nda yargıçlardan tek tek görüş alma
yöntemine başvurmasını protesto etti. Ama
1615’te Adalet Bakam Ellesmere’in, Court
of Chancery’nin (Uyuşmazlık Mahkemesi)
başkanı olarak gelenek hukuku mahkemelerinin
kararlarına kanşma ve dolaylı olarak
bu kararlan iptal etme yetkisi olmadığı
konusunda başlattığı mücadelede yenik
düştü. Court of King’s Bench’in karanna
karşı Court of Chancery’ye başvuran bazı
davacılan cezalandırma girişiminde başansızlığa
uğraması ve bir saray entrikasına
kurban olan Sir Thomas Overbury ile ilgili
cinayet davasında yüksek yerlerdeki kişilere
üstü kapalı suçlamalarda bulunması konumunu
daha da sarstı. Ardından kralın din
adamlanna birden çok arazi geliri bağlama
yetkisinin olmadığını öne sürerek I. James
ile yeni bir çatışmaya girdi. Kralın görüşünü
almadan, bu yetkiye ilişkin bir davaya
bakılmaması yolundaki kraliyet emrine öteki
yargıçları da yanma alarak uymadı.
Bunun üzerine Court of King’s Bench
üyeleri krahn ve kraliyet konseyinin önüne
çıkanlarak emre uymaları konusunda uyanldılar.
Öteki yargıçların boyun eğmesine
karşın, Coke dürüst ve adil bir yargıcın
yapması gerekeni yapacağını bildirdi. _
Haziran 1614’te Bacon’ın kışkırttığı Özel
Danışma Kurulu, Coke ile ilgili üç ayrı
suçlamada bulundu. Bunların ilki hiçbir
zaman kanıtlanamayan dayanaksız bir rüşvet
iddiasıydı. Öteİci suçlamalar Court of
Chancery’nin yetki alanına karışması ve
birden çok arazi geliri konusunda krahn
emrini dinlememesiyle ilgiliydi. Davalara
girmesi yasaklandı ve Reports adlı yapıtında
yer alan “yanlışlıkları” düzeltmesi istendi.
Ardından 14 Kasım 1616’da görevden alındı.
Bunun üzerine etkili bir dost kazanma
düşüncesiyle kızım Buckingham dükünün
kardeşi Sir John Villiers’le evlendirmek
istedi. Karısı, Bacon’ın da desteğiyle buna
karşı çıktı ve henüz 14 yaşında olan kızı
sakladı. Coke kızını zorla kaçırdı ve gönülsüz
olmasına karşın Villiers ile evlendirdi.
Bu evlilikten sonra yeniden kamu yaşamına
dönerek, 1617’de Özel Danışma Kurulu’na
ve Star Chamber Mahkemesi’ne girdi.
1620’de kral yandaşı görünerek Cornwall
ilçesinden Parlamento’ya girdi. Ama Taşra
Partisi’nin önde gelen üyeleri arasında yer
aldı. Prens Charles’ın bir İspanyol prensesi
ile evlendirilmesine karşı çıktı. Bacon’a
karşı öne sürülen rüşvet suçlamalannda
önemli rol oynadı. 1621’de Parlamento’nun
haklan konusundaki konuşmalanndan dolayı
dokuz ay hapis tutulduysa da, hakkında
dava açılmasını sağlayacak hiçbir kanıt bulunamadı.
Konuşmalannda savunduğu görüşler
1628’de yayımlanan Haklar Dılekçesi’nin
temelini oluşturdu. Magna Carta gibi
eski örneklerden yola çıkarak krahn ayncalıklannı
sınırlandıran bir özgürlük bildirgesi
kaleme aldı ve aynı yıl emekliye ayrıldı.
Ölümünden sonra bütün yazılı belgelerine
hemen el kondu ve aralannda vasiyetnamesinin
de bulunduğu bazı belgeler bir daha
ele geçirilemedi.
Davranışlanndaki bazı aşınlıklara karşın,
Coke’un hukuk bilgisi eşsizdi. Ortaçağın
teamüllerini ustalıkla yorumlayarak
17. yüzyıl gelenek hukukunun dayanağı
haline getirdi. Reports adlı yapıtında mahkeme
kararlan arasında bağlantılar kurarak
ve çeşitli yorumlar yaparak İngiliz hukukunun
ilkelerini sistemleştirdi. Öteki yapıtlanmn
en ünlüsü dört ciltlik Institutes o f the
Lawes o f England’dır (İngiltere Yasalarının
Temelleri).
Coke, Sir Edward
16
Nis