Genel

Cihân Devletinin Şâir Ekran Alıntısı Sultan Birinci Murad Han

Cihân Devletinin Şâir Ekran Alıntısı
Sultan Birinci Murad Han
Kosova şehîdi Sultan Birinci Murad Han, ¡؛١٨٦ ve âlimleri himâye etmiş, halka ve askerlere kar- şı şefkatli ve merhametli oiduğundan “Hüdâ- vendigâr” adını almıştır.
Şiirleri bir arada bulunmayıp müstakil risâie, tezkire ve târihlerde bulunmaktadır.
Kaynaklara bakıldığı zaman onun şiirlerinin muhtevâsının, kendi kültür seviyesi ve zamanın- daki içtimâî hâdiselerle sıkı bir münâsebet içinde
olduğu görülür. □؛1؛ sâde, mevzuları içtimâ? hâdiseler ve kendi şahsıyla alâkalıdır.
Onun Kosova Ovası’nda harpten evvei yaptığı man- zum dua edebiyat târihimize mâi olmuştur. Bu şiiri, aynen naklediyoruz:
YÂ RAB
Âb-ı rûy-i Hcıbîb-i Ekrem İçiin/Kerbelâ ‘daءامح’ا’،آ olan dem içün Şeb-ifırkatde ağlayan göz İçün/Reh-İ aşkında sürünen yüz içün Elıl-i derdin di¡-¡ hazini İçün/Câna te’sir eden enin¡ içün Eyle }’¿ا Rabbi lütfunu hem-râh/Hıfzmı eyle bize püşt ii penâh Ehl-i İslâm’a ٠/ milin ii ruısîr/Dest-i a’dâyı ¡)¡?.e eyle kasîr Bakma yâ Rab bizim günâhmııza/Nazar et cân ii إاءمح/’ه âhımıza Etme yâ Rab mücâhidini telef/Tîr-i a’dâya kılma bizi hedef Çeşminıiz sakla gerd-i ma ‘rekeden/Ciiııd-i İslâm’ı cümle metılikeden Bunca yıl sa’y ü ictihâdımızılGazavât içre yahşî âdımızı Etme yâ Rab kahrın ¡¡e tebâh/Yüziimü halk içinde etme siyâh Râh-ı dîn içre benfedâ olayım/Siper-i asker-i ¡¡¡i¿¡¿¡ olayım Din yolunda ¡)en¡ şehîd eyle/Âhirette beni saîd eyle Miilk-i İs¡¿¡»¡’¡ pâymâl etme/Menzil-ifırka-i ({(il¿¡¡ eline Keremin çokdur ehl-i İslâm’a/Dilerim kim erişe itinâma
(Âb-ı rûy: Yüz suyu; Şeb-ifırkat: Ayrılık gecesi; Reh: Yol; Dil-i ha- zîn: Mahzun gönül; Enîn; Feryat, inleme; Hem-râh: Yoldaş; Püşt ü pe- nah: Sığınak; Muin ü «،،٢؛؛: Yardımcı; Dest-¡ a’dâ; Düşman eli, kuvveti; Kasîr: Zayıf; Tîr-i a’dâ: Düşman oku; Çeşm: Göz; Gerd-i ma’reke: Sa- vaş tozu; Ciind: Asker; Tebâh: Hezimet; Pâymâl etmek: Çiğnetmek)
Edebiyat

Yıldırım Bâyezîd Han
Yıldırım Bâyezîd Han da diğer Osmanlı hâkanla- rından ve onların yolundan ayrılmayarak, ilme ve sanata karşı yakın alâkasını esirgememiştir. Kendisinin de sâde dille yazılmış manzumeleri mevcuttur.
Şiirlerinde de mahlas olarak kullandığı “Yıldırım” ismi onun, gözünü daldan budaktan sakınmaz karakterini en güzel ifâdelendiren kelimedir. Zâten, bir gecede, yanına atından başka kimseyi almaksızın, Edirne’den Niğbolu’ya kadar gidip, kale kumandanı Doğan Bey’le harp plânını konuşarak tekrar geri dönmesi hâdisesi gözler önünde iken, ona “Yıldırım”dan başka bir isimle hitap olunmak da yaraşmazdı.
Şiirlerinde dili gâyet sâde, meramını ifâde şekliyse son derece açıktır. Dîvânı bulunmayan Yıldırım Bâyezîd Han’ın bir şiiri şöyledir:
Yârı rind-i zemânedür sandım Bahs-i vaslı terânedür sandım (Yârı, zamanın rindi; kavuşmayı da terâne sandım)
Ehl-i hicrâtıa fıtne-i ağyâr Ortada bir bahânedür sandım
(Ayrılık çekenlere yabancıların fitnesini, bir bâhane sandım)
Göz ucuyle kıyan kıyan bakışı Dil alup kasdı cânedür sandım
(Göz ucuyla yan yan ve hiddetli bakışını, esir almak ve câna kasdetmek sandım)
Kıssayı anlamamış âhir i kâr Ânı da bir fesânedür sandım (İşin sonunda kıssayı (hikâyeyi) anlamayışını da, bir efsâne sandım)
Ilışın ile zahm-nâk dil-i sûzu
Yıldırım’dan nişânedür sandım
(Yanık gönlümü, hışım ile bakıp yaraladı. Bunu da,
Yıldınm’dan bir eser sandım)
Çelebi Mehmed Han
Çelebi Mehmed Han, Os- manii Devleti’nin ikinci kur■■- cusu, orijinal tâbirle “mües- sis-i sânî”si olarak anılır. Fet- ret Devri’nin bu fedâkâr sul- tânı da, ؛¿ir yüreklidir ve onca gulguleye rağmen şiirler yaz- mıştır. Fakat bununla beraber şiirlerin¡ müstakil bir eserde bulmak kâbil olmamıştır.
Bize kadar ulaşan şiirlerinden anlaşılan odur ki, di- 1؛ sâde ve külfetsizdir. Mevzular, umûmiyetle gazâ ile alâkalıdır.
Onun da burada, bir şiirini nakletmekle iktifâ edeceğiz:
Cihân hasırı olsa Hakk’dan nusret iste Erenlerden duâ vü himmet isle
(Bütün dünya sana düşman olsa bile ancak Hazret-i Allâh’tan yardım, erenlerden dua ve himmet iste)
Çalup din aşkına a’daya şemşîr Anııben Çâr-I Yâr’ı hizmet isle
(Hazret-i Allâh’ın yolunda düşmana kılıç çekerek. Dört Halife’yi h؛ıtırla ve İslâm’a hizmet iste. Bunun için duada ve niyazda bulun)
Eğer bed-teşne isen ey bed-endîş Bu teşne çeşmesinden şerbet iste (Ey kötü düşünceli kimse, eğer kötülüğe susamtş isen susuzluk çeşmesinden şerbet iste)
Geçenden geç demiir taşdan sakınma Demüri mahv edenden kuvvet iste (Geçeni (fâniyi) bırak, demirden, taştan korkma. Demi- ri eritip yok eden Hazret-i Allâh’tan yardım iste)
Çevirme yüz nıuhâlifden Mehemmed Adûyı arsadan sür vüs’at iste
(Ey Mehmed, !’؛Il’klı düşünenden, muhâliflerden yüz çe- virme, istişâre et. Düşmanı yurttan sür. genişlik iste) ئ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir