wiki

Yeraltı (Kurşunlu Mahzen) Caminin Asırlık Hikayesi

Yeraltı (Kurşunlu Mahzen) Caminin Asırlık Hikayesi

1

Yeraltı Camii denince hemen, onlarca sütunun tuttuğu alçak tavanlı mahal ve içinde bulunan Sahabe-i Kiram türbeleri canlamr gözümüzün önünde. Aslında yerin altında değil, zeminle aynı hizada olan bu cami Yeraltı Camii adıyla anılıp bilinir. Burası, on sekizinci yüzyılda cami haline getirilinceye kadar, üstündeki hisarla beraber depo olarak kullanılmış ve “Mahzen-i Sultanî/Kurşunlu Mahzen” adıyla anılmıştır. Bundan dolayı Kurşunlu Mahzen Camii olarak da bilinen bu mekân için “Yeraltı Camii” isminin ise ne zaman kullanılmaya başlandığı kesin olarak bilinmemektedir.

Yeraltı Camü'nin içinden bir görünüm

Yeraltı Camü’nin içinden bir görünüm

Bugün cami olarak kullanılan mekan, etrafındaki hisarla (bugün mevcut değildir) beraber Cenevizlilerden kalmadır. Bu hisarın ismi, eski kaynaklarda Galata Hisarı olarak geçer. Ayrıca burası, gemilerin Haliç’e girişini kontrol maksadıyla Bizans tarafından Galata-Sirkeci arasına çekilen zincirin Galata ucunun bağlandığı yerdir. Galata Hisarı, fethin hemen öncesinde çizilen bazı Bizans gravürlerinde silah deposu olarak gösterilmektedir. Yine bu çizimlerden anlaşıldığına göre burası, etrafı yüksek duvarlarla çevrili bir avlu ve yüksek bir kuleden meydana gelmiş bir hisardır.

İstanbul’un fethinden sonra hisara ve kuleye dokunulmamıştır. Fatih vakfiyelerinde geçtiğine göre burası, fetihten sonra Mahzen-i Sultani ismi altında bir müddet yine silah deposu olarak kullanılmıştır. Evliya Çelebi buranın Sultan ikinci Bayezid devrinde, Kıyamet-i Suğra (Küçük Kıyamet) adıyla bilinen depremde epey harap olduğunu yazar. Bilahare burası, resmî kayıtlara göre gümrük deposu olarak kullanılmıştır.

Sahabe Kabirleri

Süfyan ibn-i Uyeyne (r.a.),in kabri Yeraltı Camii'nde üç adet sahabe kabri bulunmaktadır. Bunlar Vehb ibn-i Huşeyre (r.a.), Amr İbnü'l-Âs (r.a.) ve Süfyan ibn-i Uyeyne (r.a.) Hazretleri'dir

Süfyan ibn-i Uyeyne (r.a.),in kabri Yeraltı Camii’nde üç adet sahabe kabri bulunmaktadır. Bunlar Vehb ibn-i Huşeyre (r.a.), Amr İbnü’l-Âs (r.a.) ve Süfyan ibn-i Uyeyne (r.a.) Hazretleri’dir

Yeraltı Camii’nde üç adet sahabe kabri bulunmaktadır. Bunlar Vehb ibn-i Huşeyre (r.a.), Amr İbnü’l-As (r.a.) ve Süfyan ibn-i Uyeyne (r.a.) Hazretleri’dir. Ayvansarayî’nin eseri Hdikatü’l-Cevâm i’de geçtiğine göre bu zatlar, Emeviler zamanında, Mesleme bin Abdülmelik kumandanlığında İstanbul’un fethi için gelmişler ve şehîd düşerek bulundukları yere defnedilmişlerdir (714-715). Ordu Şam’a dönerken bu mahzenin kapıları kilitlenmiş, kilitlerin içide eritilmiş kurşunla doldurulmuştur. “Kurşunlu” ismi buradan gelmektedir. Buradaki Amr İbnii’l-As Hazretleri’ne atfedilen kabir aslında onun makamıdır. Zira o, ilk kuşatmadan altı sene evvel, 664 tarihinde vefat etmiştir. Süfyan ibn-i Uyeyne Hazretleri’nin ise Tâbiîn’den olduğu rivayeti de vardır. Bu kabirler, Sultan Birinci Mahmûd zamanında (1730-1754) Şam’dan İstanbul’a gelmiş olan Nakşibendî Şeyhi Mehmed Efendi’nin babası Şeyh Murad Efendi’nin keşfiyle tespit edilmiştir. Ardından da burası Sadrazam Mustafa  Bâhir Paşa tarafından 1752- 1756 tarihleri arasında cami haline getirilmiştir.
Kaynaklar: Ayvansarâyî, Hadîkatü’l-Cevâmi1, II, 39-41; Dünden Bugüne İstanbul Ansiktopedis¡, 5, ٦ 26-127, İstanbul 1994

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir