DİRENME

Di-renmek işi. Karşı koyma: İnsanoğlunun bir yerde, kellesini koltuğuna alarak direnme-si, kızmasına mı bağlı? Tutarağının tutma-sına mı (K. Tahir).
— Fels. Gandhi tarafından Hindistan’da yayılan direnme doktrini.’ (Ing. civil diso-م(ءسمء/محءه Bk. ANSİKL.
— Huk. Baskıya karsı direnme hakkı, bazı siyasî doktrinlerin, hükümet veya görevlile-rin yasa dışı veya haksız davranışlarına k^rşı ferde tanıd؛ğı hak. (Bu haksız veya yasa dışı eyleme karşı girişilen pasif diren-me ve aktif direnme ile, haksız davranışlar-la yasa dışına çıkmış iktidarı devirmeğe veya hükümeti bu haksız veya yasa dışı tedbirleri kaldırmağa zorlayan saldırgan di-renme’yi birbirinden ayırmak gerekir.)
— Psikanaliz. Psikanalizin yaptığı derinle-meşine araştırmanın yürütülmesi sırasında, temel kurala karşı duran her şey. (^iren-me veya karşı koyma, konuşmanın ke-sintiye uğraması, bazı konulardan kaçınma veya sübjektif yönden bir gerginlik, bir hatasızlık, bir endişe duyumu ile kendi-ni belli eder. Karşı koymaların bir psi-kolojik anlamı vardır. Psikanalizin amacı da bu anlamı bilinçli hale getirmektir.)
ANSİKL. Fels. Amacı, Hintlilerin ingi-liz devlet kurumlarını, mahkemelerini, okul-larını boykot etmesiyle Hindistan’daki in-giliz hâkimiyetine son vermekti. Bu tutum, Hindistan’daki İngiliz hâkimiyetini çok sars-tı. Bu doktrini ilk olarak, 1849’da ameri-kail filozof Henri David Thoreau, Aest-hetic Papers dergisinde Resistance to Ci-vil Government (Hükümete Karşı Diren-me) adiyle On the Duty ٠/ Civil Disobedi-ence (Yurttaşların İtaatsizlik ödevi üstüne) başlığını laşıyan bir yazıda ortaya atmıştı.
(ML)
Direnme, ikinci Dünya savaşında alman iş-galine karşı girişilen eylem, ikinci Dünya savaşının başlangıcında Almanya Avrupa’-١١١١١ büyük bir kısmını işgal etmişti. Yeni-lenlerin duydukları eziklik ve işgalcinin malzeme, para ve insan gücü olarak birta-kim isteklerde bulunması, önce ret cevabiyle sonra gizli tertiplerle, daha sonra da alışıl-madik bir şekilde sürdürülen bir savaşla karşılandı. Direnme, bütün Avrupa’da, ön-çeleri vatanın kurtuluşu için bir mücadeley-di. Ama işgalci, zorla kabul ettirmek niye-tinde olduğu bir siyasî doktrin ve rejim de getiriyordu. Nazilik, birçok kimseye, batı medeniyetinin dayandığı esasların inkârı gibi görünüyordu. Direnme, ayrıca insanın zor-balığa karşı hürriyeti ve onuru için yapı-lan bir mücadeleydi. Düşmanın hayranlarına ve uşaklarına da karşı olan bu hareket milletlerarası bir iç savaş halini aldı. Bu iki nitelik, yani milliyetçilik ile milletlerara-sı dayanışma bazen birbirini tamamlıyordu; fakat, Rusya’nın savaşa girmesi ve komü-nistlerin millî kurtuluş hareketine geniş öl-çüde katılmaları üzerine, anlaşma hava-sının yer yer bozulduğu görüldü; buna se-bep, direnme hareketini sürdürenlerden bir kısmının, savaş öncesinden kalma siyasî inançlarını, bu arada da komünizm düşman-lığını hatırlamaları oldu. İşgalciye karşı birleşmiş olan direnişçiler, işgalden kurtul-muş olan ülkelerde iktidara verilecek biçim konusunda artık hiç de beraber *
Ama tümüyle, direnme, siyasî olduğu ka-dar sosyal bir devrime de yol açtı.
eşittir. M.K.S.A. sisteminde direnç birimi Dhm’dur. Direncin tersine iletkenlik denir-mhos veya siemens ile ifade edilir, iletken ve homogen bir telin elektrik direnci
şeklinde gösterili■. Burada
R= ء
telin akım çizgileri doğrultusundaki boyutu; s, akım çizgilerine dik kesiti; p de özdi-rencidir. Bir jeneratörün iç direnci ile E elektromotor kuvveti, kutupları arasındaki ٧ potansiyel farkı ve devreye verdiği akı-mın I şiddeti arasında V = E — rl for-mülü ile bulunur.
E. M. K. taşımayan iletkenlerin direncinin ölçülmesi. 1. Mutlak ölçü‘: Bk. OHM.
2. Bağıl ölçü. Direncin değerine ve ölçü-lerde aranan kesinlik derecesine göre deği-şir. Doğrudan doğruya ölçme metodunda V = RI bağıntısı kullanılır. Bil- voltmet-reyle telin uçları arasındaki potansiyel far-kı; ampermetreyle de, telden geçen akımın şiddeti ölçülfcr.
Drta derecedeki dirençlere (0,001 إ؛ ile 100 k Q arasında) uygulanan karşılaştırma veya karşı koyma metodu, Wheatstone köp-rüsü metodudur. Elektrolitlerin direncinin ölçülmesinde kutupların polarizasyonuna meydan vermemek için köprü, yüksek fre-kanslı alternatif akımla beslenir. Yalıtkanlardakine benzeyen büyük direnç-ler, ohmmetre veya armatürleri arasında yalıtkan bulunan kondansatörün deşarjı (boşalması) ile ölçülür («yük yok etme» metodu).
Jenaratörlerin ء؛ dirençlerinin ölçülmesi. ölçü V = E — rl formülüne göre yapı-lir; pillerde «Mance köprüsü metodu» uygu-lanır.
— Mekan. Bir taşıtın ilerlemesine karşı koyan direnç, yuvarlanmaya karşı olan di-rençle havanın direncidir. Bunlardan ilki, tekerleklerin yere ve aktarma organlarının birbirlerine sürtünmelerinden ileri gelen sürtünme direnci’dir. Havanın رئء»ء<امح aşağı yukarı taşıt hızının karesiyle orantılı artar; ayrıca taşıtın ön yüzeyine ve biçimine bağlı özel bir katsayı م1إ de orantılıdır. Raylar üzerinde harekete karşı koyan başlı-ca kuvvetler şunlardır: Yuvarlanma sürtün-mesi ٢ (1,5 kg dan 3 kg/t), rampalardaki yer-çekiminin yatay bileşeni (meyil derecesi mm/ m olan bir rampada, i kg/t), havanın diren-ci KSV؛؛ (K bir katsayıdır, S demiryolu katarının kesiti, V taşıtın hızı), dönemeç-
lerde meydana gelen direnç (■■■■—, R metre
cinsinden yarıçaptır) ve trenin eylemsizliği
—— (eğer trene Y gibi bir ivme verilmek
istenirse, g yerçekimi ivmesidir).

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*